Arama

Necm Suresi Tefsiri

Necm Suresi adını ilk kelimesi olan "Necm" yani yıldız kelimesinden alır. Mushaf sıralamasında elli üçüncü sırada olan sure, Mekke döneminde nazil olmuştur. Necm Suresi'nde ana hatlarıyla Kur'an-ı Kerim'in vahiy eseri olduğu vurgulanmakta, Allah Teala'nın kudretinin delilleri anlatılmakta ve yapılanların karşılıklarının olduğu tasvir edilmektedir. İşte Necm Suresi tefsiri...

Necm Suresi 5-18. Ayet

﴾5-7﴿ Onu, çok güçlü, üstün niteliklerle donatılmış biri (Cebrâil) öğretti. O, ufkun en yüce noktasındayken asıl şekliyle göründü.

﴾8﴿ Sonra yaklaştıkça yaklaştı.

﴾9﴿ Öyle ki, iki yay kadar hatta daha yakın oldu.

﴾10﴿ Böylece Allah, kuluna vahyini iletti.

﴾11﴿ Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı.

﴾12﴿ Şimdi siz şüpheye düşüp gördükleri hakkında onunla tartışmaya mı kalkışıyorsunuz?

﴾13-14﴿ Andolsun ki onu (meleği) iniş esnasında en sondaki sidretü'l-müntehânın yanında bir daha gördü.

﴾15﴿ Ki onun yanında huzur içinde kalınacak cennet vardır.

﴾16﴿ O an sidreyi bürüyen bürümüştü.

﴾17﴿ Göz ne kaydı ne de hedefinden şaştı.

﴾18﴿ Hiç kuşkusuz o, rabbinin âyetlerinden en büyüğünü görmüştü.

Necm Suresi 5-18. Ayet Tefsiri

◼ Hz. Peygamber'e gelen vahyin kaynağı ve onun Allah katındaki üstün mertebesi hakkında hiçbir kuşku duyulmaması için oldukça canlı bir tasvire yer veren bu âyetlerin üslûbundaki gizemlilik, bir taraftan da duyularla algılanamayan, fizik âlemin ötesine taşan konularda imanın esas olduğuna ve bu hususta aklın sınırlarını zorlamanın anlamsızlığına dikkat çekildiğini düşündürmektedir. Müşahhas unsurlarla bezenmiş izlenimi vermekle birlikte zihni soyut düşünme düzeyine doğru yükselten ve etkileyici bir üslûp taşıyan bu tasvirdeki asıl amacın, tarihin her döneminde değişik biçimler altında benzerleri görülen Mekke putperestlerinin maddî veya mânevî birtakım varlıkları devreye sokarak tanrı inancını somut bir tasavvura indirgeme, böylece Allah'tan başka varlıklara tanrılık izâfe etme telakkisini mahkûm etme olduğu söylenebilir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Necm Suresi 19-30. Ayet

﴾19-20﴿ Gördünüz değil mi (âciz durumdaki) Lât'ı, Uzzâ'yı ve üçüncüsü olan diğerini, Menât'ı?

﴾21﴿ Erkek çocuklar size de kızlar O'na öyle mi?

﴾22﴿ Ama o takdirde bu insafsızca bir taksim!

﴾23﴿ Bunlar sizin ve atalarınızın putlara taktığı boş isimlerden ibarettir. Allah onlara öyle bir yetki ve güç vermemiştir. Onlar (putperestler) sadece kuruntularına ve kişisel arzularına uyuyorlar. Oysa şimdi onlara rablerinden bir yol gösterici gelmiş bulunmaktadır.

﴾24﴿ İnsan arzu ettiği her şeye sahip olabilir mi ki?

﴾25﴿ Âhiret de Allah'ındır, dünya da.

﴾26﴿ Göklerde nice melekler vardır ki, Allah dilediği ve razı olduğu kulları için izin vermedikçe onların bile şefaati hiçbir fayda sağlamaz.

﴾27﴿ Âhirete inanmayanlar meleklere dişi varlıkların isimlerini veriyorlar.

﴾28﴿ Oysa onların bu konuda bir bildikleri yok; sadece zanna uyuyorlar. Zan ise asla gerçek bilginin yerini tutamaz.

﴾29﴿ O halde bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka arzusu olmayan kişilerden sen de yüz çevir.

﴾30﴿ İşte bildikleri bu kadar. Şüphesiz kendi yolundan sapanı en iyi bilen rabbindir, doğru yolu bulanı da en iyi bilen O'dur.

Necm Suresi 19-30. Ayet Tefsiri

◼ Hz. Muhammed'in getirdiği bilgilerin, buyruk ve uyarıların kaynağı ve bunların kendisine nasıl bildirildiği konusunda edebî ve çarpıcı bir üslûpla verilen bilginin hemen ardından Kureyş putperestlerine hitap edilerek bir de tanrılık yakıştırdıkları ve ululadıkları putların ne kadar hakir, zelil, âciz oldukları üzerinde düşünmeleri istenmektedir. 19-20. âyetlerde put isimlerinin zikredilmesi Kureyş örneğini öne çıkarmakla beraber, müteakip âyetlerde yer alan delillendirme tarzından burada, insanlık tarihi boyunca görülegelen, biçimleri farklı olsa da, tevhid inancını zedelemesi ve insanı yaratılmışlara, alelâde varlıklara kul etmesi açısından özde bu tip davranış biçimiyle örtüşen bütün itikadî sapkınlıkların mahkûm edilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Özetle, bu âyetlerde Allah'a şirk koşma mahiyeti taşıyan inanç ve davranışların sağlam bir bilgi kaynağına dayanmadığı üzerinde durulmaktadır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Necm Suresi 31-32. Ayet

﴾31-32﴿ Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Sonunda O, kötülük yapanlara işlediklerinin cezasını verecek; iyilik yapanları, ufak tefek kusurlar hariç, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanları ise daha güzeliyle ödüllendirecektir. Şüphesiz rabbinin bağışlaması çok geniştir. Sizi topraktan yarattığı zamanki halinizi de, annelerinizin karınlarında cenin olarak bulunuşunuzu da en iyi bilen O'dur. Şu halde kendinizi temize çıkarmayın! Kimin günahtan sakındığını en iyi bilen O'dur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN