Sosyal hayata dair en çok sorulan 15 dini soru
Müslüman toplumların kültürlerinin şekillenmesinde ve hayat tarzlarının oluşmasında hiç kuşkusuz en önemli etki ve katkıyı Kur'an-ı Kerîm ve Hz. Peygamber'in hadisleri sağlar. Bu nedenle müminler, Kur'an ve sünnet ışığında hareket eder. Peki, sol elle yemek yemekte bir sakınca var mıdır? Define aramak ve bulunduğunda sahiplenmek caiz midir? Ya da selamlaşma nasıl yapılır, hükmü nedir? Sizler için, Diyanet'e sosyal hayata dair sıkça sorulan soruları derledik.
Giriş Tarihi: 04.05.2020
14:39
Güncelleme Tarihi: 05.05.2020
14:30
Kul hakkı yemenin hükmü nedir? Kul hakkı nasıl ödenir?
Hz. Peygamber (s.a.s.), üzerinde kul hakkı bulunan kişilerin, hak sahibi olan mazlumlardan helallik almalarını öğütlemiştir. Bunun yapılmaması durumunda hesap gününde haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı ölçüsünde alınarak hak sahibine verileceğini, eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun günahlarının zâlime yükleneceğini belirtir.
(Buhârî, Mezâlim, 10)
Hadis ve ayetler ışığında İslam'da kul hakkı
Görüldüğü üzere kul hakkı, kişinin cennet ya da cehenneme gidişinde önemli ölçüde belirleyici bir rol oynamaktadır. Allah'ın huzuruna kul hakkı ile çıkmanın, çok ağır bir vebâli vardır. Çünkü böyle bir günahın Allah tarafından bağışlanması, hak sahibinin affetmesi şartına bağlanmıştır. Hak sahibi, hakkını almadıkça veya bu hakkından vazgeçmedikçe, Allah kul hakkı yiyenin bu günahını affetmemektedir. Çünkü ilâhî adalet, bunu gerektirir. Veda hutbesinde Resûlullah (s.a.s.), "Ey insanlar, sizin canlarınız, mallarınız, ırz ve namuslarınız, Rabbinize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır (dokunulmazdır)." (Buhârî, Hacc, 132) buyurmuştur.
Buna göre, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirasçılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir. Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah'tan af ve mağfiret dilenmelidir.
Sol elle yemek yemekte bir sakınca var mıdır?
Yeme-içmeyle ilgili genel ilkeleri belirleyen Hz. Peygamber (s.a.s.), sol elle yeme-içmeyi hoş karşılamamıştır. Nitekim o, bu konu üzerinde önemle durmuş; şeytanların sol elle yiyip içtiklerini haber vererek ümmetini uyarmış ve çocuklara sağ elle yemek yemeyi öğretmiştir.
(Buharî, Et'ime, 2; Müslim, Eşribe, 13)
Hz. Peygamberin sağ elle yeme ve içme konusundaki tavsiye ve irşadlarına uymak her Müslümanın vazifesidir. Bu nedenle anne ve babaların çocuklarına diğer yemek adabıyla birlikte sağ elle yeme ve içmeyi de öğretmeleri gerekir. Fizikî bir engel sebebiyle sağ eliyle yiyemeyen kimselerin sol elle yeme içmesinde ise bir sakınca yoktur.
(Şevkânî, Neylü'l-evtâr, III, 329, 330)
Mezarlıktaki ağaç, ot gibi bitkileri kesmek caiz midir?
Mezarlıkta bulunan yaş ot ve ağaçları, bakım amaçlı olmadıkça yolmak ve kesmek mekruhtur. Zira buradaki yaş bitkiler kendilerine has bir şekilde Allah'ı zikretmektedirler. Bu zikir sebebiyle orada yatan müminlere, Allah Teâlâ'nın rahmet edip azaplarını hafifletmesi umulur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), bir kabristanda bulunan iki kabir sahibinin azap içinde olduğunu anlamış, yanında bulunanlardan taze bir hurma dalı isteyerek, ikiye bölmüş ve her birini bir kabrin başına dikmiştir. "Ey Allah'ın Resûlü, niçin böyle yaptın?" diye sorulunca, "Umulur ki bunlar yaş kaldıkları sürece (azabları) hafifler" (Buhârî, Vudû, 55) buyurmuştur.
Fikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulamasında yer alan seçkin hafızlardan sure ve mealleri dinlemek için tıklayın
Mezarlıkta zayi olacağından endişe edilen kuru ot ve ağaçların kesilip satılmasında bir sakınca yoktur. Bu satıştan elde edilen paranın kamu yararına kullanılması gerekir. Ayrıca mezarlıkta bulunan ağaçların meyveleri de yenilebilir.
(el-Fetâva'l-Hindiyye I,183; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 155)
Kadınların kendi aralarında yaptıkları “gün” adı verilen toplantılarda topladıkları paraları dönüşümlü olarak almaları caiz midir?
Borç verme İslam'da teşvik edilen bir husustur. İnsanların muhtaç olan kişilere borç vermeleri sadaka sevabı olan bir davranıştır. (İbn Âbidin, Reddu'l-muhtâr, VII, 388, 396)
Borç vermede önemli olan, borç karşılığında herhangi bir fazlalığın şart koşulmaması, borç verenin ya da alanın zarara uğratılmamasıdır.
(Kâsânî, Bedâî', VII, 394-396)
Kadınlar arasında tertip edilen toplantılarda her bir katılımcının toplanan meblağı dönüşümlü olarak her ay içlerinden birine vermeleri şeklindeki uygulamada bir sakınca yoktur. Çünkü bu, sonuçta bir borç verme işlemidir.
Alkol ve diğer haram ürünlerin satıldığı bir iş yerinde çalışmak caiz midir?
Dinimizde yasak olan şeyleri yapmak günah/haram olduğu gibi, böyle şeylerin yapılmasına rıza göstermek ve yardımcı olmak da günah/haramdır. Hz. Peygamber, haram bir maddeyi kullanan ile birlikte onu imal eden, taşıyan, aracılığını ve sunumunu yapan kişilerin de aynı günaha girdiğini bildirmiştir.
(Bkz. Ebû Dâvûd, Eşribe 2; İbn Mâce, Eşribe 6)
Bu itibarla, bir kimsenin helalinden kazanma konusunda alternatif imkanları bulunduğu sürece dinen yasaklanan şeylerin yapıldığı iş yerlerinde çalışması caiz olmaz. Ancak bütün çabalarına rağmen geçimini sağlayacak başka iş bulamadığı durumlarda zaruret sebebiyle bu tür iş yerlerinde çalışabilir. Zaruret durumu ortadan kalkması yani yapılması helal olan uygun bir iş veya iş yeri bulması halinde ise bu eski iş yerini terk etmesi gerekir.