Osmanlı mirası hutbede kılıç geleneği hangi camilerde devam ediyor?
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 86 yıl sonra ilk cuma namazı, caminin içi ve çevresini dolduran 350 bin vatandaşın katılımıyla kılındı. Hutbe kılıç geleneği ile okundu, minbere yeşil sancaklar asıldı. Fethin sembolü olan camilerde hutbeye 481 yıl hiç kesintiye uğramadan kılıçla çıkıldı. Peki, Osmanlı mirası geleneğin hangi camilerimizde devam ettirildiğini biliyor musunuz?
Giriş Tarihi: 25.07.2020
08:41
Güncelleme Tarihi: 25.07.2020
13:04
Kılıç, Türk İslam tarihinde kudret ve adaletin sembolü oldu.
Fethin sembolü olan camilerde hutbeye 481 yıl hiç kesintiye uğramadan kılıçla çıkıldı.
İslam dünyasında hiçbir camiye nasip olmayan merasimler Ayasofya'da yapıldı!
Osmanlı orduları tarafından fethedilen yerlerde komutanlar, devlet otoritesini göstermek için cuma günleri minbere kılıçla çıkıp hutbe okudu.
Padişahların kılıç kuşanma merasimleri, onların yönetimi devraldıkları, hükümdarlıklarını ilan ettikleri anlamına geliyor. Osmanlı İmparatorluğunda devlette hükümranlığın alameti olarak görülen kılıç kuşanma merasimlerinin yapıldığı mekanlar zaman zaman camiler olmuştur. Sağ ele alınan kılıç, 'kullanma' niyetini ortaya koyuyor ve düşmanı korkutmayı amaçlıyor. Hutbelerde kılıç sol ele alınıyor. Bu da, dosta güven verme amacını taşıyor.
Peki, Osmanlı mirası geleneğin hangi camilerimizde devam ettirildiğini biliyor musunuz?
Osmanlı mirası hutbede kılıç geleneği, Edirne'deki Eski Cami'de cuma ve bayram hutbelerinin kılıç kuşanarak okutulmasıyla sürdürülüyor.
Edirne'deki Eski Cami'de 6 asırdır imamlar cuma ve bayram hutbelerine kılıçla çıkıyor.
Osmanlı döneminde padişahların tahta çıkma törenlerinin cuma günü camide yapıldığı ve hutbe padişahlar tarafından kılıçla okunduğu için bu gelenek Eski Cami'de 6 asırdır uygulanıyor.
Ayasofya'da ilk Cuma namazı
Emir Sultan Çelebi tarafından 1403 yılında yapımına başlanan Eski Cami, Çelebi Sultan Mehmet zamanında, 1414 yılında tamamlandı. 1749 yılında yangından, 1752 yılında da Edirne depreminden zarar gören ve I. Mahmut döneminde tamirat gören cami, Edirne'de Mimar Sinan tarafından yapılan Türk-İslam sanatının en önemli eserlerinden Selimiye Camisi'nin karşısında yer alıyor.
Bartın'ın Amasra ilçesindeki Fatih Camisi'nde, Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmed'in kenti fethetmesinin ardından başlayan "Kılıçlı hutbe" geleneği asırlardır yaşatılıyor.
Fethin ardından Kaleiçi Mahallesi'nde yer alan ibadethanede cuma namazı kılan komutan ve askerlerin kılıçlarını burada bırakmaları üzerine başlayan gelenek gereği, hutbeye kılıcı eline alarak çıkan imam veya hatip, duasını tamamladıktan sonra kılıcı minberdeki yerine koyuyor.
1900'lü yıllarda Ayasofya'da ihya edilen Kadir Gecesi
9. yüzyılda Amasra Kalesi içinde bir Bizans kilisesi olarak inşa edilmiştir. Amasra'nın 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilmiştir. Döneminin tüm mimari karakteristiğini yansıtan yapı, 1887 yılında onarım görmüştür. Diğer camilerde rastlanmayan "Cuma hutbesinin kılıç çekilerek okunması" geleneği günümüzde Fatih Camii'nde yaşatılmaktadır.
Amasra'nın 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilen yapı, 9. yüzyılda Amasra Kalesi içerisinde yapılmış eski bir Bizans kilisesidir. Dönemin tüm yapı özelliklerini taşıyan yapının Narthex (İlk Cemaat) bölümü ile Ambon (Apsis) çıkıntısı sonradan mekana katılmıştır. 1887 yılında mekanı örten ve yıkılma tehlikesi gösteren beşik tonoz çatı kaldırılmış, yerine ahşap tavan ve çatı yapılarak büyük bir onarımdan geçirilmiştir.