Peygamber Efendimizin kız çocuklarına verdiği değer
Peygamber Efendimiz (SAV), iyi muamele etme konusunda kız çocuklarına öncelik verirdi. O kadar ki bir kimsenin iki veya üç kız çocuğunu yetiştirmesi ve onlara iyi muamele etmesi halinde kendisi ile cennette komşu olacağı müjdesini vermişti. Hz. Peygamber'in (SAV) kız çocukları ile ilgili tavsiye ve telkinleri sadece anne ve babaya yönelik değil, tüm Müslümanları kapsar mahiyettedir. İşte Peygamber Efendimizin (SAV) kız çocuklarına verdiği değer...
Giriş Tarihi: 11.10.2019
15:45
Güncelleme Tarihi: 11.10.2021
09:01
Cahiliye Dönemi'nde kız çocuklarını diri diri toprağa gömmenin varlığını ve yaygınlığını gösteren bir başka örnek ise Hz. Peygamber'in Medinelilerle yaptığı sözleşmedir.
'Akabe Biatı' olarak bilinen bu sözleşmeye göre Hz. Peygamber onlardan şirk koşmayacakları, zina etmeyecekleri, iftirada bulunmayacakları ve çocuklarını öldürmeyeceklerine dair söz aldı.
Hz. Peygamber'in kendisine gelip biat etmek isteyenlerin biatını kabul etme şartlarından birinin kız çocuklarını öldürme adetlerini terk etmeleri olduğu ayetle de sabittir. Yüce Allah bu hususta; "Ey Peygamber! İnanmış kadınlar Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek... şartıyla sana biat etmek üzere geldikleri zaman onların biatlerini kabul et." buyurur.
"Her kim kız çocuğunu büyütür ve onlara iyi davranırsa, onlar kendisi için cehennem ateşine karşı kalkan olur."
(Buhari ve Müslim)
İslamiyet'in zuhuru ile birlikte, kız çocuklarını değersiz, hor ve hakir gören cahiliye anlayışı şiddetle kınanıp onlara şefkat ve merhametle muamele edilmesi telkin ve tavsiye edildi. Hz. Peygamber'in bu konudaki uygulamaları ise söz konusu tavsiye ve telkinlerin nasıl pratize edileceğini ortaya koyan canlı örnekler olmuştur.
Cahiliye dönemindeki anlayışın tam aksine İslam, kız çocuklarına karşı şefkat ve merhametli olunmasını tavsiye eder. Hz. Peygamber, bırakın diri diri gömülmesine, kız çocuklarının en küçük bir haksızlığa uğrayıp aşağılanmasına bile müsaade etmedi. Onlara en iyi şekilde muamele edilmesini tavsiye etmiştir.
"Her kim iki kız çocuğuna erginlik çağına kadar bakarsa, kıyamet gününde biz şöyle olacağız." diyerek iki parmağını birleştirdi."
İbn Ebî Şeybe ve Ebu Dâvud'un naklettiği bir rivayete göre Hz. Peygamber'e kimlerin cennete gideceği sorulmuş o; "Nebiler cennettedir, şehitler cennettedir, diri diri gömülen kız çocukları cennettedir " buyurmuştur.
Allah'ın insana bir emaneti olan çocukları himâye edip büyütmek yetişkinlerin vazifesidir.
HZ. Peygamber her fırsatta ashabına kendi kız çocuklarına yahut kimsesiz kız çocuklarına bakmalarını, onları erkek çocuklardan ayırmamalarını tavsiye etmiştir. Bir sahabe kendi kızı veya başka birinin kızına iyilik yapmış ise Allah'ın elçisi o sahabeye iltifatta bulunuş ve onu cennetle müjdelemiştir . Cahiliye dönemindeki 'soyu erkek evlat sürdürür' anlayışının aksine dört kız babası olan Hz. Peygamber'in soyu kızları ile devam etmiştir.
Kim ki üç tane kız çocuğu yetiştirir, güzel terbiye eder, evlendirir ve onlara iyilikte bulunursa, o kişi için cennet vardır."
(Ebu Davud, Edep, 120, 121)
Hz. Peygamber'in kızlarından Hz. Fâtıma babasının odasına girdiğinde Hz. Peygamber'in onu ayakta karşıladığı, selamını alıp onu öptüğü ve yerine oturttuğu, babası da Fâtıma'yı ziyaret ettiğinde Fâtıma'nın aynı davranışı sergilediği nakledilmiştir.
Peygamber kızlarına gösterdiği sevgiyi kız torunlarına da gösterirdi. Hz. Zeynep, Medine'ye taşınınca Ümâme isimli kızı ile birlikte Hz. Peygamber'in evine yerleşti. Hz. Peygamber, kızı ve küçük yaştaki torunu Ümâme'nin Medine'ye göç etmelerine çok sevindi ve onlarla zaman geçirmeye başladı. Torunu Ümâme ile birlikte toplumun içine çıkar, mescide gider ve namaz kılardı. Bir rivayete göre Hz. Peygamber, Ümâme kucağında olduğu halde ashabına namaz bile kıldırdı . Secdeye varırken Ümâme'yi yere bıraktığı, kıyama kalkınca onu tekrar kucağına alarak namaza devam ettiği rivayet edilir. Yani Hz. Peygamber namaz gibi önemli bir ibadet esnasında, bir kız çocuğunu kucağında taşıyarak toplumun bu konudaki algısını müspet yönde değiştirmek ister.