Kur'an-ı Kerim ve hadislerde Yahudilerin özellikleri: Dillerini eğip büken Yahudiler
Kur'an-ı Kerim; Allah Teala'nın insanlığa hitabı, rahmete çağıran ilahi kitaptır. Kavimleri ve onların başlarına gelenleri kıssalar halinde anlatarak insanlara uyarıda bulunan Kur'an-ı Kerim'de Yahudiler hakkında da bilgilere yer verilir. Peki, Kur'an ve hadisler Yahudiler hakkında ne söylüyor? Yahudiler ile ilgili ayetler nelerdir? Yahudiler ile ilgili ayet ve hadisleri sizler için hazırladık.
Giriş Tarihi: 02.01.2024
14:08
Güncelleme Tarihi: 03.01.2024
13:48
Bakara Suresi 113: "Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil'i) okumakta oldukları halde Yahudiler: Hristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. (Kitabı) bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir."
Bakara Suresi 113. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Bakara Suresi 113. Ayet Tefsiri
Yahudiler ve Hristiyanlar sadece Müslümanlara karşı olumsuz tavır takınmamışlar, tarih boyunca kendi aralarında da kavgalı olmuşlardır. İşte ayette aslı itibariyle ikisi de hak olan bu iki dinin mensupları arasındaki tarihi çekişmeye temas edilmekte ve bunların karşılıklı olarak birbirini tanımadıkları, karşı tarafın dinini batıl ve hükümsüz olarak niteledikleri bildirilmektedir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Bakara Suresi 135: "(Yahudiler ve Hristiyanlar Müslümanlara): Yahudi ya da Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahim'in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi."
Bakara Suresi 135. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Bakara Suresi 135. Ayet Tefsiri
Yahudiler Müslümanlara, "Yahudi olun ki kurtuluşa eresiniz"; Hristiyanlar da "Hristiyan olun ki kurtuluşa eresiniz" diyorlardı. Yüce Allah, resulüne bu teklif ve telkinlere karşı şu cevabı vermelerini emretti: "Ne Yahudiliğe ne Hristiyanlığa uyarız; ne de başka bir dini kabul ederiz. Biz, yalnızca Hanîf olan İbrâhim'in dinine, onun dininden olanlara uymuşuzdur" (Taberî, I, 564).
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Âl-i İmrân Suresi 67: "İbrahim ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi."
Al-i İmran Suresi 67. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Al-i İmran Suresi 67. Ayet Tefsiri
Burada, 64. ayetteki çağrıyı destekleyen bir konuya geçilmektedir. 64. ayette Ehl-i kitap "tanrı" telakkisiyle ilgili ortak ilkeden hareketle diyaloğa çağrıldıktan sonra, burada üç büyük ilahi dinin mensuplarınca saygıyla anılan ve kendisine yüce bir mevki tanınan büyük bir peygamberin, yani Hz. İbrâhim'in durumuna açıklık getirilmekte, böylece bu dinlerin mensuplarının "peygamberlik" kurumu etrafındaki telakkilerde de buluşmalarının sağlanması hedeflenmektedir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Bakara Suresi 140: "Yoksa siz, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbâtın Yahudi yahut Hristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir."
Bakara Suresi 140. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Bakara Suresi 140. Ayet Tefsiri
Ehl-i kitap, kendilerinin müslümanlardan daha üstün ve seçkin oldukları şeklindeki kuruntularını kanıtlamak veya güçlendirmek için İbrâhim, İsmâil, İshak, Ya'kub ile onun soyundan (esbât) gelenlerin de kendileri gibi yahudi ya da hıristiyan olduklarını söylüyorlardı. Oysa Âl-i İmrân sûresinin 65. âyetinde de ifade edildiği üzere, Tevrat ve İncil Hz. İbrâhim'den sonra indirilmiş; bu dinlerle ilgili Yahudilik ve Hristiyanlık isimleri de yine bu peygamberden asırlarca sonra ortaya çıkmıştır.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Nisâ Suresi 46: "Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak (Peygambere karşı) «İşittik ve karşı geldik», «dinle, dinlemez olası», «râinâ» derler. Eğer onlar «İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet» deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık pek az inanırlar."
Nisa Suresi 46. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Nisa Suresi 46. Ayet Tefsiri
Yahudilerden bir kısmının kelimelerin yerlerini değiştirmeleri –muhtemelen bu âyetten alınan– tahrîf terimi ile ifade edilmektedir. Tahrifin çeşitleri vardır. Âyetin devamında verilen örnekler tahriftir, burada müsbet mâna ve değer ifade eden kelimeler alınmakta, ya ses benzerliğinden veya kelimelerin diğer mânalarından yararlanılarak olumsuz, kötü, aşağılayıcı maksatlarla kullanılmaktadır. Meselâ "râinâ" kelimesi Arapça'da "Bizi gözet, durumumuzu göz önüne alarak konuş..." mânasına gelir, müminler bu ifadeyi olumlu bir mânada kullanmakta, Hz. Peygamber'den –söylediklerini iyi anlamaları ve yerine getirebilmeleri için– durumlarını gözeterek konuşmasını, açıklamalarını buna göre yapmasını istirham etmektedirler.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN