Peygamberimizin kutlu doğumunun edebiyata yansıması: Mevlid
Müslümanlar tarih boyunca Peygamberimize karşı olan sevgilerini türlü şekillerle ifade etmiş ve edebi eserlerini de bunlara göre şekillendirmişti. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in doğumunu esas alan mevlid türü de bunlardan biriydi. İlk örneklerine Arap edebiyatında rastlanan bu tür, çok geçmeden edebiyatımızda da kendisini gösterdi. Süleyman Çelebi, kaleme aldığı Vesiletü'n-Necat isimli eseriyle mevlid türünde bir çığır açtı ve eser, halk arasında özel dini gün ve gecelerde asırlarca dilden dile dolaştı. Peki, mevlidin edebiyatımızdaki gelişim süreci neydi? Vesiletü'n-Necat kültür ve edebiyatımızda ne tür etkilere yol açtı?
Giriş Tarihi: 28.10.2020
11:40
Güncelleme Tarihi: 28.10.2020
15:50
📌Erzurumlu Darîr'in yazdığı manzum-mensur eseri Tercüme-i Siyer-i Nebî de yer yer mevlidi hatırlatmaktaydı. Vesîletü'n-Necât'ın bazı yerleri de Darîr'in eseriyle ciddi benzerlikler göstermekteydi.
📌Bu sebeplerle Dari'nin eserinin Türk edebiyatındaki ilk mevlid metni olması gerektiği ileri sürülmüştü.
Şairlerimizden Peygamberimize yazılan naat şiirleri
MEVLİD’DE BİR ÇIĞIR: VESİLETÜ’N-NECAT
📌Melid türünün en meşhur örneği; Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat isimli eseridir.
📌Peygamberimize duyulan sevgi Süleyman Çelebi'nin bu eseriyle özdeşleşmiş ve asırlar boyunca dilden dile aktarılarak Türk toplumunda önemli bir yere sahip olmuştur.
Vesiletü'n-Necat eserinin doğuş hikayes i
📜Süleyman Çelebi Bursa Ulucami'de imamlık yaptığı esnada bir vaizin sohbetini dinliyormuş. Vaiz, Bakara Sûresi'nin 285. âyetini açıklarken peygamberler arasında bir fark bulunmadığını, bu sebeple Hz. Muhammed'in Hz. Îsâ'dan ve diğer peygamberlerden üstün olmadığını söyleyince cemaatten bazıları vâize karşı çıkmış, tartışmalar büyümüş.
"Ölmeyip Îsâ göğe bulduğu yol Ümmetinden olmak için idi ol"
📜İşte tam o esnada Süleyman Çelebi, halkın çok beğendiği bu beyti söylemiş ve Peygamber sevgisini dile getirip onun hayatının bazı bölümlerini içine alacak şekilde eserini tamamlamış.
Peygamberimizin kutlu Mi'rac hadisesini anlatan Mi'raciyyeler
VESİLETÜ'N-NECAT'IN ÖZELLİKLERİ
📚Süleyman Çelebi eserini sade bir Türkçe ile yazdı. Duygular ise sanatkarane bir üslupla anlatıldı. Halk arasında çok tanınan ve sevilen bir eser haline gelince, asıl ismiyle değil türün ismiyle yani Mevlid olarak anıldı. Çok sevilen bir eser olması sebebiyle de günümüze pek çok yazma nüshası ulaştı.
📚Eser, yazıldığı dönemden itibaren Osmanlı coğrafyasının hemen her yerinde özellikle Hz. Peygamber'in doğum günlerinde okundu, bestelendi, çeşitli dillere çevrilerek nazireleri yazıldı. Ayrıca başta Balkanlar olmak üzere çeşitli İslâm ülkelerinde bir ibadet anlayışı içinde mübarek gün ve geceler yanında doğum, ölüm, sünnet, evlenme, askere gönderme gibi pek çok vesile ile okutuldu.
"Amine hatun Muhammed annesi Ol sadeften doğdu ol dür danesi
Çünki Abdullah´dan oldu hâmile Vakt erişdi hefte vü eyyam ile
Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn Çok alametler belirdi gelmedin
Ol Rebiul evvel ayı nicesi On ikinci gice isneyn gecesi
Ol gice kim doğdu ol hayrûl beşer Anesi anda neler gördü neler
Dedi gördüm ol Habibin ânesi Bir acep nur kim güneş pervanesi
Berk urup çıktı evimden nagehan Göklere dek nur ile doldu cihan
Gökler açıldı ve feth oldu zulem Üç melek gördüm elinde üç alem
Biri meşrık biri mağribde anın Biri damında dikildi Kâ´benin"
Bildim anlardan kim ol halkın yeği Kim yakin oldu cihana gelmeği