Peygamber Efendimiz müşriklerin planını nasıl bozdu? Hicret hadisesinde yaşananlar...
Mekke'de Müslümanlara yapılan eziyetler dayanılmaz noktaya gelince, müminler Peygamber Efendimize gelip hicret için izin istediler. Bundan sonra Müslümanlar, müşriklere hissettirmeden gizlice hicret etmeye başladı. Daha sonra Allah'ın, Peygamber Efendimize de hicret etmesini buyurması üzerine kutlu yolculuğa çıkıldı. Pek çok mucizeyi içerisinde barındıran bu yolculuk aynı zamanda bir tarihin başlangıcıydı. Peki, Peygamber Efendimiz müşriklerin planını nasıl bozdu? İşte hicret hadisesinde yaşananlar...
Giriş Tarihi: 20.09.2019
15:00
Güncelleme Tarihi: 20.09.2019
15:28
MÜŞRİKLERİN PEYGAMBER EFENDİMİZE SUİKAST PLANI
Mekke'de Müslümanlara yapılan eziyetler dayanılmaz noktaya gelince müminler, Peygamber Efendimize gelip hicret için izin istediler. Bundan sonra Müslümanlar, müşriklere hissettirmeden gizlice hicret etmeye başladı. Kimi Habeşistan'a, kimi Medine'ye yola koyuldu.
Mekke'de kendisi, dostu Hz. Ebu Bekir ve kızları kalmıştı sadece. Mekkeli müşrikler 'Daru'n-Nedve' denilen dernekte her kabileden birer genç tespit ederek Hz. Peygamber'e suikast yapmaya karar verdiler. Suikast kararından önce ise Hz. Peygamber'e ne yapacaklarını düşünerek uzunca tartıştılar.
Ebu Bahteri; Peygamber Efendimizi zincire vurma teklifini yapı, Esved ise O'nu sürelim dedi. Ebu Cehil ise her kabileden alınan gençlerle tek bir darbeyle ortadan kaldırma teklifinde bulunca kabul edildi.
Bu yapılan suikast planlarını Cebrail, Allah'ın Resulüne bildirdi. Bu sırada Yüce Allah, Peygamber Efendimize hicret emrini verdi.
PEYGAMBER EFENDİMİZE KİMİNLE HİCRET ETTİ?
Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir'in evine her gün sabah veya akşam vakitlerinde uğrardı. Fakat hicret emrini aldığı gün, öğle vakti sıcağında, âdeti olmadığı bir saatte, başını sararak Hz. Ebû Bekir (ra)'in evine vardı. Hz. Peygamberin geldiği haber verilince Hz. Ebû Bekir şaşırdı ve "Vallahi, Resûlullah bu saatte hiç gelmezdi. Bu gelişinde mutlaka bir iş var." diye konuştu.
Sonra Efendimizi (sav) içeri alıp minderinin üzerine oturttu ve "Anam, babam sana fedâ olsun, Yâ Resûlallah, ne haber var?" diye sordu. Peygamber Efendimiz (sav), "Yüce Allah, bana Mekke'den çıkmaya ve Medine'ye hicret etmeye izin verdi." buyurdu.
Hz. Ebû Bekir, merakla, "Senin refakatin ile şereflenecek miyim, ya Resûlallah?" diye sordu. Peygamber Efendimiz (sav), "Evet." deyince gözlerine sevinç gözyaşları doldu. Hz. Aişe (ra) bu ânı şöyle anlatır:
"O güne kadar, bir insanın sevincinden böylesine ağladığını görmemiştim."
Resûl-i Ekrem ve Hz. Ebû Bekir, Medine'ye kadar kendilerine kılavuzluk etmek üzere, henüz müşrik, fakat güvenilir, sözünde durmasıyla tanınmış biri olan Abdullah bin Ureykit'le anlaştılar. İki binit devesini kendisine teslim ettiler. Üç gün sonra Sevr Dağı eteğinde buluşmak üzere sözleştiler. Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir'in yanından ayrılarak evine döndü.
PEYGAMBERİMİZİN EVİNİN KUŞATILMASI
Cebrâil gelip Peygamber Efendimize (sav) müşriklerin kararını bildirdi ve başvuracağı tedbiri de şöyle açıkladı: "Şimdiye kadar yattığın yatağında, bu gece yatma!"
Bunun üzerine Hz. Peygamber, Hz. Ali'yi çağırdı ve "Yatağımda bu gece yat uyu! Şu yeşil, geniş aba hırkamı da üzerine ört! Korkma! Sana hiç bir zarar erişmeyecektir." dedi. Ayrıca Hz. Ali'ye, kendisine teslim edilen emanetleri sahiplerine verinceye kadar da Mekke'de kalmasını emretti.
İnanmayanların yaptığı plan gereği, her kabileden seçilmiş eli kılıçlı iki yüze yakın müşrik, gecenin üçte biri geçince, Hz. Peygamber'in evinin önünde toplandılar. İçlerinde Ebû Cehil, Ebû Leheb ve Ümeyye bin Halef gibi azılıları da vardı.
PEYGAMBER EFENDİMİZ MÜŞRİKLERE GÖRÜNMEDEN EVİNDEN NASIL ÇIKTI?
Resûl-i Ekrem Efendimiz, mübarek ellerine bir avuç toprak alarak müşriklerin üzerine serpti ve Yâ-sîn Suresi'nin ilk 8 ayetini okuyarak aralarından geçip gitti. İçlerinden hiç biri onu görmedi.
"Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelerine kadar dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar. (Ayrıca) önlerinden ve arkalarından birer set çektik de onları sardık; artık göremezler!" (Yâ-sîn, 8-9)
Bir müddet sonra müşriklerin yanlarına gelenler: "Burada ne bekleyip duruyorsunuz?" diye sordu.
"Muhammed'i bekliyoruz." dediklerinde, "Muhammed, sizin başınıza toprak saçıp ve içinizden çıkıp gideli hayli vakit olmuş. Hele bir kere üstünüze başınıza bakınız." diyerek âdeta onlarla alay ettiler. Birbirlerine baktıklarında üstlerinin toz toprak içinde kalmış olduğunu gördüler. Peygamber Efendimizin evinin içerisine baktıklarında birinin abaya sarınıp bürünerek yattığını gördüler ve "İşte, Muhammed yatıyor." diyerek gün ağarıncaya kadar beklemeye devam ettiler. Çünkü onların adetlerine göre bir adamı evinin içinde katletmek korkaklığın en adisi sayılıyordu.
Sabah olunca Hz. Peygamber yerine Hz. Ali'nin yataktan doğrulup kalktığını görünce şaşırıp "Vallahi, bize söylenen doğru imiş." dediler. Sonra da Hz. Ali'ye, "Muhammed nerede?" diye sordular. Hz. Ali, "Bilmem!" deyince hayrette kalıp ne yapacaklarını şaşırdılar. Bunun üzerine müşrikler, Hz. Ali'yi azarladılar ve tartakladılar; hatta Mescid-i Harâm'a götürüp bir süre hapsettikten sonra bıraktılar. (İbn-i Hişâm, II, 96; Ahmed, I, 348; Ya'kûbî, II, 39)
"Hani kâfirler, bir zaman seni yakalamak, öldürmek ve yurdundan çıkarmak için bir tuzak kurmaya kalkmışlardı. Onlar tuzak kurar, Allah da tuzaklarını başlarına geçirir. Allah, hileyi hile ile cezalandıranların en hayırlısıdır" (Enfal Suresi, 30. ayet)
SEVR MAĞARASINDA GERÇEKLEŞEN MUCİZE
Peygamber Efendimiz, evinden çıktıktan sonra Hz. Ebubekir'in hanesine gitti. Hz. Ebubekir'le beraber, evin arka tarafından çıktılar. Develeri birkaç gün daha burada kalacaktı. Tedbir amaçlı olarak Medine'nin aksi istikametine doğru yola çıktılar.
Bu sırada Hz. Ebubekir, Peygamber Efendimizin kâh önünde, kâh arkasında yürüyordu. Allah Resulü onun bu hareketini fark edince: "Ey Ebubekir, niçin böyle yapıyorsun?" diye sordu.
Hz. Ebubekir: "Yâ Resulallâh! Sizin hakkınızda endişe ettiğim için böyle yürüyorum!" dedi.
Sevr mağarasına Hz. Sıddık'la sığındı. Burada kendilerini Medine yollarında arayacak olan müşriklerden korunabilmek için bir müddet kaldılar. Birtakım müşrikler, izleri takip ederek mağaranın önüne kadar geldi. O an Hz. Sıddık Efendimize zarar gelir endişesiyle korkmaya başladı. Hz. Peygamber, Kur'an'ın tanıklığıyla şöyle buyurdu;
"... Üzülme, Allah bizimle beraberdir." (Tevbe Suresi, 40)
Ancak müşrikler baktılar ki, mağaranın ağzı hiç el değmemiş gibi örümcek ağları ile kaplı idi ve ayrıca bir güvercin yuvası vardı. Allah Teâlâ'nın emriyle mağaranın önünde Peygamber Efendimizin yüzünü örtüp göstermeyecek biçimde bir ağaç yetişti.
Burada Hz. Ebubekir ile beraber tam 4 gün kaldı.