Arama

Osmanlı'nın ilk mescidi: Kuyulu Mescid

Osmanlı Beyliği'nin Söğüt'te Ertuğrul Gazi tarafından yaptırılmış ilk mimari eseri olarak görülen mescid, içinde kuyu bulunması nedeniyle "Kuyulu Mescid" olarak da adlandırılır. Mescid, 1276 tarihinden önce Ertuğrul Gazi tarafından yaptırılmış, II. Abdülhamid tarafından 1902 yılında aynı temeller üzerine inşa edilmiş ve daha sonraları onarım görmüştür. Asıl ismi Ertuğrul Gazi Mescidi olan eser Osmanlı'nın ilk eseri olarak bilinir. İşte Müslümanlığı, adaleti ve hoşgörüyü, Hristiyanlara veya gayrimüslim topluluklara öğretme amacıyla inşa edilen mescidin hikâyesi...

Sonrasında 1956 ve 2005 yıllarında onarım süreçleri geçiren mescidin, 2011 yılında yapılan çevre düzenlemesi esnasında son cemaat bölümündeki kaybolan kuyusu tekrar ortaya çıkarılmış ve bu bölüm içerisinde muhafaza altına alınmıştır. Bu sebeple cami "Kuyulu Mescid" adıyla da anılmaktadır. Kuyu derinliği 7 m olmakla birlikte içerisinde su bulunmamaktadır.

Giriş bölümünün kapısı üzerine 1304 (1886-87) yılındaki II. Abdülhamid onarımı sırasında konulmuş olan sülüs hatlı manzum kitâbede, türbenin daha önce 1171'de (1757) Sultan Ahmed tarafından bütünüyle yenilendiği, daha sonra tekrar harap olan ve yıkılmaya yüz tutan yapının Sultan Abdülmecid tarafından da tamir ettirilerek çeşme ve şadırvanla zenginleştirildiği belirtilir.

Ancak kitabede verilen 1171 (1757) tarihi, III. Ahmed'in tahttan indirilmesinden (1730) yirmi yedi yıl sonrasına (III. Mustafa'nın cülûs yılı) aittir. Öte yandan türbe hariminin mimari özellikleri Orhan Gazi devrinden kalma olduğunu göstermekte, bu sebeple fahiş bir tarih hatası taşıyan kitabenin yapının geçirdiği aşamalar hususunda da doğru bilgiler vermediği anlaşılır.

  • 9
  • 15
KUYULU MESCİDİN HİKÂYESİ
KUYULU MESCİDİN HİKÂYESİ

Rivayetlere göre gayrimüslimler, Ertuğrul Gazi'nin aşiretiyle bölgeye gelmesinden rahatsız olur. Bölgeden gönderebilmek adına su ihtiyaçlarını karşıladıkları dereyi, insanı halsiz ve hasta edebilecek şekilde zehirlerler. Ertuğrul Gazi, çözüm bulmaya çalışır ama başarılı olamaz. Bir gün namaz sonrası uykuya dalar ve rüyasında mescidin yanında bulunan ağaçların filizlendiğini görür. Mescidin bulunduğu alanda kuyu kazmaya başlar.

  • 10
  • 15

3 günlük kazının sonucunda suyu bulur. Suyu bulduğunu kimseye söylemez. Suyun tespiti için 3 gün kendisi, 3 gün de atına bu suyu içirir. Osmanlı adaletini de gösteren bu hadise neticesinde, suyun zehirli olup olmadığını kesinleştirir; bölgedeki Müslümanlara ve gayrimüslimlere, içilebilir su bulduğunu ve kullanabileceklerini müjdeler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN