Arama
Sezai Karakoç'un İslam milleti
Modern şiirde ve fikir hayatımızda çığır açan üstat Sezai Karakoç, millet kavramını farklı bir perspektifle ele alır. "Türkler vardır, Araplar vardır, Kürt vardır, Çerkez vardır, Çeçen vardır fakat bunların hepsi bir araya gelmiş, kaynaşmış, dinleri ve kanları bir olmuş bir tek millettir. Bu milletin adı İslam milletidir." diyen Sezai Karakoç, millet kavramında modern dönemde dayatılmaya çalışılan ırk-millet anlayışını reddeder. Nitekim, üstat bizim medeniyet kavramımızın ırkçılık olmadığını savunur. Peki Sezai Karakoç'un İslam çatısı altında toplanan millet anlayışının detayları nelerdir?
Karakoç'a göre millet ve medeniyet kavramları birbirlerinden ayrı düşünülemez. Karakoç ayrıca zamanda milleti, kendine has bir medeniyete sahip; büyük bir topluluk olarak tanımlar. "Medeniyetini yaşatamayan bir millet, başka medeniyet toplumları içinde eriyip yok olmaya mahkumdur" ifadesini kullanır. Medeniyet, dillerin, ırkların, renklerin, adetlerin kaynaştığı bir bütündür. (Çıkış Yolu III – Kutlu Millet Gerçeği)
Bir hikaye iki şair: Fuzuli ve Sezai Karakoç'un Leyla ile Mecnun'u
Karakoç'a göre milletimizin niteliklerinden biri de ruhi disiplinden beslenmesi; hukuk ve nizam toplumu oluşudur. Bu özellik milletimizi hem bir hukuk toplumu hem de bir ordu- millet seviyesine yükseltmiş böylece toplumsal kaosa haksızlıklara ve hukuksuzluklara yer bırakılmamıştır.
Müslüman ülkeler ise yıkıcı güçler tarafından büyük haksızlık ve zulümlere uğramıştır. İslam ülkesi bir bütünken, Müslümanların ortak vatanı iken bu vatan günümüzde çok sayıda suni parçacıklara bölünmüştür. Düşmanın hedefi, bu bütün olan organizmayı daha da parçalamaktır. Karakoç'a göre İslam milleti ırklara, kabilelere bölünmek istenerek Batı'dan ithal edilen fikirlerle milletimiz kan kaybetmekte ve yok oluşa sürüklenmektedir.
Müslüman ülkeler ise yıkıcı güçler tarafından büyük haksızlık ve zulümlere uğramıştır. İslam ülkesi bir bütünken, Müslümanların ortak vatanı iken bu vatan günümüzde çok sayıda suni parçacıklara bölünmüştür. Düşmanın hedefi, bu bütün olan organizmayı daha da parçalamaktır. Karakoç'a göre İslam milleti ırklara, kabilelere bölünmek istenerek Batı'dan ithal edilen fikirlerle kan kaybetmekte ve yok oluşa sürüklenmektedir.
Karakoç'un bu noktadaki çözüm önerisi ise milletimizin parçalanmaması ve tarihi akış içerisinde kaybolmaması için "Ortadoğu'da bir büyük süper devlet" kurmaktır. Bu noktada İslam ülkelerinin aydınlarını, sanatçılarını, siyasetçilerini askerlerini göreve çağırır. Sezai Karakoç, bu konudaki görüşlerini Çıkış Yolu III – Kutlu Millet Gerçeği isimli kitabında şu şekilde izah eder:
Cemal Süreya ve bilinmezliklerinde tanımladığı Sezai Karakoç
"Türkiye, Suriye, Irak, Arabistan… Bütün bu topraklar, bu topraklarda yaşayan milletindir. Bu milletin ismi İslam milletidir. Farklı ırklar vardır, Türkler vardır, Araplar vardır, Kürt vardır, Çerkez vardır, Çeçen vardır, fakat bunların hepsi bir araya gelmiş, kaynaşmış, dinleri ve kanları bir olmuş bir tek millettir. Bu milletin adı İslam milletidir. Bu milletin bir vatanı vardır, bu vatan, Türkiye Suriye, Irak, Arabistan, Mısır, Kuzey Afrika… Ne kadar İslam ülkesi varsa hepsidir. Hepsi birden ve tüm olarak bu milletin vatanıdır… Şimdi milleti suni olarak televizyonlar vasıtasıyla, Türk, Kürt, Arap diye ayırıp hepsini birbirine düşürüp paramparça etmek istiyorlar.
İşte bu oyuna gelmemek için "benim bir vatanım var, bütün bu İslam ülkesidir o. Bir tek milletim var, o da İslam milletidir. Benim medeniyetim var, İslam medeniyetidir…" demeliyiz. Sizler bağımsız, hür, ekonomik, bakımdan güçlü, silahları dünyada en etkin, askeri gücü en ileri, devlet yönetimi en iyi, en adil bir devleti; Ortadoğu'da büyük süper bir devletin kurucu olmak zorundasınız."
Devrimizin en büyük mütefekkirlerinden Sezai Karakoç, millet kavramı eksenli bu görüşlerinden hareketle, İslam dünyasını yeniden inşa edecek köklü çözüm önerileri getirmektedir.