Nefis terbiyesinde kullanılan Mevlevi terimleri
Manevi bir mektep olarak adlandırılabilen Mevlevilikte, edepten ileri gelen terimler bulunurdu. Edep ve erkan çerçevesinde nefis terbiye edilmeye çalışılırdı. Örneğin "çerağı söndürmek", denmez "çerağı dinlendirmek" tabiri kullanılırdı. Ciddi bir disiplin ile nefis terbiyesinde kullanılan Mevlevi kavramları derledik.
Giriş Tarihi: 05.12.2019
09:41
Güncelleme Tarihi: 05.12.2019
09:53
Dergâhlarda suculuk görevini yapanların oturdukları yere, posta verilen addır. Saka postu, mutfak kapısının yanı başında bulunurdu. Dergaha kabul edilecek kimse herhangi bir hizmetle görevlendirilmeden önce hiç kimsenin kendisiyle konuşmasına izin verilmeksizin bir süre o postta otururdu. Burada oturan kişi dergâhın içerisine ne olduğunu anlayıp, bu işi yapıp yapamayacağına karar verir. Can saka postuna iki diz üzerinde murakabe vaziyetinde oturur, diğer canların hizmetini seyreder.
Gül sesi, bülbül şakıması manalarına gelen gülbank; tertip edilmiş özel bir dua manasındadır. "Bir cemaat tarafından hep bir ağızdan makamla çağrılan dua ve sürud" olarak tarif edilir.
Kibar, zarif, bilgili kişilere kimselere de çelebî denilse de zamanla Mevlana Celaleddin Rumi'nin soyundan gelen kimselere denildi. Mevlâna'nın soyundan gelen erkek çelebilere "zükür çelebî", bu çelebilerin kızlarına da "inâs çelebi" denirdi.
Mevlevi dervişlerin başlarına giydikleri sarıksız keçeden serpuşlardır. Destâr sarılmış olan sikkelere ise, destârlı sikke tâbiri kullanılır.
Dervişlerin başlarına giydikleri, sikke üzerine sarılan sarık hakkında kullanılır bir tabirdir. Destar, çelebi efendinin icazetnamesi ile sarılabilirdi. Mesnevi dervişlerine mahsus ayrı bir destar bulunurdu.