Namazın faziletleri hakkında ayet ve hadisler
Namaz; insanın ruhu, bedeni, aklı, yüreğiyle yani bütün varlığıyla Allah'a yönelişinin sembolüdür. Bir manada dünyayı kenara bırakarak mukaddes yolculuğa çıkmaktır. Nitekim yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de de "Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Kuşkusuz namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar." buyurur. Namazın faziletleri hakkında ayet ve hadisleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 12.11.2021
15:18
Güncelleme Tarihi: 12.11.2021
15:21
Ebû Züheyr b. Umâre b. Rüeybe'nin (ra) işittiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Güneş doğmadan ve batmadan evvel namaz kılan (yani sabah ve ikindi namazlarını kılan) kimse, cehenneme girmez.
(Müslim, Mesâcid, 213)
Cündeb b. Süfyân'dan (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Sabah namazını kılan kimse, Allah'ın koruması altındadır. Ey Âdemoğlu, Allah korumasına karşılık sizden bir şey de istemez.
(Müslim, Mesâcid, 261-262)
📒 Peygamberimizin Hayatı
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Melekler gece ve gündüz, nöbetleşe yanınıza gelir giderler. Sabah ve ikindi namazlarında toplanıp nöbet değiştirirler. Sonra geceyi yanınızda geçiren melekler, Allah'ın huzuruna çıkarlar. Allah da bildiği hâlde meleklere sorar: "Kullarımı ne hâlde bıraktınız?" (Melekler de) "Yanlarından namaz kılarlarken ayrıldık, yanlarına geldiğimizde yine namaz kılıyorlardı." cevabını verirler.
(Buhârî, Mevâkît, 16; Müslim, Mesâcid, 210)
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir: Sabah veya akşam, hangi vakitte olursa olsun (namaz kılmak için) camiye giden kimseye, her gidiş gelişinde Allah cennette bir yer hazırlar.
(Müslim, Mesâcid, 285; Buhârî, Ezân, 37)
Ebû Mûsâ'dan (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav): "Namazda insanların en fazla sevap alanı, (evi) camiye en uzak olanıdır. İmam ile birlikte namazı kılmak için bekleyen kimse, tek başına namaz kılıp da uyuyan kimseden daha fazla sevap alır." demiştir.
(Müslim, Mesâcid, 277; Buhârî, Ezân, 31)