Arama

Nefis ve şeytan ne demek?

İlk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem'den günümüze kadar tüm insanlığın ezeli en büyük düşmanı, nefsi ve şeytandır. Nefis, herkesin içinde var olan kötü davranışlarının kaynağı olarak görülürken şeytan, kişiyi dışarıdan kuşatarak günaha sevk etmeye çalışan bir varlıktır. İkisinin ortak gayesi, inanan kimseyi Allah'tan (CC), Kur'an-ı Kerim'in ve Peygamber Efendimizin (SAV) yolundan uzaklaştırmaktır.

🔹 Nefsin üçüncü mertebesi ise ilhama mazhar olan manasındaki nefs-i mülhemedir. Bu seviyeye gelen insan, tövbe istiğfarın ötesine geçerek günahlardan özenle sakınır ve diğer insanları iyiliğe sevk etme gayretinde olur.

🔹 Nefs-i mutmainne, Allah'ın (CC) emirlerine uyma ve yasaklarından kaçınma noktasında titizlik gösteren, hakiki imanı tadan kimsenin mertebesidir. Nefsin beşinci mertebesi olan râdiye ise Allah (CC) ile beraber olma bilincinde, hikmete ve Rabbi'nden gelen her şeye razı olarak hoşnut hale gelen nefistir.

🔹 Râdiye mertebesinin ardından nefs-ı merdıyye gelir. Merdıyye, Allah'ın (CC) kendisinden razı olduğu kimsenin ulaştığı mertebe iken nefs-i kamile veya nefs-i safiye, en yüksek mertebe olarak tanımlanır. Saf ve olgunlaşmış bir nefsi niteleyen kamile, kelime manasıyla eksiksiz ve olgun şeklinde tanımlanır. Nefsin günahlardan uzak, kalbi hastalıklardan korunmuş, düşüncesinde dahi kötülük bulunmayan seviyesidir.

ŞEYTAN

🔹 Nefis, insanın içinde var olan kötülüğe itici bir güç iken şeytan dışarıdan kuşatmaya çalışır. Ateşten yaratılan şeytan, insana musallat olup onu saptırma gayretindeki ruhani bir varlıktır. Kelime manasıyla sözlükte "uzaklaşmak, haktan ve hayırdan ayrılmak, muhalefet etmek" anlamındaki şatn veya "öfkesinden yanıp tutuşmak" manasındaki şeyt kökünden türediği ileri sürülür.

🔹 Genel ifade ile şeytan, hayırdan ve rahmetten uzaklaşmış yaratık; yanıp helake maruz kalmış varlık şeklinde açıklanabilir.

İslam'a göre cin ve şeytan

🔹 Ademoğlunun harici düşmanı olan şeytan, ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem'e (AS) melekler secde ettiği vakit kibirlenerek Yüce Allah'ın (CC) emrine karşı çıkmıştır. Secde etmemesinin sebebi olarak da kendisinin ateşten, Adem'in (AS) çamurdan yaratıldığını belirtmiştir.

🔹 Bunun üzerine Cenab-ı Hak, şeytanı hayır ve rahmetinden uzaklaştırmıştır. Yaşanan olayların ardından şeytanın gayesi insanoğluna vesvese vermek, çeşitli hile yöntemleriyle batılı hak gibi gösterip insanları doğru yoldan saptırmaya çalışmak olmuştur.

"Hani meleklere, "Âdem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu." (Bakara Suresi, 34. ayet)

İshak Danış'ın sesinden Bakara suresini dinlemek için tıklayınız

Tefsiri: Meleklerin Âdem'e secde etmeleri Allah'ın emriyle olmuş, bu bir tek hareketle melekler iki şey yapmışlardır. Allah Teâlâ'ya ibadet ve yeryüzünde O'nun halifesi olmak üzere yaratılmış ve birçok üstün vasıflarla donatılmış Âdem'e saygı ve onun hilâfete liyakatini tasdik. Âdem için yapılan secde şeklindeki saygı hareketi, Allah'ın emriyle olduğu ve Âdem'e ibadet maksadı taşımadığı için şirk şâibesinden de uzak bulunmuştur. Meleklerin arasında bulunan ve onlar Allah'ın emri üzerine Âdem'e secde ettikleri halde bu emre karşı koyan İblîs'in "melek mi, cin mi" olduğu konusu tartışılmıştır. Bazı rivayetler yanında özellikle bu âyette geçen "... İblîs hariç melekler secde ettiler" ifadesine dayanan bazı tefsirciler onun önde gelen bir melek olduğunu, bu isyandan sonra meleklik sıfatını kaybettiğini ve kendisine Allah tarafından farklı özellikler verildiğini ileri sürmüşlerdir.

Tefsirin tamamını okumak için tıklayınız

🔹 Kur'an-ı Kerim'de yer alan çeşitli ayetlerde şeytanın azgın, sinsi, yanıltıcı ve kışkırtıcı olduğu haber verilmekte, hile ve aldatmalarına dikkat çekilmektedir.

🔹 Bakara Suresi'nin 168. ayetinde Allah (CC) şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır." (Bakara Suresi 168. Ayet)

Bünyamin Topçuoğlu'nun sesinden Bakara suresini dinlemek için tıklayınız

Tefsiri: Şeytan insanların düşmanı olup onlar için daima ve yalnızca kötü şeyler ister; onları haramlara, edep dışı davranışlara, Allah hakkında O'nun her bakımdan yetkinliği ve yüceliği ile bağdaşmayan sözler söylemeye kışkırtır. Kuşkusuz bu uyarılar öncelikle Kur'an'ın ilk muhatabı olan müşriklere yöneliktir. Bununla birlikte söz konusu uyarılar, bütün insanlar için hayatî değer taşıyıp müminlerin de helâle harama riayet etmeleri, şeytanın kışkırtmalarına karşı daima dikkatli ve ihtiyatlı davranmaları gerektiğini ima etmektedir. "Şeytanın izinden gitmek" onun kışkırtmalarına, dürtülerine açık ve zayıf bir ruha sahip olmak demektir. Bundan kurtulmak ise en başta güçlü bir imana; her türlü dinî ve dünyevî konularda doğru ve yeterli bilgiler yanında, kısaca takvâ kavramıyla ifade edilen yüksek bir dinî ve ahlâkî duyarlılık geliştirmeye bağlıdır. Bu şekilde ruhsal donanıma sahip olan insanlar, kendilerini şeytanın kışkırtmalarından koruyacak kudret ve imkânı, şeytanî baskılara karşı direnecek irade gücünü de kazanmış olurlar.

Tefsirin tamamını okumak için tıklayınız

🔹 İnsanı kötülüğe teşvik eden şeytan, aynı zamanda müminleri Allah'a (CC) yaklaştıracak fiilleri gerçekleştirmesine de engel olmaya çalışır. Şeytanın hileleri, kulun yerine getirmeye çalıştığı ibadeti bozmaya gayret göstermesi, ibadetini bozamadığı durumlarda ise işlediği sevabın niyetini saptırma çabası ve daha niceleridir.

🔹 Peygamber Efendimiz (SAV), şeytanın şerrinden Allah'a (CC) sığınmış ve her Müslümanın da ondan Nenab-ı Hakk'a (CC) sığınmasını emretmiştir. Hz. Muhammed (SAV), şeytanın kötülüklerinden korunmak için kelime-i tevhid getirmeyi, Ayetü'l-Kürsi ve Kur'an-ı Kerim okumayı tavsiye etmiştir.

Şeytana küfretmek günah mıdır?

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN