Örnek bir baba olarak Peygamber Efendimiz (sav)
Her konuda Müslümanlara ve tüm insanlığa örnek olan Allah Resulü gerek eş gerek baba gerekse dede olarak aile hayatının nasıl olması gerektiğini yaşayarak gösterdi. "Ben, aileme karşı en hayırlı olanınızım." sözünü yaşantısıyla doğruladı. O, aile reisi olarak bir Müslümanın aile fertlerine nasıl davranması gerektiğini emir ve tavsiyeleriyle ifade etti. Kısacası Efendimiz (sav) bu özellikleriyle, geçmiş ve gelecek tüm insanlar içinde "en mükemmel baba" sıfatına sahipti.
Giriş Tarihi: 21.06.2020
03:34
Güncelleme Tarihi: 19.06.2022
15:32
Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz, ailelerinin baskısıyla müşrik kocaları tarafından sırf Peygamberimize tavır olsun diye boşanılan ve böylece dul kalan kızları Hz. Rukiyye ve Hz. Ümmü Gülsüm'e, babaları olarak şefkat ve merhamet kanatlarını germiş ve bir süre sonra onların yeniden evlenip yuva kurmalarına öncülük etmişti.
Müşrik düşmanların saldırısı sonucunda deveden düşerek hamile olduğu yavrusunu kaybeden, bu acı ve sarsılmadan dolayı yakalandığı hastalık sebebiyle bir süre sonra kendisi de hayata veda eden kızı Hz. Zeynep, diğer kızları Hz. Rukiye ve Hz. Ümmü Gülsüm ; her biri bir kez daha baba olarak "evlat acısı" yaşamasına sebep olacak şekilde ayrıldılar Resûl-i Ekrem'in (sav) yanından…
Bu acıları bir baba olarak yaşayan Resûl-i Kibriyâ (sav) Efendimiz , hayatta kalan tek kızı Hz. Fâtıma ve onun çocukları olan Hasan ve Hüseyin ile teselli ediyordu yüreğini…
Sevgili Peygamberimizin (sav) hayatından, yaşanmış hatıralar
Yaşadığı aile hayatıyla da bize "en güzel örnek" teşkil eden Peygamberimizin tüm aile fertleri gibi Hz.Fâtıma (r.anhâ) da O'nun manevi terbiyesine muhatap olmaktaydı. Yüce Resûl, (sav) ciğerparesi kızı ve damadını, Allah'ın rızasını kazanan kimseler olarak görmek istiyor ve bu hususta özel bir çaba gösteriyordu. Nitekim, "Ey Habibim! Ailene namaz kılmalarını söyle. Ve Sen de bunda sebatkâr ol!" (Tâhâ,132) ayeti nazil olduktan sonra sabah namazına giderken mutlaka Hz.Fâtıma'nın evinin penceresinde durur,
"Kızım Fâtıma, namaza kalkın!.." diyerek bu vazifesini yerine getirirdi.
Hz. Âişe şöyle demiştir: "Resûlullah (sav), Allah yolunda cihad hâriç eliyle hiç kimseye vurmadı. Ne bir kadına, ne de bir hizmetçiye! ..." (Müslim, Fedâil, 79)
Yine bir Kurban Bayramı gününde bu kez sevgili kızını, kesilecek kurbanının başında bulunmak üzere çağırmış ve şöyle buyurmuştu:
"Fâtıma! Kalk gel, kurbanının başında bulun. Çünkü kurban kesildiği vakit akan ilk kan damlasıyla, günahların affolunur. Kurbanın kesilirken de şu ayeti oku:
"Şüphesiz benim namazım da ibadetlerim de, kurbanım da, hayatım da ölümüm de, hiçbir ortağı bulunmayan Âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben böylece emrolundum. Ve ben Müslüman olanların ilkiyim." (En'âm, 162-163)
En'âm suresini okumak ve dinlemek için tıklayın
Çocuklarını incitmemeye dikkat ederdi
Çocukların terbiyesine özen gösteren Resûlullah onları incitmemeye dikkat eder, onlara şefkatle davranır, uyarılarını dahi yumuşaklıkla yapardı. Bir gün Hz. Peygamber, hanımı Ümmü Seleme'nin önceki eşi Ebû Seleme'den olan oğlu Ömer'in, yemek yerken elini tabağın her tarafında gezdirdiğini görünce, "Delikanlı, besmele çek, sağ elinle ye ve önünden ye!" buyurarak uyarmıştı.
Enes b. Mâlik'e de şu tavsiyede bulunmuştu: "Yavrucuğum, ailenin yanına girdiğin zaman selâm ver. Bu, kendin ve ev halkın için bereket olur."
Bir eş ve hayat arkadaşı olarak Sevgili Peygamberimiz (sav)
Hz. Âişe şöyle demiştir: "Medine'ye geldiği günden vefatına kadar Muhammed (sav) ailesi, üç gün arka arkaya buğday ekmeği yememiştir." (Buhârî, Rikâk, 17; M7443 Müslim, Zühd, 20)
Allah Resulü aile efradına sorumlu oldukları ibadetleri zaman zaman hatırlatarak hem tebliğ görevini yerine getiriyor hem de onların ibadetlerini ifa noktasında ihmalkâr davranmamalarını sağlıyordu. Zira Kur'an, Hz. Peygamber'e dünya hayatının debdebe ve cazibesine kapılmaması gerektiğini, kendisine verilen nimetin hayırlı ve kalıcı olduğunu beyan ettikten sonra şu talimatı veriyordu: "Ailene namaz kılmalarını söyle. Kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz, biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç takva iledir."