Müslümanların eğitim yuvası: Darülerkam
Darülerkam, İslam tarihinin en önemli mekanlarından biriydi. Peygamber Efendimiz, risaletin ilk yıllarında Mekke'de İslam'ı burada tebliğ etti. Müslümanlar için bir eğitim yuvası olan bu ev, aynı zamanda Mekkeli müşriklerin işkence ve zulmüne maruz kalanlar içinde bir sığınak oldu. Peki, Hz. Peygamber neden bu evi ikameti olarak seçti?
Giriş Tarihi: 13.03.2020
15:58
Güncelleme Tarihi: 13.03.2020
16:19
MÜSLÜMANLARIN EĞİTİM YUVASI
Erkam'ın Mekke'deki evi, Müslümanlar için bir eğitim yuvası oldu. İslam ile henüz tanışacaklar Peygamber Efendimiz ile burada konuşurdu. Müslümanlar burada eğitilir, yeni nazil olan ayetler burada öğrenip ezberlenirdi.
Mekkeli müşrikler tarafından işkence ve zulüm görenler Erkam'ın evine koşarlardı. Onlar için burası bir sığınak vazifesi görürdü.
İSLAM TARİHİNİN EN ÖNEMLİ MEKÂNLARINDAN BİRİ
Baskının arttığı o dönemde Müslümanlar ibadetlerini gizlice bu evde yapardı. Peygamber Efendimiz ile hasbihal edip gönülleri yine bu evde aydınlanırdı. İslam tarihine sağladığı büyük katkı sayesinde Darülislam yani Müslümanların emniyet içinde yaşayarak dinî vazifelerini ifa ettikleri yer olarak anılan bu ev, müminlerin en önemli mekânlarından biri oldu.
Erkam, bu tarihi evi, satılmamak üzere oğluna bıraktı. Böylece İslam'da ilk vakfı yapmış oldu. Vakfiyesinde şunlar yazılıydı:
"Bu Erkam'ın Safa'da bulunan evi hakkında verdiği sözü ve vasiyetidir. Arsası Harem-i Şeriften sayıldığından bu ev de vakfedilmiştir. Satılmaz ve mirasçı olunmaz. Buna Hişam İbni As ve azatlı kölesi filan şahittir."
Erkam'ın oğulları ve torunları burada oturduktan sonra Abbasî Halifesi Ebû Ca'fer el-Mansûr Dârülerkam'ı satın aldı.
Peygamber Efendimiz, nübüvvetin ilk üç yılını gizli davetle geçirdi. Bunun nedeni Hz. Peygamberin eziyet ve meşakkate maruz kalmaktan dolayı değil dini korumak ve muhafaza etmek içindi. Henüz tebliğin açıkça ilan edilmesi yönünde bir ilahi emir de gelmemişti.
Bu dönemde İslam açıkça ilan edilseydi, fakir ve zayıf Müslümanlar tehlikeye düşer, onların helâki ise dinin başlamadan yok olmasına yol açabilirdi. Dârülerkamdaki faaliyetler sayesinde Müslümanlar, dava ahlakı kazandı.
III. MURAD TARAFINDAN ONARILDI
Ölümünden sonra ise oğlu Halife Mehdî-Billâh'a intikal etti, o da bu evi karısı Hayzürân bint Atâ'ya bağışladı. Hayzürân çevresindeki bazı evleri ve arsaları da satın alıp Dârülerkam'ı yeniden yaptırdı. Bundan dolayı ev Dâruhayzürân adını aldı ve içinde bir de mescit yapıldı.
Tarih boyunca birçok defa tamir gören Dârülerkam, III. Murad tarafından mescit olarak yenilendi. Günümüze gelinde ise Suudi Arabistan Krallığınca Harem-i şerif için yapılan çevre düzenlemesi sırasında Dârülerkam yıkılarak arsası Harem arsasına katıldı.