Peygamberimize 'namaza durmaması emredilen cami: Mescid-i Dırar
İslam tarihinin kırılma noktası olan Hicret'in ardından ensar ve muhacir arasındaki bağ, kardeşlik uygulaması ile pekiştirilmiş; aralarındaki kaynaşma ve dayanışma ile Müslümanlar güç kazanmaya başlamışlardır. Münafıklar, İslam'ın Medine'de güçlenmesi ve yayılmasından rahatsız olmuşlar ve müminlerin Mescid-i Nebevi'de hep birlikte saf tutmalarından huzursuzluk duymuşlardır. Bu nedenle hem müminlerin arasında anlaşmazlık çıkarmak hem de gizli faaliyetlerini rahatça konuşabilmek amacıyla bir mescid inşa etmişler; Resul-i Ekrem'i burada namaz kılmaya çağırmışlardır.
Giriş Tarihi: 03.05.2021
17:19
Güncelleme Tarihi: 19.05.2021
11:18
Sesli dinlemek için tıklayınız.
İSLAM TOPLUMU YAPILANMAYA BAŞLADI
🔸 İslam toplumunun yapılanması anlamında başat rol oynayan muâhât, siyasi, iktisadi, içtimai, dini ve askeri pek çok alanda fayda sağlamıştır.
🔸 Müslümanların Medine'dekini hayatını kolaylaştırmış; siyasi açıdan büyük bir değişim imkânı sunmuştur.
🔸 Mekke'de müşriklerin zulüm ve baskıları karşısında eziyet ve işkenceye maruz kalan Müslümanlar, Medine'de Peygamberimiz (sav) önderliğinde devlete kavuşmuş ve güç bulmuştur.
VIDEO
MESCİD-İ NEBEVİ’NİN İNŞASI
🔸 Resul-i Ekrem Efendimiz (sav) hicret edip Medine'ye ulaştıktan sonra ilk iş olarak mescid inşa faaliyetlerine başlamıştır.
🔸 Bedeli ödenerek arsa satın alınmış; inşaatına başlanan mescidin yapımında kullanılan kerpiçleri bizzat kendisi yüklenip bir işçi gibi çalışmıştır.
🔸 Hatta bu inşaat sırasında çalışanları motive edecek beyitler okuduğu da aktarılan rivayetler arasındadır.
(X) 🔍 Peygamberimizin Hicret'ten sonra Medine'de gerçekleştirdiği faaliyetler
MÜMİNLERİN DAYANIŞMALARI MÜNAFIKLARI RAHATSIZ ETTİ
🔸 İslam'ın Medine'de güçlenmesi ve yayılmasından münafıklar rahatsız olmuşlar ve bu gelişmeyi önleyememeleri nedeniyle hayıflanmaya başlamışlardır.
🔸 Hz. Bilal'in okuduğu ezanın ardından müminlerin Mescid-i Nebevi'de saf tutmaları, birlik ve dayanışmalarının her geçen gün artması onları rahatsız etmiştir.
🔸 Resulullah'ın (sav) sohbetlerine katılan müminlerinin sayısının artması onlarda huzursuzluk oluşturmuş ancak seyretmekten başka bir şey ellerinden gelmemiştir.
🔸 Bu sırada içlerinden Vedîa bin Âmir onları teselli edebilecek bir haber vermiştir.
PEYGAMBERİMİZİN ‘FASIK’ DEDİĞİ KİŞİ
🔸 Cahiliye döneminde Hristiyan olan ve Suriye'de bulunan Ebû Âmir er-Râhib, Vedîa'ya bir mektup yazmıştır.
🔸 Ebû Âmir, münafıkların reisi Abdullah bin Übey bin Selûl'ün yakın akrabasıdır.
🔸 Müslümanlara yönelik hileleri nedeniyle Peygamber Efendimiz (sav) tarafından "Ebû Âmir el-Fâsık" dediği bu kişi Bedir Savaşı'na müşriklerle birlikte katılmıştır.
🔸 Uhud Savaşı'nda yine müşriklerin safında yer alan Ebû Âmir, Medinelileri kışkırtarak onları yanına çekmek istemiş; ancak başarılı olamamıştır.
🔸 Sonraki savaşlarda da Müslümanlara yönelik olumsuz tavrını sürdürmüş; Mekke'nin fethinin ardından ise Taif'e sığınmıştır.
🔸 Huneyn Gazvesi ve Taif Seferi sonrasında burada da duramamış ve Suriye'ye gitmiştir.
MESCİD FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
🔸 Münafıklara işlerini görüşebilecekleri bir mescid yapmalarını söyleyen Ebû Âmir, güçlerinin yettiği ölçüde silah ve mühimmat toplamaları için de haber yollamıştır.
🔸 Bizanslılara giderek oradan asker getireceğini, Resul-i Ekrem (sav) ile ashabını Medine'den çıkaracağını bildirmiştir.
🔸 Mektubunda Bizans valisiyle görüştüğünü söyleyen Ebû Âmir, destek olmaları halinde Bizanslıları Medine'yi kuşatmaya ikna edebileceğini belirtmiştir.
🔸 Münafıklar bu konuyu görüşmek için dikkat çekmeyen bir mekâna ihtiyaç duymuşlar; Vedîa bu mekânı nasıl yapacakları konusunda öneride bulunmuştur.
(X) 🔍 Mescid-i Nebevi hakkında 20 ilginç bilgi