Arama

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), sade bir yaşam sürer, çevresindekilere daima sade olmalarını öğütlerdi. Kendisinin yanında dünyadan bahseden ashabına Resulullah (sav), "İşitmiyor musunuz? Sade yaşamak imandandır" buyururdu. Öyle ki, Hz. Enes'in (ra) rivayetine göre, vefatına kadar donatılmış bir sofrada yemek dahi yememişti. Hadis ve fıkıh alimi İmam Nevevi'nin, biz Müslümanlara miras bıraktığı Riyazü's Salihin adlı eserinden, Peygamber Efendimizin (sav) "sade yaşamak" hakkındaki 25 hadisini sizler için derledik.

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Sehl b. Sa'd'ın (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:

Resûlullah peygamberliğinden itibaren vefatına kadar elenmiş un görmedi. Bunun üzerine:

–Peygamber zamanında elek var mıydı, diye soruldu. Sehl:

–Peygamber olduğu zamandan ölümüne kadar elek de görmedi, dedi.

–Elenmemiş arpayı nasıl yiyordunuz, denildiğinde:

–Biz onu öğütüp savuruyorduk, (kepeğin) uçanı uçuyor, kalanını da ıslatıp hamur yapıyorduk, dedi.

(B5413 Buhârî, Et'ime, 23)

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:

Bir gün Âişe (ra) bize bir omuz örtüsü ile kalın bir izar (peştamal) çıkardı ve "Resûlullah bunların içinde vefat etti." dedi.

(B5818 Buhârî, Libâs, 19; M5442-M5443 Müslim, Libâs, 34-35)

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Sa'd b. Ebû Vakkâs'tan (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:

Allah yolunda ok atan ilk Arap benim. Resûlullah ile birlikte harbettiğimiz vakitlerde, ağaç yapraklarından başka bir yiyecek bulamadığımız oluyordu. Semür denilen ağaç yaprağını yediğimizden dolayı dışkımız, koyun dışkısı gibi olurdu.

(M7433 Müslim, Zühd, 12; B6453 Buhârî, Rikâk, 17)

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah:

Allah'ım, Muhammed'in ailesine, ancak yetecek kadar rızık ihsan et, diye dua buyurmuştur.

(M7440 Müslim, Zühd, 18; B6460 Buhârî, Rikâk, 17)

  • 10
  • 25
Sade yaşamaya dair 25 hadis

Muhammed b. Sîrîn'den rivayet edildiğine göre Ebû Hüreyre (ra) şöyle demiştir:

Ben Resûlullah'ın minberiyle Âişe'nin (ra) odası arasında bayılıp düştüğümü biliyorum. Gelenler beni mecnun sanıp (âdetleri üzere) ayaklarını boynuma koyarlardı. Hâlbuki ben mecnun değildim. Açlıktan (kaynaklanan dermansızlıktan) başka bir şeyim yoktu.

(B7324 Buhârî, İ'tisâm, 16)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN