Siyer ile ilgili bilinmesi gereken 25 kavram
Siyer, Peygamber Efendimizin, doğumundan vefatına kadar hayatını, şahsiyetini, tebliğ faaliyetlerini, siyasi ve askeri mücadelelerini konu alan ilim dalıdır. Bu alanda yazılan eserlere siyer-i nebi de denir. Siyer, İslam tarihinin bir parçasıdır. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in hükümleri, O'nun yaşayışı, sözleri ve uygulaması ile açıklık kazandı. Bundan dolayı Peygamber Efendimizin hayatını öğrenmek bir bakıma dinimizi öğrenmektir. İşte siyer ile ilgili bilinmesi gereken 25 kavram...
Giriş Tarihi: 20.05.2020
09:34
Güncelleme Tarihi: 20.05.2021
09:51
Buas savaşları : Evs ve Hazvec kabileleri arasında yapılan savaşlardır. Medineli Evs ve Hazrec kabileleri arasında 120 yıl devam eden savaşların sonuncusunun vuku bulduğu Buâs mevkii, Medine'ye 2 fersah uzaklıkta ve Benî Kurayza toprakları üzerinde bulunuyordu. Hicretten beş veya altı yıl önce cereyan eden ve "Yevmü Buâs" diye bilinen bu savaş, Evs kabilesinden bir kişinin Hazrec'e sığınan bir yabancıyı öldürmesi üzerine başlamıştı. Her iki kabilenin ileri gelenlerinden pek çok kimsenin hayatını kaybettiği savaş Hazrec lideri Amr'ın bir okla öldürülmesi ve Evsliler'in zaferiyle sonuçlandı. Buâs Savaşı'nın hâtırasına birçok şiir söylenmiştir.
Civar : Cahiliye ve İslami dönemde yaygın olan bir himaye müessesesi. Civâr sözlükte "komşuluk" anlamındadır. "Komşu" demek olan câr kelimesi hem haksızlığa uğrayan kimseyi koruyanı, hem de ona sığınan şahsı ifade eder. Enfal suresinde, müşrikler "Ben sizin yardımcınızım" diyerek Bedir Gazvesi'ne teşvik eden şeytanın yardım vaadi câr kelimesiyle anlatılmıştır.
Cennetü'l Baki : Medine'de Mescid-i Nebevi'nin doğu tarafında bulunan mezarlıktır. Hz. Peygamber tarafından mezarlık olarak kullanılmasına karar verilmeden önce Baki,' "garkad" adı verilen bir tür çalılıkla kaplı bir yerdi. Resûl-i Ekrem ashabından vefat edenlerin defnedilmesi için bir yer arayarak Bakī' mevkiini mezarlık olarak kararlaştırdı. u mezarlığa muhacirlerden ilk defnedilen Osman b. Maz'ûn'dur. Hz. Peygamber onun baş ve ayak uçlarına kendi getirdiği iki taşı koydu; sonra da, "Bu âhirete ilk gidenimizdir" diyerek buraya Revhâ adını verdi. Daha sonra vefat eden bir kimsenin nereye defnedileceği sorulduğu zaman Hz. Peygamber, "Âhirete ilk gidenimiz olan Osman b. Maz'ûn'un yanına" buyururdu. Ensardan Baki'a ilk defnedilen ise Es'ad b. Zürâre'dir.
'Fikriyat e-kitap' uygulamasından Peygamberimizin Hayatı kitabını okumak için tıklayın
Delail : Peygamberimizin mucizelerini konu edinir. Mucize; gerçekte Allah'ın fiilidir. Mecazen kullanılan "peygamberin mucizesi" ifadesi, mucizenin onun aracılığıyla olması ve onun doğruluğunu göstermesi sebebiyledir. Kainattaki en büyük hadise ise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir.
Peygamber Efendimizin mucizeleri
Dendan-ı saadet : Peygamberimizin, Uhud savaşında kırılan mübarek dişinin bir parçasıdır. Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında yapılan ikinci büyük savaş olan Uhud Savaşı, tarihte ibret alınması gereken en önemli olayların başında gelir. Uhud, Müslümanların kalbinde ağır bir yara açtığı, şehit edilen sahabelerin cesetlerinin işkenceye uğradığı bir savaştır. Bu gazvede, Utbe b. Ebû Vakkâs tarafından atılan bir taşla Hz. Peygamberin miğferinin parçalandı. Sağ alt çenede ön dişlerle azılar arasındaki dişi kırıldı. Yüzünün yaralanan Peygamber Efendimizin akan kanını durdurmak için Hz. Ali ile Fâtıma çaba sarfetti.
Müslümanlar için ibret dolu olay