Osmanlı mirası hutbede kılıç geleneği hangi camilerde devam ediyor?
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 86 yıl sonra ilk cuma namazı, caminin içi ve çevresini dolduran 350 bin vatandaşın katılımıyla kılındı. Hutbe kılıç geleneği ile okundu, minbere yeşil sancaklar asıldı. Fethin sembolü olan camilerde hutbeye 481 yıl hiç kesintiye uğramadan kılıçla çıkıldı. Peki, Osmanlı mirası geleneğin hangi camilerimizde devam ettirildiğini biliyor musunuz?
Giriş Tarihi: 25.07.2020
08:41
Güncelleme Tarihi: 25.07.2020
13:04
Emir Sultan Çelebi tarafından 1403 yılında yapımına başlanan Eski Cami, Çelebi Sultan Mehmet zamanında, 1414 yılında tamamlandı. 1749 yılında yangından, 1752 yılında da Edirne depreminden zarar gören ve I. Mahmut döneminde tamirat gören cami, Edirne'de Mimar Sinan tarafından yapılan Türk-İslam sanatının en önemli eserlerinden Selimiye Camisi'nin karşısında yer alıyor.
Bartın'ın Amasra ilçesindeki Fatih Camisi'nde, Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmed'in kenti fethetmesinin ardından başlayan "Kılıçlı hutbe" geleneği asırlardır yaşatılıyor.
Fethin ardından Kaleiçi Mahallesi'nde yer alan ibadethanede cuma namazı kılan komutan ve askerlerin kılıçlarını burada bırakmaları üzerine başlayan gelenek gereği, hutbeye kılıcı eline alarak çıkan imam veya hatip, duasını tamamladıktan sonra kılıcı minberdeki yerine koyuyor.
1900'lü yıllarda Ayasofya'da ihya edilen Kadir Gecesi
9. yüzyılda Amasra Kalesi içinde bir Bizans kilisesi olarak inşa edilmiştir. Amasra'nın 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilmiştir. Döneminin tüm mimari karakteristiğini yansıtan yapı, 1887 yılında onarım görmüştür. Diğer camilerde rastlanmayan "Cuma hutbesinin kılıç çekilerek okunması" geleneği günümüzde Fatih Camii'nde yaşatılmaktadır.
Amasra'nın 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilen yapı, 9. yüzyılda Amasra Kalesi içerisinde yapılmış eski bir Bizans kilisesidir. Dönemin tüm yapı özelliklerini taşıyan yapının Narthex (İlk Cemaat) bölümü ile Ambon (Apsis) çıkıntısı sonradan mekana katılmıştır. 1887 yılında mekanı örten ve yıkılma tehlikesi gösteren beşik tonoz çatı kaldırılmış, yerine ahşap tavan ve çatı yapılarak büyük bir onarımdan geçirilmiştir.
Kastamonu, Atabeygazi Camii
Kastamonu'daki Atabeygazi Camisi'nde görevli imamlar, fetih anısına asırlardan beri hutbe için minbere kılıçla çıkıyor.
Selçuklu Atabeyi Emir Hüsamettin Çoban tarafından 1273'te Kastamonu'nun fethinin ardından yaptırılan cami, bu özelliği nedeniyle "fetih camisi" olarak da biliniyor.
Atabey Gazi'nin fethin ardından ilk cuma namazında hutbeye kılıçla çıkmasının anısına o günden bu yana imamlar, cuma hutbesine kılıçla çıkıyor.
Doğu tarafında türbe bulunan, içinde 40 direk olması dolayısıyla bölgede "40 direkli cami" olarak da anılan Atabeygazi Camisi, kılıçla hutbeye çıkılmasını merak edenlerden ilgi görüyor.
Atabey Muzaffereddin Yavlak Aslan Bey tarafından 13. yüzyılın ikinci yarısında 1273 yılında yaptırılmıştır. Şehrin bilinen en eski camisidir. Duvarlar kesme ve moloz taştan yapılmıştır. 40 direğin üstüne oturtulan ahşap tavanı vardır. Bu nedenle halk arasında "Kırk Direkli Camii" de denilir.
Kalenin Bizanslılardan Cuma günü alındığı ve ilk Cuma namazının burada kılındığı tahmin edilmektedir. Bu tür camiler Türk İslam geleneğinde "Fetih Camii" olarak isimlendirilir. Selçuklu Atabeyi Emir Hüsamettin Çoban Bey'in 1273 yılında Bizanslılardan fethettiği Kastamonu'da ilk cuma namazında çıktığı minberde hutbeyi kılıcıyla okuduğu bilinmektedir.
1800, 1871, 2009 yıllarında onarım görmüştür.