Peygamber Efendimizin mucizeleri
Mucize; gerçekte Allah'ın fiilidir. Mecazen kullanılan "Peygamberin mucizesi" ifadesi, mucizenin onun aracılığıyla olması ve onun doğruluğunu göstermesi sebebiyledir. Kainattaki en büyük hadise ise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir. Buna binaen Peygamber Efendimizin doğumu olan Mevlid Kandili'nde, efendimizin mucizelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 07.11.2019
14:45
Güncelleme Tarihi: 20.05.2020
08:53
Peygamber Efendimiz de Kur'an'ın en büyük mucize olduğunu bir hadisinde şöyle ifade etmişti: "Bütün peygamberlere, kendi dönemlerinde yaşayan insanların iman edeceği birtakım mucizeler verilmiştir. Hiç şüphesiz bana ihsan edilen en büyük mucize, Allah'ın bana vahyettiği Kur'an'dır ."
(Buhârî, İ'tisâm, 1)
Bilim ve tekniğin sonradan ulaştığı gerçekleri Kur'an'da asırlarca öncesinden haber verilmiş hiçbir buluş ve bilimsel gelişme, onun içeriği ile ters düşmemiştir.
BİR MUCİZE OLARAK PEYGAMBERİMİZİN YÜCE AHLAKI
Hz. Peygamber ömrü boyunca üstün ahlak ve nitelikleri kendisinde korumuştu. İnanmayanlar aşırı düşmanlıklarına rağmen onda eleştirebilecekleri bir yön bulamamışlardı. Nitekim kendisini öldürmek isteyen müşrikler bile ona eşyalarını emanet ediyordu.
CAHİLİYE DEVRİNDEN ASR-I SAADETE
"Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size ayetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor."
(Bakara Suresi, 15. ayet)
Hz. Peygamber'in İslâm çağrısını ilk kez, kitap sahibi olmayan, hikmetten anlamayan, kız çocuklarını diri diri gömecek kadar cahiliyet içerisindeki bir kavme yöneltip onlara kitabı, hikmeti açıklaması, dinî hükümleri öğretmesi sonucunda bu insanların ahlakını mükemmelleştirmesi de onun kişiliği ile ilgili hissî mucizeleri arasında sayılmıştır.
"Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir."
(İsrâ Suresi, 1. ayet)
Hz. Peygamber'in hissî mucizelerinin bir kısmı bedeni ve kişiliği dışında meydana gelmişti. Bu mucizelerinden birisi 'miraç hadisesi'dir. Peygamber Efendimizin bir gecenin çok kısa bir anında Mescid-i Harâm'dan Mescid-i Aksâ'ya gitmesiyle başlayan isrâ ve mi'rac mûcizesi gerçekleşti. Efendiler efendisi Hazreti Muhammed (sav) Miraç gecesinde Allah'ın yüce davetiyle Cebrail (as) rehberliğinde, Mescid-i Haram'dan Mescid'i Aksa'ya, oradan da ilahi huzura "Burak" adlı binek ile yükseldi ve;
1. kat semada: Hz. Adem, 2. katta Hz. İsa ve Hz. Yahya, 3. katta Hz. Yusuf, 4. katta Hz. İdris, 5. katta Hz. Harun, 6. katta Hz. Musa 7. katta Hz. İbrahim ile görüştü.
Bu gece Peygamber Efendimiz; şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi'nin son iki ayeti ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden dünyaya döndü.
Bu gece Kur'an-ı Kerim'de nasıl geçtiğiyle ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın.
AYIN İKİ PARÇAYA AYRILMASI
"Vakit yaklaştı ve ay yarıldı."
(Kamer Suresi, 1. ayet)
Abdullah İbni Mesud (ra) rivayet ediyor: Resulullah zamanında ay iki parçaya ayrıldı. Müşriklerden bir grup, bir mucize olarak, ayın iki kısma ayrılmasını, Hz. Muhammed (sav)'den istediler. Peygamber Efendimiz de, Rabbine yönelerek niyazda bulundu. Ay, Allah'ın kudret ve izniyle derhal ikiye ayrıldı; bir kısmı Hira dağı üzerinde, diğer kısmı ise, aşağıda ve tam karşısında görüldü.
(Buhârî, "Menâkıb", 27; Müslim, "Münâfikun", 8)