Peygamberlerin maruz kaldığı musibetler ve duaları
Dünya imtihan yurdudur. Allah, kullarını başta peygamberler olmak üzere farklı şekillerde bela ve musibetlerle sınar. Allah'a yakınlıkla imtihanın ağırlığı, sevabın büyüklüğüyle de belanın büyüklüğü doğru orantılıdır. Musibetler karşısında mümine düşen görev peygamberlerin sabrı ve metanetini kuşanmaktır. Sizler için Hz. Eyyûb, Hz. Yakup, Hz. İbrahim, Hz. Yunus ve Peygamber Efendimizin karşılaştığı musibetler ve dualarını derledik.
Giriş Tarihi: 11.11.2020
10:23
Güncelleme Tarihi: 15.02.2023
12:01
📌Önceleri şehir içinde oturduğu halde halk ağlayışından bizar olunca şehir dışında bir çardak kurup orada ağlamaya başladı. Hz. Yakup, hüzünden zayıflamış yaşlanmıştı. Kaşları, gözlerinin yanaklarının yumrusu üzerine düşer, onları, bezle kaldırırdı. Bir gün, ona bir komşusu:
"Ey Yakup! Sende gördüğüm şu başına gelen hal nedir?" (İhtiyar olmadan) ihtiyarladın! Tükendin, gittin! Sen (bu gidişle) Babanın, kardeşinin eriştiği yaşa bile erişemeyeceksin!" dedi.
Yakup Peygamber: "Zamanın uzunluğu ve üzüntülerin çokluğu!" dedi.
Yüce Allah: "Ey Yakup! Sen, Beni, yaratığıma şikâyet mi ediyorsun?" diye vahiy edince, Yakup aleyhisselâm: "Ya Rab! Ben, bir hata işledim! Onu, bana, bağışla!" dedi. Yüce Allah: "Bağışladım!" buyurdu.
📌Bundan sonra Hz. Yakup, derdini soranlara: "Ben, taşan kederimi ve üzüntümü, yalnız Allah'a şikâyet ve arz ederim!" derdi.
📌Yıllar sonra oğlu Yusuf, kardeşi Bünyamin ile ona gömleğini gönderdi ve gözleri açıldı. Ömrünün sonunda Yusuf'un yanında rahat bir hayat sürdü.
Kur'an-ı Kerim'de kendisinden çokça bahsedilen peygamberlerden biri de Hz. İbrahim 'di. Diğer peygamberler gibi o da birçok musibete maruz kaldı. Kavmini hak dine çağırınca ateşe atıldı, fakat yüce Allah'ın izni ve emri ile ateş onun için serin oldu.
📌Hz. İbrahim'in ilk gençlik yıllarında çevresindeki insanlar, yıldızların kutsallığına inanır yaptıkları putlara tapardı. Aynı zamanda ülkelerinin kralı olan Nemrut'u da kendilerine ilah edindiler.
📌Hz. İbrahim, kavminin cahilliğinden uzak dursa da, onlara doğruyu anlatarak uyarmak istiyordu. Bundan dolayı halkın bayram kabul ettiği bir gün, onların şehirden uzaklaşmasını fırsat bilerek puthaneye gitti ve bütün putları kırdı . Sonrada elindeki baltayı en büyük olanın boynuna astı.
📌Bayram eğlencesi bitip de halk puthaneye gidince ilahlarını yerde gördüler ve öfkelenip bağrıştılar. İçlerinden biri, "İbrahim yapmış olabilir. O putlara inanmıyordu" dedi.
Hz. İbrahim ve oğlu İsmail'in büyük imtihanı
📌Halk, Hz. İbrahim'i bulduğunda onlara boynuna balta asılı putu göstererek, "Belki o kırmıştır. Balta onun boynundaydı. İsterseniz ona sorun!" dedi. "Putların konuşmadığını sen de biliyorsun" dediler.
📌 Hz. İbrahim onların bu sözler üzerine "Ben, size gönderilmiş İbrahim Peygamberim! Kendilerini bile koruyamayan putlar, ilah olamaz. Bizi yaratan Allah'ı bırakıp, bu taş parçalarına mı inanıyorsunuz? Allah birdir, O'na inanın!" diyerek hakkı anlattı.
📌Hz. İbrahim'in konuşmalarını öğrenen Nemrut, onun ateşe atılmasını emretti. Görevlilerin yanında gönüllü olan kişiler odun toplayarak büyükçe ateş yaktı. Metrelerce yükseklikte ateşin en hararetli zamanında, Hz. İbrahim mancınıkla ateşin içine fırlatıldı.
Hz. İbrahim ise "Allah'ım! Sen yerde de gökte de teksin. Allah bana yeter." diyerek dua ediyordu. Bu esnada, "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve selametli ol." buyurdu yüce Allah. Ateş ilahi emirle Hz. İbrahim için serin oldu.
📌 Kur'an-ı Kerim'de bu olayı şöyle anlatılır:
"O, babasına ve kavmine, "Şu kendilerine tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?" diye sormuştu. Onlar da "Atalarımızı bunlara tapar bulduk" diye cevap vermişlerdi. İbrâhim, "Doğrusu siz de atalarınız da açık bir sapkınlık içindesiniz" dedi. Onlar da, "Bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?" diye sordular. İbrâhim şöyle cevap verdi: "Hayır, sizin rabbiniz, göklerin ve yerin rabbidir; onları O yaratmıştır; ben de buna şahitlik edenlerdenim." Sonra (içinden şöyle geçirdi): "Allah'a yemin ederim ki siz ayrılıp gittikten sonra putlarınıza bir oyun oynayacağım!" (Onlar gidince) İbrâhim putları paramparça etti, belki ona başvururlar diye büyük putu bıraktı. (Dönüp dunumu gören) putperestler, "Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak o, zalimlerden biridir" dediler. Bazıları, "İbrâhim denen bir gencin bunları diline doladığını işitmiştik" deyince, "O halde, onu hemen insanların önüne getirin, belki birileri şahitlik eder" dediler. İbrâhim getirilince, "Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın?" diye sordular. İbrâhim, "Hayır" dedi, "Bu işi şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşabiliyorlarsa onlara sorun!" Sonra dönüp birbirine, "Asıl haktan ayrılanlar sizlersiniz!" dediler. Biraz sonra yine dönüş yaptılar. "Sen bunların konuşmadığını pekâlâ biliyorsun" dediler. İbrâhim, "Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar veremeyen tanrılara mı tapıyorsunuz? Size de Allah'ı bırakıp taptığınız şeylere de yazıklar olsun! Siz aklınızı kullanmaz mısınız?" dedi. Putperestler, "Eğer bir şey yapacaksanız, yakın onu ve böylece tanrılarınıza yardım edin!" dediler. Biz de, "Ey ateş" dedik, "İbrâhim için serin ve zararsız ol!" Ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları daha çok zarar eden taraf yaptık." (Enbiya suresi, 52-70. ayetler)
Enbiya suresini dinlemek için tıklayın
📌Hz. Yunus, Ninova halkına peygamber olarak gönderildi. Onları Allah'a iman etmeye davet ediyordu. Yıllarca kelime-i tevhidi anlatsa da çok az kişi iman etti. Bu duruma üzülen Hz. Yunus, bir gemiye binip oradan uzaklaşmaya karar verdi.
📌Gemi yol alırken denizin ortasında birden fırtına çıktı. Orada bulunan insanlar, fırtına çıkma sebebini içlerinde efendisinden kaçan bir kölenin bulunmasına bağladılar. Ancak bu kişiyi bulabilirlerse fırtınadan kurtulacaklarını düşünüyorlardı.
📌 Allah kendisine izin vermeden kavmini terk ettiği için Hz. Yunus, kendisini denize atmalarını istedi. Çekindikleri için Yunus Peygamber, onlara kura çekmelerini söyledi.
📌 Çekilen kurada Yunus Peygamber çıktı. Kurayı ne kadar tekrarlasalar da yine aynısı çıkınca onu denize attılar.