Arama

Üç ayları nasıl değerlendirmeliyiz?

Feyiz, bereket ve rahmet mevsimi olan Üç aylara uzun bir aranın ardından kavuşmanın kıvancını yaşıyoruz. Bu değerli vakitlerde gerçekleştireceğimiz salih ameller bizi Allah Teala'ya (CC) ve rızasına bir adım daha yaklaştıracaktır. İçerisinde Regaib, Miraç, Berat kandili ve Kadir gecesi gibi mukaddes geceleri barındıran Üç aylar adeta kişinin günahlarından arındığı bir iklimdir. Peki, Üç ayları nasıl değerlendirmeliyiz?

Receb ayı ile başlayan mübarek Üç aylar, Müslümanların birlik ve beraberliği sağlayan, toplumsal manada bütünleşmeye vesile olan dini bir vesiledir.

◾ Aynı zamanda Receb ayı ile beraber Ramazan-ı Şerif'in gelişinin bereketi ve heyecanı tüm mazlum coğrafyalara yayılır. Çünkü Ramazan ayıdır kapıları rahmetle çalan...

Üç aylar tesbihleri

◾ Peki, bu mukaddes vakit dilimini nasıl dolu dolu ve asırlardır yaşatıldığı şekline uygun olarak idrak edebiliriz? Bu sorunun cevabı aynı zamanda bize bir Üç aylar haritası da verecektir.

◾ Evvela mutad olarak gerçekleştirdiğimiz ibadetlerimizdeki huşumuzu artırmaya çalışarak, salim ve emin bir kalp ile Hak Teala'ya (CC) yönelmeliyiz.

Nafile ibadetler

◾ Başta namaz ve oruç olmak üzere nafile ibadetlere yönelmeliyiz. Duha namazı, Evvabin namazı gibi daha evvel idrak etmeye güç bulamadığımız nafile ibadetlerle ruhumuzu dinlendirmeliyiz.

◾ Mallarımızı bu mukaddes saatlerde daha fazla tasadduk ederek Hak Teala'nın (CC) garantisi altına alma gayreti içinde olmalıyız. Unutmayalım insanları sevindirmek güzel bir rahmet vesilesidir.

Hz. Peygamber'in nafile ibadetleri

Tevbe etmek

Üç aylar ve içinde barındırdığı mukaddes gecelerde geçmiş günahlarımızdan tevbe ederek Hak Teala'ya (CC) yönelmeli ve rahmet deryasından kendi payımıza düşeni almalıyız.

◾ Etrafımızı her türlü günahın sardığı günümüzde Müslüman'ın tüm emelleri ve amellerini temizlemesinin yolu tevbeden geçer. Bir rahmet mevsimi olan Üç aylar tevbe ve istiğfar için önemli bir fırsattır.

Tevbe ile ilgili 20 ayet

"Nihayet onlardan birine ölüm gelip çatınca, "Rabbim! Beni geri gönder de, geride bıraktığım dünyada iyi işler yapayım" der. Hayır! Onun söylediği bu söz boş laftan ibarettir. Önlerinde, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır."

Mü'minûn Suresi 99 ve 100 . Ayetler

Mü'minûn Suresi 99 ve 100. Ayetleri dinlemek ve okumak için tıklayın

Mü'minûn Suresi 99 ve 100. Ayetler Tefsiri

➡ "Onlar"dan maksat, özellikle öldükten sonra tekrar dirilmenin imkânsız olduğunu savunan inkârcılardır. Âyette, hayatları son bulup dünya ile ilgili bütün bağları kopan, arzu ve tutkuları tükenen ve ancak bu noktada akılları başlarına gelen inkârcıların ümitsizlikleri, tükenmişlikleri ve pişmanlıkları dile getirilmektedir. Fahreddin er-Râzî'ye göre böyleleri, ölümleri esnasında (veya zayıf bir görüşe göre âhirette cehennemdeki yerlerini görünce), aslında geri dönüşün imkânsız olduğunu bilseler de, sırf inkârcı olarak bu dünyadan göçmelerine üzülüp pişman oldukları için bu duygularını ve ümitsizliklerini ifade etmek üzere bu şekilde yakarırlar (XXIII, 119-120). Bu iki âyet, temeli eski Hint dinlerine ve Eflâtun felsefesine kadar uzanan, zaman zaman günümüzde bile bazı kişiler ve sözde ilim adamları tarafından savunulan reenkarnasyon (tenâsüh) inancını açıkça reddetmektedir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN