Rızık: Allah'tan gelen nimet: Helal kazanç neden önemli?
Koronavirüs sebebiyle helal kazanç konusunda derdi olmayan kişiler, daha çok kazanma hırsıyla Allah'ın, kullarına rızık olarak verdiklerini depolarda stoklayıp fiyatını fahiş hale getirmeye çalıştılar. Helal kazanç, alın teri ister, beceri ister, ehliyet ister, kanaatkarlık ister. Helal rızık, helal yaşam İslam'ın şiarlarıdır. Hadisler ışığında helal kazanç ve rızığın önemini derledik.
Giriş Tarihi: 15.05.2020
16:55
Güncelleme Tarihi: 15.05.2021
11:47
Rızkı yaratan ve veren Allah Teâlâ'dır. Kul, Allah'ın evrende geçerli tabii kanunlarını gözeterek çalışır, çabalar, sebeplere sarılır ve rızkı kazanmak için tercihlerde bulunur. Allah da onun bu tercihine ve çabasına göre rızkını yaratır. Allah'ın yegâne rızık veren olması, tembellik yapmayı, çalışmamayı, yanlış bir tevekkül anlayışına sahip olmayı gerektirmez. Kazanç için, meşrû yollardan gerekli girişimde bulunmak kuldan, rızkı yaratmak ise Allah'tandır.
Haram olan bir şey, onu kazanan kul için rızık sayılır. Fakat Allah'ın haram olan rızkı, kulun kazanmasına rızâsı yoktur. Bir âyette, "Artık Allah'ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yiyin..." (en-Nahl 16/114) buyurularak, helâl yenilmesi emredilmiş, haram yasaklanmıştır.
İslam dini insanoğluna dünya ve ahiret mutluluğunu kazandıracak prensiplerle doludur. İslam'da çalışma ve helâl kazanç, tıpkı ilim gibi farz telakki edilmiş, kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi, çoluk çocuğunun nafakasını temin etmek maksadıyla meşru yoldan çalışıp kazanması, ibadet ölçüsünde kutsal ve değerli bir davranış olarak kabul edilmiştir.
Rızkı veren Allah'tır, ancak rızık kazanmak için çaba sarf edecek olan insandır ve insanın bu çabası helâl yollardan olmalıdır. Helalinden kazanç, başkasının hakkına tecavüz etmeden rızık kazanmak, geçim sağlamaktır. Kazanç; insanca, kul hakkına ve Allah hakkına riayetle elde edilirse helal lokma adını alır.
İslam, kazanç elde etme konusunda önemli bir ilke olan meşruiyet prensibini esas alarak; hırsızlık, gasp, faiz, kumar, rüşvet ve şans oyunları; kamu mallarını zimmete geçirmek, her türlü yolsuzluk, hileli alışveriş, müşteriye birinci kalite diye ikinci kalite mal vermek, eksik tartıp ölçmek, malı fâhiş fiyatla satmak, işçi ve memurun görevini ihmal ve terk etmesi, işverenin çalışanlara hak ettiği ücretlerini, devlete vergisini, fakire zekatını vermemesi ve kalitesiz mal üretip pahalıya satarak servet elde etmesi gibi her türlü gayri meşru kazancı yasaklamıştır.
İslami prensiplerle bağdaşan tüm ekonomik faaliyetlere katılma hakkını İslamiyet insanlara tanımıştır.