Arama

Münafıkları nasıl tanırız?

En basit tarifiyle olduğundan farklı görünmek olan münafıklık, ıstılah olarak inanmadığı halde kendisini mümin gösteren kişiler için kullanılan bir sıfattır. Kur'an-ı Kerim'de münafıklar, iki özellikleri üzerinden zikredilir. Bunlar "inanmadıkları halde Allah'a ve âhiret gününe iman ettik" diyenler ve imanla küfür arasında gidip gelenlerdir. Peki, Münafıkları nasıl tanırız? İşte ayetlerle münafıkların özellikleri...

  • 5
  • 10
Bozgunculuk yaparlar
Bozgunculuk yaparlar

Hâkimiyeti ele aldığında ise ülkede bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.

Bakara Suresi 205. Ayet

Bakara Suresi 205. Ayet Tefsiri

◾ Yukarıda biri yalnız dünyayı isteyen, diğeri de hem dünyanın hem de âhiretin iyiliklerini isteyen iki insan tipinden söz edilmişti. Bu âyetlerde yine iki tip insan başka açılardan tanıtılmaktadır. Bunlardan biri güzel sözlü fakat kötü niyetli, bozguncu ve yıkıcıdır; diğeri de "kendisini Allah'ın hoşnutluğuna adamış" olup –âyette zikredilmemekle birlikte– sözün gelişinden açıkça anlaşılmaktadır ki, ötekinin taşıdığı kötü niteliklerden arınmıştır. Bazı münafıkların Hz. Peygamber'in yanında dost gibi gözüküp arkasından yıkıcı hareketlerde bulunmaları üzerine bu âyetlerin indiği yolunda rivayetler varsa da müfessirlerin çoğunun görüşü, âyetlerin anılan nitelikleri taşıyan herkesi kapsadığı yönündedir.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

  • 6
  • 10
Cihattan geri dururlar
Cihattan geri dururlar

Bir de münafıkları ortaya çıkarması için... Onlara, "Gelin, Allah yolunda savaşın veya hiç olmazsa savunmada bulunun" denildi. Onlar, "Savaş olacağını bilsek elbette size katılırız" dediler. O gün onlar imandan çok küfre yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Gizlediklerini Allah onlardan daha iyi bilir.

Âl-i İmrân Suresi 167. Ayet

Âl-i İmrân Suresi 167. Ayet Tefsiri

◾ İki ordunun karşılaştığı gün müminlerin başına gelenler kendi kusurlu davranışları sebebiyle olmakla birlikte yine de Allah'ın izniyle gerçekleşmiştir. Kul bir işi yapmak isteyince Allah ona izin ve güç verir. Burada niyet ve istek kula ait olduğu için sorumluluk da ona aittir. Allah müşriklere izin vermeseydi elbette müminlere galip gelemezlerdi. Ama Allah sebep sonuç ilişkisine bağladığı kanunları gereği –rızâsı olmasa bile– müşriklere bu izni vermiştir. Çünkü O'nun kanununa göre savaşta tedbirli olanlar, sabır ve sebatla gayret gösterenler ve Allah'ın bu husustaki yasalarına uyanlar başarılı olurlar.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Erkeğiyle kadınıyla münafıklar birbirine benzer; kötülüğü özendirip iyiliği engellerler, hayır için harcamaya elleri varmaz. Onlar Allah'ı umursamadılar, O da onları rahmetinden mahrum bıraktı. Gerçek şu ki münafıklar günaha batmış kimselerdir.

Tevbe Suresi 67. Ayet

Tevbe Suresi 67. Ayet Tefsiri

◾ Bu âyetlerde münafık karakteri ve münafıkların davranışlarıyla ilgili tasvire yeni kesitler eklenmekte, bir taraftan müslümanlar onların görünen yüzlerine aldanmamaları için uyarılmakta, diğer taraftan da Allah'ın âyetleri, peygamberi ve müslümanlarla alay eden münafıklarakendilerinden önceki inkârcı kavimlerin acı sonları hatırlatılmaktadır. Burada işaret edilen münafıklara ait söz ve davranışlar, tefsirlerde daha çok Tebük Seferi öncesinde ve bu sefer esnasında yaşanan olaylarla açıklanır.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

  • 8
  • 10
Korkaktırlar
Korkaktırlar

Kesinlikle sizden olduklarına dair Allah'a yemin de ederler, halbuki onlar sizden değildir, fakat onlar korkak bir topluluktur.

Tevbe Suresi 56. Ayet

Tevbe Suresi 56. Ayet Tefsiri

◾ Bu âyetlerde ve ilerideki birçok âyette, münafıkların Resûlullah'ın Tebük Seferi ile ilgili kararı karşısındaki tavırlarına, onlardan bu sefere katılmamak için mazeret ileri sürenlerin ve bazı art niyetlerle sefere katılanların gerçek yüzlerine geniş bir biçimde temas edilmekte, kendilerini mümin olarak gösteren bu iki yüzlü insanlarla birlikte yaşamak zorunda kalan müslümanlar onlara karşı dikkatli ve uyanık olmaya çağrılmaktadır. Bu sûredeki ve özellikle bu âyetlerdeki ifadelerden anlaşıldığına göre hicretin 9. yılına gelindiğinde, artık münafıkların Hz. Peygamber'i ve müslümanları hafife alan ve yaptıkları her türlü çıkışa ve saygısızlığa katlanılması gerektiğini düşünen bir grup olmaktan uzaklaşıp, kendilerini de Medine toplumunun sadece hak sahibi değil aynı zamanda vecîbeleri olan bir öğesi olarak görmeye başladıkları anlaşılmaktadır.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

  • 9
  • 10
Yalancıdırlar
Yalancıdırlar

Bir de şunlar var ki, zararlı eylemler gerçekleştirmek, inkârcılıklarını pekiştirmek, müminlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve resulüne savaş açmış kişi lehine fırsat kollamak üzere bir mescid yapmışlardır. "Amacımız sadece iyi bir şey yapmaktı" diye de yemin edecekler. Allah şahit, onlar kesinkes yalancıdırlar.

Tevbe Suresi 107. Ayet

Tevbe Suresi 107. Ayet Tefsiri

◾ Yesrib'deki (Medine) Hazrec kabilesinin ileri gelenlerinden Ebû Âmir isimli bir şahıs Hıristiyanlığı benimsemiş ve bu alanda bilgilerini ilerletip papaz olmuştu. Resûlullah'ın Medine'ye göç etmesi bu ve benzeri kimselerin menfaatlerine ters düşüyordu. Bu yüzden Ebû Âmir, Medine'ye geldiği günden itibaren Hz. Peygamber'e muhalefet etti ve onun düşmanları olan Mekkeli müşriklerle ittifak içine girdi. Bu muhalefeti sürdürebilmek için bazı adamlarıyla birlikte Mekke'ye gitti ve Bedir Savaşı'nda müslümanlara karşı savaştı. Bedir yenilgisine müşriklerden daha fazla üzüldü ve onların intikam duygularını harekete geçirdi.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN