Nesilleri ihya eden alimler: Şems-i Tebrizi, Akşemseddin, Şems-i Sivasi
İslam tarihinde bazı şahsiyetler, yaşadıkları dönemde ilim ve bilgelikleri ile toplumları aydınlattı, öğütleri, örnek davranışları ile insanları yönlendirdiler. Onlar sayesinde İslam devletleri galip geldi ve yeni nesiller ihya oldu. Peki, İslam tarihindeki parlak zamanların arkasındaki üç şems kimdir?
Giriş Tarihi: 27.03.2022
16:50
Güncelleme Tarihi: 28.03.2022
10:31
Şems-i Tebrizi’nin şemsliği
◼ Şems-i Tebrizi, dünyaca şöhret-şiar olmuş Mevlana'nın dostu ve bir cihette de şeyhiydi. Mevlana'ya ulaştığı büyük ilim ve maneviyatta yoldaşlık eden Tebrizi, aynı zamanda halkın da ilim tahsiline vesile oldu. Tebriz, Dımaşk (Şam), Halep, Kayseri, Aksaray, Sivas, Erzurum ve Erzincan'dan topladığı ilmi ve hasenatı, Konya'nın ve Anadolu'nun sinesine bereketle saçtı.
Mevlana'nın Mesnevi-i Şerif'inin ilk 18 beyiti
◼ Asıl adı Şemseddin Muhammed b. Hamza olan Akşemseddin , Akşeyh olarak da anılır. Akşemseddin 1390 yılında Şam 'da doğdu.
◼ Henüz yedi yaşında iken babasıyla birlikte Anadolu'ya gelerek o zaman Amasya'ya bağlı olan Kavak ilçesine yerleştiler.
◼ Burada tıp ve hafızlık üzerine tahsil gören Akşemseddin , kısa bir sürede Osmancık Medresesi 'ne müderris oldu.
İlim ve irfanda yol gösterici âlim Akşemseddin
Akşemseddin’in manevi süluku
◼ Akşemseddin manevi yolculuğuna ehemmiyet verir ve bir gün rüyasında boynunda bir ip olduğunu ve bu ipin Hacı Bayram-ı Veli tarafından tutulduğunu görür. Bu rüya üzerine Hacı Bayram-ı Veli intisap eder.
◼ Sıkı bir riyâzet ve mücahede vererek şeyhinin takdirine mazhar oldu ve şeyhinden hilafet aldı. Hacı Bayrâm-ı Velî'nin vefatından sonra da onun yerine, irşad makamına geçti.
◼ Hacı Bayram-ı Veli vasıtasıyla padişahlarla tanışan Akşemseddin , İstanbul'un fethinden önce iki defa Fâtih'in yanına Edirne'ye gider. Kuşatmanın en sıkıntılı anlarında gerek padişahın gerekse ordunun mânevî gücünün yükseltilmesine yardımcı olur.
Akşemseddin kimdir? Akşemseddin'in İslam ve bilim tarihimiz açısından önemi...
◼ Fetihten sonra Ayasofya 'da kılınan ilk cuma namazında hutbeyi kendisi okur . Fâtih'in isteği üzerine, İslâm ordularının daha önceki kuşatmalarından birinde şehit düşmüş olan sahâbeden Ebû Eyyûb el Ensârî'nin kabrini keşfeder.
◼Fethin ardından Fatih, taç ve tahtını terkedip bütünüyle şeyhe bağlanmak ister, lakin Akşemseddin büyük bir dirayet gösterir ve Fatih'in bağlılığını kabul etmez.
◼ Fatih'in şiddetli arzusu devam eder. Bu ısrara karşı koyamayan Akşemseddin, Gelibolu üzerinden Göynük 'e gider. Kalan ömrünü burada geçirir ve 1459 yılında, Rebîülâhir ayının sonunda burada vefat eder.
Mikrobu ilk kez keşfeden âlim Akşemseddin
◼ Akşemseddin, İstanbul'un fethinin arkasındaki manevi kahramandı. İlmi ve bilgeliği ile halkın içinde bir güneş olup doğdu. Sadece halka değil, bütün ulemaya ve içinde Fatih Sultan Mehmet'in de olduğu pek çok yöneticiye rehberlik etti. Tıp sahasındaki yetkinliği ve mikroptan ilk defa bahsetmesi, yaşadığı dönemi nuruyla ve ilmiyle ışıldatan bir güneş olduğunu ispat eder niteliktedir. Tıp ve siyaset alanındaki faaliyetleri bu güneşin yeryüzüne düşen sadece birkaç huzmesinden biridir. Topluma verdiği ahlak, erdem ve dini öğütleriyle o dönemin bir saadet ve aydınlanma dönemi olmasına vesile olmuştur.
İstanbul'un manevi fatihi: Akşemseddin