'Şehzadebaşı Camisi'ne dair az bilinen gerçekler
Mimarlık tarihinin mihenk taşı Mimar Sinan, eserlerindeki ustalık, mühendislik, ince işçilik ve asırlardır çözülemeyen mimari dehasıyla hayranlık uyandırıyor. Osmanlı toprakları içinde, 365 eseri bulunan Mimar Sinan'ın inşa ettiği camilerden biri olan Şehzadebaşı, büyük ustanın ilk selatin camisidir. Bu caminin Kanuni döneminde tarihi yarımadanın sıfır noktası tespit edildikten sonra buraya inşa edildiğini biliyor muydunuz?
Giriş Tarihi: 04.09.2019
13:31
Güncelleme Tarihi: 04.09.2020
10:00
RÖNESANS MİMARLARININ RÜYASINI GERÇEKLEŞTİRDİ
Mimar Sinan "çıraklık eserim" dediği Şehzadebaşı Camisi'nde yarım kubbe sorununu ilk kez ele aldı . 4 yarım kubbeli bir yapı oluşturarak Rönesans mimarlarının rüyasını gerçekleştirdi .
İlk çift eksenli ve simetrik cami olma özelliğini taşıyan kare planlı caminin üzeri, yarım küre biçiminde büyük bir kubbe ile çevresinde 4 yarım kubbeyle örtülerek inşa edildi. Bütün kubbelerin, 4 büyük fil ayağı üzerine oturduğu camide de Mimar Sinan'ın diğer eserlerinde görülen sadelik ve tezyinat göze çarpar.
Şehzadebaşı Camisinin büyük dış avlusu altı kapılı inşa edilirken, cümle kapısı duvarının iki yanındaki ikişer şerefeli çift minaresi, yapının en dikkati çeken bölümleri arasında yer alır. Külliye olarak inşa edilen camide ayrıca imaret, medrese, tabhane ve türbeler bulunuyor.
CAMİNİN KİTLESİ VE AVLU BÖLÜMLERİ EŞ BÜYÜKLÜKTE
Dengeli tasarımı nedeniyle Osmanlı mimarisin en etkileyici örneklerinden biri olan Şehzadebaşı Camii'nin kitlesi ve avlu bölümleri birbirine eş büyüklüktedir.
Caminin ana kubbesi 19 m. çapında ve yerden yüksekliği 37 metredir. Revak kubbelerinin büyüklüğü ve yükseklikleri birbirine eşit, cami planındaki köşe kubbelerle hemen hemen aynı büyüklüktedir. Bu yüzden Şehzade Cami avlusu, Bayezid Cami avlusuyla birlikte Osmanlı mimarisinin en dengeli ve güzel avlularından biridir. Avlunun ve minarelerinin kütleyle bütünlenişi de çok başarılıdır.
ÇAĞLAR SONRASINA IŞIK TUTAN MEKTUP
1990'lı yıllarda Mimar Sinan'ın 'çıraklık eserim' dediği Şehzadebaşı Camisi'nin zedelenen kemerleri için restorasyon çalışmaları başlatılmıştı. Caminin kemerlerindeki sorun, çok sayıda mimarı bir araya getirse de bir karara bağlamamıştı.
Mimarlardan biri incelemeler sırasında caminin kemerlerinde bir oyuk fark etti. Bu oyuktan çıkan cam şişede gizlenmiş mektup bulundu . İncelemeler sonucu mektubun Mimar Sinan tarafından yazıldığı anlaşıldı.
Büyük usta mektubunda, "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştireceğinizi bilmiyorsunuz " diyordu.
"Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum" diyerek başlıyordu mektup.
Daha sonra taşların nasıl onarılacağını şöyle anlatıyordu: "Her kim bu taş eskidiğinde yenisiyle değiştirmek isterse, eski taşın yerine takılacak yeni kilit taşının iki tarafından yağlı iple taşı bir taraftan sokup öteki taraftan çeksin. Sonra ipin dışarıda kalan kısımlarını kessin."
Koca Sinan böylece çağlar sonrasına ışık tuttu . Camiyi kurtaran bu mektup şu anda Topkapı Sarayı'nda muhafaza ediliyor.