Arama
Regaip Kandili'ni nasıl ihya etmeliyiz?
Hiç şüphesiz yılın her mevsimi, vaktin her saniyesi kısa dünya hayatına sahip bizler için oldukça önemlidir. Ancak ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde işaret edilen mübarek Üç aylar, Müslümanlar için ayrı bir ehemmiyete sahiptir. Recep, Şaban ve Ramazan'dan oluşan bu ilahi iklimin ilk Cuma gecesi ise "kendisine rağbet edilen" anlamındaki Regaip Kandili'dir. Peki, Regaip Kandili'ni nasıl ihya etmeliyiz?
➤ Receb ayının ilk cuma gecesi Regaib, aynı ayın yirmi yedinci gecesi Mi'rac, Şaban ayının on beşinci gecesi Berat ve Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi Kadir gecesidir.
➤ Üç ayların ilk ayı Recep'te ilk Cuma günü karşılanan Regaip, hem üç aylara hem de hem de manevi iklime başlangıç hükmünde mübarek bir gecedir.
➤ Regaip kelimesi sözlükte "kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış" anlamına gelir. Regaip aynı zamanda elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir.
➤ Bu yönüyle Regaip kelimesi, ibadetlere yönelen, Allah'ın (CC) rızasının arayan, talep eden, ilahi feyze yönelen mübarek kulları da ifade eder.
"Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geri çevrilmez. Receb'in ilk (cuma) gecesi, Şaban'ın ortasında bulunan gece, cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir."
(Beyhaki, Sünen, Şuabül- Iman, 3/342)
➤ Regaib gecesiyle ilgili özel ibadet ve kutlamalar ilk olarak 11. yüzyılda ortaya çıkar. İlk kandil kutlanmaları ise 1056 yılında Kudüs'te, 1087 yılında Bağdat'ta gerçekleşir.
➤ Büyük İslam alimlerinden İmam Gazzali Regaip Kandili'nin bu ilk kutlamasında bütün Kudüs halkının geceyi ihya ettiğini belirtir. O gece Kudüs'te evlerden gece boyunca müthiş bir ahenk ile Kur'an tilavetleri yükselir.
➤ Said İbn Cübeyr (RA) şöyle bir hadise nakleder: "Recep ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: İbn Abbas (RA)'yı dinledim şöyle demişti: "Resulullah (SAV) Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz; galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde oruç tutacak) derdik. (Bazı yıllarda da) yerdi (ki biz galiba hiç oruç) tutmayacak derdik."
(Ebu Davud, Sünen, K. Savm 56, (II, 811) Hadis No: 2430)
➤ Peygamber Efendimiz (SAV) hayatının her safhasında bizlere örneklik teşkil ettiği gibi oruçta da itidal ile rehberlik eder.
➤ Oruçta itidal ile alakalı zahid sahabi Abdullah b. Amr b. Âs'ın (RA) ve Peygamber Efendimiz (SAV) arasında şöyle bir hadise gerçekleşir:
Abdullah b. Amr b. Âs'ın (RA) her gün oruç tuttuğunu haber alan Rahmet Peygamberi (SAV) ona, "Gündüz oruç tuttuğun, geceleri de ibadetle meşgul olduğun geldi kulağıma, gerçekten öyle mi?" diye sorar. Abdullah (RA), "Evet, ey Allah'ın Resûlü!" diye cevap verir. Efendimiz (SAV), "Böyle yapma. Bazen oruç tut, bazen tutma! Gecenin bir kısmında ibadet et, bir kısmında ise uyu! Çünkü vücudunun sende hakkı var, gözünün sende hakkı var, hanımının sende hakkı var, misafirinin sende hakkı var. Her ay üç gün oruç tutman yeterlidir. Çünkü senin için her iyiliğe on kat sevap verilecektir. Bu da yılın tamamını oruçlu geçirmiş olmaktır." buyurur.
Abdullah (RA), "Ey Allah'ın Resûlü! Benim gücüm kuvvetim yerinde, (daha fazlasını yapabilirim)" der. Bu defa Hz. Peygamber (SAV), "Öyleyse Allah'ın peygamberi Dâvûd (AS) gibi oruç tut. Daha fazlasını yapma!" buyurur. Abdullah (RA), "Allah'ın peygamberi Dâvûd'un (AS) orucu nasıldı?" diye sorar. Efendimiz (SAV), "Yılın yarısında oruçlu olmak şeklinde" diye cevap verir. Yıllar geçip Abdullah b. Amr (RA) yaşlandığında "Keşke, Hz. Peygamber'in (sas) verdiği izni kabul etseydim." demiştir.
(Buhârî, Savm 55, 56, 57, Teheccüd 7, Enbiyâ 37, Nikâh 89; Müslim, Sıyâm 181–193)