Arama

Rütbelerin en yücesi: İlim

Allah Teala'nın Resulullah'a (SAV) ilk hitabı "oku"dur. İslam dini ilim öğrenmek ve öğretmek meşgalesi etrafında şekillenir. Bu yüzden karanlıkların aydınlığa çıkması İslam ile ilgili bir meseledir. Türevleri ile beraber Kur'an-ı Kerim'de tam 750 kez geçen ilim kavramı, kişinin sadece bilmesi değil bildiği ile amel etmesi anlayışını da zımnında barındırır. Rütbelerin en yücesi, derecelerin en üstünü olarak tasvir edilen ilim, insanı diğer mahlukattan ayıran çizginin temsilidir.

"Aynı şekilde, insanlardan, binek hayvanlarından ve eti yenen hayvanlardan da farklı tür ve renklerde olanlar var. Kulları içinden ancak bilenler, Allah'ın büyüklüğü karşısında heyecan duyarlar. Şüphesiz Allah üstündür, çokça bağışlayıcıdır."

Fâtır Suresi 28. Ayet

FÂTIR SURESİ 28. AYETİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

FÂTIR SURESİ 28. AYET TEFSİRİ

◾ Muhataplarını doğadaki muhteşem görünümlerden hareketle akıllara durgunluk verecek incelikleri keşfetmeye yönlendiren Kur'an'ın, bu bağlamda bilmenin değerine vurgu yapması oldukça ilginçtir. Fakat burada kullanılan ve "bilenler" şeklinde çevrilen ulemâ kelimesinin kök anlamları arasında, bir şeyi derinlemesine tanıyıp mahiyetini idrak etme, bir konuda kesin bilgiye ulaşma, bir işin hakikatine nüfuz etme mânalarının bulunduğu göz önüne alınırsa, kendilerine gönderme yapılan ve Allah'a saygı duyma hususunda ön plana çıkarılan kişilerin, meslek olarak bilimsel faaliyet icra edenler veya birtakım bilgileri öğrenip belleklerine yerleştirmiş olanlar değil, zihnî çabalarını Allah'ın evrendeki kudret delillerinden sonuçlar çıkarabilme düzeyine yükseltebilmiş kişiler olduğu anlaşılır.

TEFSİRİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

🔹 Mesele sadece "bilmek" değil aynı zamanda zihinde olan bilginin gereklerini de yerine getirmektir. İlim kavramının en önemli yansıması olan "alim" kavramının tam karşılığı budur.

🔹 Alim bilmekten ziyade bildikleri ile amel eden kişi demektir. Bilmek insanın Allah Teala hakkında daha derin malumata sahip olması anlamını da içinde taşır.

BENLİKTEN VAZGEÇİŞ

🔹 Böylece bildikleri ile insanların beyinlerinde ufuklar açan, yönlendirici pozisyonda olan alimler Hak Teala'nın azametini, yüceliğini daha iyi idrak ederler.

🔹 Zümer Suresi 9. Ayette geçen "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" ifadesi, "bilenler" zümresinin idrak seviyesi hakkında bilgi verdiği gibi alt metninde bir sorumluluk ödevi de taşır.

🔹 İslam, ilim dinidir. Dünyevi ve İslami payelerin en yücesi olarak kabul edilen ilim, cehaletin yerleştiği bir toplumda zihin inkılabı yaparak gönülleri fethetmiştir.

🔹 Bu gerçekliği İslam'ın; cahiliye toplumunda, tüm engellemelere rağmen hızla yayılmasında görürüz. Burada öne çıkan Allah Resulü'nün (SAV) ilim metodudur.

ALLAH KENDİSİNİ NASIL TANITIR?

Resulullah (SAV) buyurdu:

Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır.

(Buhari, İlim 10 - Ebu Davud, İlim 1)

Resulullah (SAV) buyurdu:

Allah, hakkında hayır dilediği kimseye din hususunda büyük bir anlayış verir.

(Buhari, Humus 7 - Müslim, İmare 175)

🔹 İlim tahsili İslam tarihi boyunca önemsenmiş ve ilim talebelerine büyük hürmet duyulmuştur. Bir anlayış, algılayış meselesi olan ilimde derinleşmek ise herkese nasip olmayan, vukufiyet isteyen bir husustur.

🔹 Derinleşmiş, ileri bir anlayışa sahip olan alimlere bakıldığında ilme kendilerini vakfettiklerini, ilim dışında herhangi bir gündemleri olmadıklarını müşahede ederiz.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN