Oruç tutmamayı mübah kılan durumlar
On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif, içerisinde oruç ibadetini barındırır. İmsak vaktinden iftar vaktine değin yemekten ve cinsi temastan uzak kalmayı gerektiren oruç ibadeti her Müslüman için far-ı ayndir. Yani oruç, her Müslümanın bizzat kendisinin yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Ama bazı durumlarda oruç tutmamak mübahtır, yani kişiye bırakılmıştır. Peki, hangi durumlarda oruç tutulmaz?
Giriş Tarihi: 15.03.2024
12:47
🔹 Oruç ibadeti; Hz. Peygamber (s.a.s.)'in İslâm'ın temel esaslarını açıkladığı hadisinde ise şöyle zikredilmiştir:
"İslâm beş temel üzerine kurulmuştur: 'Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek, haccetmek, Ramazan orucunu tutmak."
(Buhârî, "İman", 1)
🔹 Yine Rasûlullah (s.a.s.) Veda Haccı hutbesinde de aynı tespitleri yapmıştır:
"Rabbiniz Allah'a karşı gelmekten sakının, beş vakit namazı kılın, Ramazan orucunu tutun, malınızın zekâtını verin, âmirlerinizin emirlerine uyun, Rabbinizin cennetine girersiniz"
(Tirmizî, "Ebvâbü's-Salât", 434)
🔹 Görüldüğü üzere yukarıdaki ayet ve hadislerde orucun farz olduğu kesin bir üslupla ifade edilmektedir.
ORUÇ TUTMAKLA YÜKÜMLÜ OLANLAR
🔹 Ramazan ayına ulaşan akıllı, ergenlik çağına gelmiş erkek ve kadın her Müslüman oruç tutmakla yükümlüdür. Bu konu, "Orucun Farzları" başlığı altında daha geniş olarak ele alınacaktır.
🔹 Yukarıdaki açıklama oruç tutmakla yükümlü olmanın genel kuralıdır. Ancak oruç tutmamın imkânsız veya çok meşakkatli, zor veya sakıncalı olduğu bazı özel durumlar sebebi ile bu kuralın dışına çıkılarak oruç tutulmayabilir. İslâm dininde kolaylık temel prensiptir. Dinî yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında insan takatinin sınırları zorlanmaz. Kur'ân-ı Kerim'de,
"Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar"
(Bakara, 2/286)
"Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez" buyrulmuştur.
(Bakara, 2/185)
🔹 Oruç tutmamayı mubah kılan bu özel durumlar şunlardır:
1. Hastalık
🔹 Ramazan ayı içerisinde oruç tutamayacak derecede hasta olanlar ile oruç tuttuğu takdirde hastalığının artacağından endişe edenler oruç tutmayı ertelerler. Bu durumda, kişisel endişeler değil, tıp uzmanlarının tespitleri dikkate alınır.
🔹 Daha sonra sağlıklarına kavuştukları zaman tutamadıkları oruçları kaza ederler. Bu konuda ruhsat şu ayete dayanmaktadır:
"Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar."
(Bakara, 2/184)
2. Yolculuk
🔹 Dinî anlamda yolcu, en az 90 km. mesafedeki bir yere gitmek üzere bulunduğu şehirden ayrılan ve gideceği yerde Hanefilere göre 15 günden az bir süre, Şafiî mezhebine göre giriş ve çıkış günleri hariç dört günden az bir süre kalacak olan kimsedir.
(Şirâzî, II, 590)
🔹 Bir kimse Ramazan günlerinde yolcu olursa oruç tut[1]mayabilir. Tan yerinin ağarmasından yani oruca başladıktan sonra yolculuğa çıkan kimse ise o günkü orucu bozmaz, oruçlu olmaya devam eder. Ancak orucu bozacak olursa, sadece kaza gerekir, kefaret gerekmez.
(Mevsîlî, I, 134)
🔹 Yolculuk sebebi ile tutulamayan oruçlar, Ramazan ayından sonra kaza edilir. Kur'ân-ı Kerim'de bu husus yukarıda zikrettiğimiz ayette açıkça beyan edilmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) çıktığı bir yolculukta oruç tutmamıştır. (Tirmizî, "Savm", 18) ve başka bir münasebetle de şöyle buyurmuştur:
🔹 "(Eğer sıkıntı veriyorsa) yolculukta oruç tutmak iyilik[1]ten değildir."
(Tirmizî, "Savm", 18)
🔹 Bu hadisin hükmü, oruç tutunca sıkıntıya düşecek misafirler için söz konusudur. Bir kimseye misafirlikte oruç tutmak sıkıntı vermeyecekse oruç tutabilir. Nitekim sahabeden, Hamza b. Amr el-Eslemî, Hz. Peygamberden misafirlikte iken oruç tutup tutamayacağını sormuş, bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.),
"İstersen oruç tut istersen tutma" cevabını vermiştir.
(Tirmizî, "Savm", 19)
🔹 Misafirlikte iken sahabeden bazısı oruç tutmuş bazısı tutmamıştır. (Tirmizî, "Savm", 18) Ne oruç tutanlar tutmayanları ne de tutmayanlar oruç tutanları ayıplamıştır. Gücü ve sağlığı yerinde olan tutmuş, zayıf olanlar tutmamıştır.
(Tirmizî, "Savm", 18)