Peygamberimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?
On bir ayın sultanı olan Ramazan, müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. İnsanlara yol gösterici, doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Ramazan orucu, hicretten sonra Bedir Savaşı'ndan bir ay önce farz kılındığı için Müslümanlar ilk Ramazan'ını gazada geçirdi. Ramazan ayında oruç farz olunduğundan beri asr-ı saadette heyecanla karşılanırdı. Peygamberimiz bu ayda ibadetlerini artırırdı. Peygamberimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?
Giriş Tarihi: 08.05.2020
14:46
Güncelleme Tarihi: 08.04.2021
10:14
CEBRAİL İLE MUKABELE YAPARDI
Ramazan, Kur'an ayıdır. Bu ayda Kur'an yeryüzüne indirildi. Yüce kitabımız, Hz. Peygamber'e indirilen en büyük mucizedir. Kur'an-ı Kerim'deki her bir harfe normal vakitte on sevap varken Ramazan-ı şerifte binlerce sevap verilir.
Peygamber Efendimiz de her gün Kur'an okurdu. Özellikle Ramazan ayında Cebrail ile mukabele şeklinde okurdu. İlk önce Cebrail okur Resulullah dinler sonrasında Hz. Peygamber okur Cebrail dinlerdi.
Bu karşılıklı okuma 632 yılında iki kez tekrarlandı. Aynı zamanda sahabeden bazıları Ramazan ayı gelince aile fertlerini toplayarak onlara mukabele okurlardı. Mukabele geleneği sayesinde tekrarlanan ayetler, Kur'an'ın eksik ve hatalı okumanın önüne geçti.
Ramazan mukabelesi dinlemek için tıklayın
İFTAR SOFRASINA BAŞKA İNSANLARIN DA ÇAĞRILMASINI İSTERDİ
Peygamberimiz, başka insanların da çağırılarak beraber iftar edilmesine teşvik ederdi. Şöyle buyururdu: "Her kim bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir." (Tirmizi, Savm, 82)
İftardan sonra akşam namazını kıldırırdı. Günümüzde de Mekke'de Kâbe ve Medine'de Mescid-i Nebi başta olmak üzere birçok cami ve mescitte bu şekilde iftar sofraları kurulur ve insanlar iftarlarını yaptıktan sonra akşam namazı kılınır.
Sahurda tüketilmemesi gereken besinler
Suffe talebelerinden Vâsile bin Eska, Ramazan'da yaşadıkları bir anıyı şöyle anlatır:
Ramazan ayında sahabeler bizi bölüşerek iftara davet ederlerdi. Ramazan'ın ilerleyen günlerinde bir akşam hiç kimse bizi iftara götürmedi. Ertesi gün aç karnına oruç tuttuk. İkinci akşam yine gelen olmadı. Açlıktan bîtap düşünce Allah Rasûlü'ne giderek durumumuzu anlattık. Hâlimize çok üzülen Allah Rasûlü tek tek bütün eşlerinin evine haber göndererek evde yiyecek bulunup bulunmadığını sordurdu. Eşleri yemin ederek, yiyecek hiçbir şey bulunmadığını, hatta kendilerinin de bir lokma dahi yemediklerini söylediler. Allah Rasûlü mübarek ellerini açtı ve şöyle dua etti: "Allah'ım, Senin fazlın ve rahmetinden istiyoruz. Her şey Senin elindedir. Senden başkasının hiçbir şeye gücü yetmez!"
Rasulullah'ın duası henüz bitmişti ki, bir adam elinde kızarmış bir koyun ve ekmekle içeri girdi. Rasulullah bizim önümüze koydu, biz de doyuncaya kadar yedik. Daha sonra Allah Rasûlü şöyle buyurdu: "Biz Allah'ın fazl ve rahmetinden istedik. Zira O, rahmetini katında bizim için saklamıştır." (Hilyetü'l Evliyâ, II, 22)
PEYGAMBERİMİZİN ORUCUNU AÇARKEN YAPTIĞI DUA
Hz. Peygamber, iftarı açarken acele edilmesini isterdi. Aynı zamanda iftarın hurma veya su ile yapılmasını tavsiye ederdi. Enes b. Malik şöyle anlatır: "Resulullah Efendimiz akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi. O da yoksa su ile orucunu bozardı."
Peygamberimiz orucunu açarken dua eder, Müslümanlara iftar sırasında dua etmesini tavsiye ederdi: Hz. Peygamber iftarda "Allah'ım, senin için oruç tuttum. Senin verdiğin rızık ile iftarımı ettim!" diye dua ederdi.
Ramazanda yapılan ibadetler ile ilgili ayet ve hadisler
SAHURA KALKMAYI İHMAL ETMEZDİ
"Mutlaka sahura kalkın, çünkü sahurda bereket vardır." (Buharî, Savm, 20).
Sahura kalkmayı ihmal etmezdi. Bunu başkasına da tavsiye ederdi. Sahur, oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından önce yani seher vaktinde yenilen yemeği ifade eder. Peygamberimiz hadislerinde sahura kalkılması ve bir yudum su ile bile olsa sahur yapılmasını tavsiye ederdi. Sahura kalkanların Allah'ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı belirtilir. Peygamber Efendimiz, sahur yemeğini "mübarek bir gıda" olarak nitelendirir
Sahurla ilgili ayet ve hadisler