Arama

Peygamberimizin ibadet hayatı

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin bizzat yaptığı ibadetler, İslam ilminin ve hükümlerin bir dayanağını oluşturur. Kulluk şuuru en yüksek seviyede olan Efendimiz (sav), Allah'ı görüyormuşçasına ibadet edilmesi gerektiğini ümmetine tavsiye ederdi. Hz. Peygamber (sav), gündelik yaşamının bir kısmını ibadetlere, bir kısmını kendisinin ve Müslümanların işlerine, bir kısmını ise aile işlerine ayırarak ölçü ve dengeyi sağlardı. Peki, Efendimizin nafile ibadetleri nelerdi? İşte Peygamber Efendimizin (sav) dilinden düşürmediği dualar eşliğinde, Müslümanlara örnek olan ibadet hayatı...

  • 20
  • 28

"Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber'e (çokça) salât ederler. Ey mü'minler! Siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!"

Ahzâb Suresi 56. ayet

Peygamber Efendimiz (sav) kulluk şuuru en yüksek seviyede bir insandı. Allah'ı görüyormuşçasına ibadet edilmesi gerektiğini ümmetine tavsiye ediyordu.

İman, ibadet, ahlâk davranışlarının bütünlüğüne devamlı işaret ederdi. Çünkü imanın anlam ve lezzetini, onu ibadet ve güzel davranışlarla desteklediğinde yakalayabilirdi.

Müminler günlük hayatlarında iman ve ibadet ölçüleriyle yaşamalıydı. Hz. Peygamber öyle iman ve ibadet etti, öyle de yaşadı.

Peygamber Efendimiz (sav) namazın, bir kimsenin evinin önünden akan bir ırmakta günde beş defa yıkanmasının bütün kirleri arıttığı gibi, mümini hata ve günahtan, gizli ve açık çirkinliklerden temizlediğini buyurdu. Kur'an'da da namazın kötülük ve çirkinliğe engel olduğu bildirilir.

  • 21
  • 28

Okunuşu: "Allâhümmeğfir-lenâ verhamnâ verda 'annâ ve tekabbel minnâ ve edhılnel-cennete ve neccinâ minennâri ve eslıh-lenâ şe'nenâ küllehû."

Anlamı: "Allah'ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve hasenatımızı, dualarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle, bütün işlerimizi ıslah eyle."

(İbn Ebî Şeybe, Dua, 135, No: 29342)

Bu duasında Peygamberimiz (sav), yüce Allah'tan yedi istekte bulunmuştur: Mağfiret, merhamet ve Allah'ın rızası, ibadetlerinin kabul olması, cennete girebilme ve cehennemden korunma, işlerinin düzgün olması.

Birlikte yaşama hakkında 40 hadis

  • 22
  • 28
Ruku ve secdeleri uzun tutardı
Ruku ve secdeleri uzun tutardı

Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allâh'tan korkun! Çünkü Allâh'ın azâbı şiddetlidir.

(Haşr Suresi, 7. ayet)

Gece namazında kıyamda uzun sûreleri okuduğu olurdu. Bunlar Bakara, Nisâ, Âl-i İmrân gibi sûreler olup, rükû ve secdeleri de uzun tutardı.

Âyetlerin derin anlamları üzerinde düşünürdü. Namazların peşinden sık sık veciz dualar yapar, Allah Teâlâ'yı zikreder, bol bol tövbe ve istiğfar ederdi. Peygamber Efendimiz (sav) cenaze namazı da kıldı ve kıldırdı.

  • 23
  • 28

Okunuşu: "Allâhümmenfe'nî bi-mâ 'allemtenî ve 'allimnî mâ yenfe'unî ve zidnî 'ılmâ. Elhamdülillâhi 'alâ külli hâl. Ve e'ûzü billâhi min hâli ehlinnâr."

Anlamı: "Allah'ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi bana öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah'a hamd olsun. Cehennem ehlinin hâlinden Allah'a sığınırım."

(Tirmizî, De'avât, 130; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29384)

Peygamberimiz, yüce Allah'tan kendisine çok, faydalı ve yararlı ilim vermesini talep etmektedir. Peygamberimiz faydasız ilimden Allah'a sığınmıştır.

  • 24
  • 28
Peygamberimizin kıldırdığı cenaze namazları
Peygamberimizin kıldırdığı cenaze namazları

"Kim Allâh'a ve Rasûl'e itâat ederse, işte onlar, Allâh'ın kendilerine nîmet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle berâberdir. Onlar ne güzel dost(lar)dır."

(Nisâ Suresi, 69. ayet)

Kendisi hayatta iken ölmüş pek çok kadın ve erkek Müslümanın cenaze namazına katıldı. Uhud Savaşı'nda Hz. Hamza'nın bedeni de dahil olmak üzere civarına diğer şehitler de sıralandı ve Peygamberimiz (sav) yetmiş kere cenaze namazı kıldı.

Mescid-i Nebî'yi Allah rızâsı için her gün süpürüp temizleyen siyahî bir Müslüman öldüğünde gece toprağa verildi. Rahatsız edilmemesi gayesiyle geceleyin Peygamberimize haber verilmedi. Daha sonra bunu öğrenen Resûl-i Ekrem (sav), o kişinin mezarına gidip onun için mağfiret dileğinde bulundu.

Oğlu İbrahim'in cenazesinde de bulundu ve mezarın düzgün örtülmesi hususunda Müslümanları uyardı. Çünkü mezardaki bir oyuk ölüye değil, ama dirinin gözüne zarar verirdi. Diri olan, uygun bir görüntüyü severdi ve Allah yapılan bir işin en iyi yapılmasından hoşnut olurdu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN