Peygamberimizin ibadet hayatı
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin bizzat yaptığı ibadetler, İslam ilminin ve hükümlerin bir dayanağını oluşturur. Kulluk şuuru en yüksek seviyede olan Efendimiz (sav), Allah'ı görüyormuşçasına ibadet edilmesi gerektiğini ümmetine tavsiye ederdi. Hz. Peygamber (sav), gündelik yaşamının bir kısmını ibadetlere, bir kısmını kendisinin ve Müslümanların işlerine, bir kısmını ise aile işlerine ayırarak ölçü ve dengeyi sağlardı. Peki, Efendimizin nafile ibadetleri nelerdi? İşte Peygamber Efendimizin (sav) dilinden düşürmediği dualar eşliğinde, Müslümanlara örnek olan ibadet hayatı...
Giriş Tarihi: 08.06.2020
14:30
Güncelleme Tarihi: 14.01.2022
10:22
Ruku ve secdeleri uzun tutardı
Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allâh'tan korkun! Çünkü Allâh'ın azâbı şiddetlidir.
(Haşr Suresi, 7. ayet)
Gece namazında kıyamda uzun sûreleri okuduğu olurdu. Bunlar Bakara, Nisâ, Âl-i İmrân gibi sûreler olup, rükû ve secdeleri de uzun tutardı.
Âyetlerin derin anlamları üzerinde düşünürdü. Namazların peşinden sık sık veciz dualar yapar, Allah Teâlâ'yı zikreder, bol bol tövbe ve istiğfar ederdi. Peygamber Efendimiz (sav) cenaze namazı da kıldı ve kıldırdı.
Okunuşu : "Allâhümmenfe'nî bi-mâ 'allemtenî ve 'allimnî mâ yenfe'unî ve zidnî 'ılmâ. Elhamdülillâhi 'alâ külli hâl. Ve e'ûzü billâhi min hâli ehlinnâr."
Anlamı : "Allah'ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi bana öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah'a hamd olsun. Cehennem ehlinin hâlinden Allah'a sığınırım."
(Tirmizî, De'avât, 130; İbn Ebî Şeybe, Dua, 42, No: 29384)
Peygamberimiz, yüce Allah'tan kendisine çok, faydalı ve yararlı ilim vermesini talep etmektedir. Peygamberimiz faydasız ilimden Allah'a sığınmıştır.
Peygamberimizin kıldırdığı cenaze namazları
"Kim Allâh'a ve Rasûl'e itâat ederse, işte onlar, Allâh'ın kendilerine nîmet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle berâberdir. Onlar ne güzel dost(lar)dır."
(Nisâ Suresi, 69. ayet)
Kendisi hayatta iken ölmüş pek çok kadın ve erkek Müslümanın cenaze namazına katıldı. Uhud Savaşı'nda Hz. Hamza'nın bedeni de dahil olmak üzere civarına diğer şehitler de sıralandı ve Peygamberimiz (sav) yetmiş kere cenaze namazı kıldı.
Mescid-i Nebî'yi Allah rızâsı için her gün süpürüp temizleyen siyahî bir Müslüman öldüğünde gece toprağa verildi. Rahatsız edilmemesi gayesiyle geceleyin Peygamberimize haber verilmedi. Daha sonra bunu öğrenen Resûl-i Ekrem (sav), o kişinin mezarına gidip onun için mağfiret dileğinde bulundu.
Oğlu İbrahim'in cenazesinde de bulundu ve mezarın düzgün örtülmesi hususunda Müslümanları uyardı. Çünkü mezardaki bir oyuk ölüye değil, ama dirinin gözüne zarar verirdi. Diri olan, uygun bir görüntüyü severdi ve Allah yapılan bir işin en iyi yapılmasından hoşnut olurdu.
Okunuşu : "Allâhümme âti nefsî takvâhâ ve zeki-hâ ente hayru men zekkâhâ ente veliyyühâ ve mevlâhâ."
Anlamı : "Allah'ım! Nefsime takvasını ver ve nefsimi (her türlü kötü şeylerden) temizle, Sen temizleyenlerin en hayırlısısın. Sen nefsimin dostu ve mevlasısın."
(Müslim, Dua, 73)
Hz. Peygamber yüce Allah'tan manevî temizliği ve arınmayı, ahlâkî erdemliliği istemektedir. Duasının kabulü için yüce Allah'ın "velî" ve "mevlâ" isimlerini zikretmiştir.
K ur'an-ı Kerim'i okumanın faziletleri
Hz. Peygamber Kur'an'ı tane tane okurdu
Resul-i Ekrem (sav) Efendimiz, kendisi Kur'ân'ı güzel sesle okur ve onun hem güzel sesle hem de makamla okunmasını isterdi. Enes b. Mâlik ve Berâ b. Âzib isimli sahabiler, Resulullah'tan dinledikleri Kur'an'ın güzelliğinden söz ederken, "daha önce böylesine güzel ve tatlı bir ses duymamış olduklarını" anlatırlar. "Kur'ân'ı seslerinizle güzelleştiriniz. Çünkü güzel ses Kur'ân'ın güzelliğini daha da arttırır." buyuran Efendimiz (sav) ümmetinden de Kur'ân'ı güzel sesle ve özenle okumalarını istemektedir. Sabah, akşam ve yatsı namazlarında kıraatin açıktan okunduğu bu zamanlarda okuduğu Kur'an'ın cemaate yansıyan lezzetinden bahseden sahabiler, Mekke'nin fethedildiği gün başındaki siyah sarığıyla Fetih Sûresi'ni gür bir sesle ve ayetlerini dalga dalga okuyan Peygamberimizin hafızalarında silinmeyen bir iz bıraktığını da aktarır.
Kendisine indirilen, "Kur'ân'ı ağır ağır, tane tane oku." (Müzzemmil, 4) emri üzerine Sevgili Peygamberimiz (sav), Kur'ân-ı Kerim'i, aynen ayette ifade edilen şekliyle okumaya gayret ederdi. Ona eş olma şerefine nail olan Ümmü Seleme (ra) validemiz, Peygamberimizin (sav) Kur'ân okuyuşunu "tane tane, harf harf anlaşılacak şekilde açık bir okuyuş" olarak anlatmıştır. Kendisine uzun yıllar hizmette bulunan Hz. Enes ise şöyle anlatıyor:
"Peygamberimiz Kur'ân okurken, "uzatılması gereken yerleri özenle uzatır ve tane tane, ağır ağır okurdu."