111 yıldır kazılan başkent: Hattuşa
Hititlere 450 yıl başkentlik yapmış, Çorum'un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa antik kenti, UNESCO "Dünya Kültür Mirası" ve "Dünya Belleği" listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye'nin göz bebeği turizm mekanları arasında yer alıyor.
Giriş Tarihi: 03.08.2018
16:03
Güncelleme Tarihi: 27.06.2020
09:31
Doğal, tarihi ve kültürel güzellikleriyle Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden biri olan Çorum, Anadolu'nun ilk medeniyetlerinden Hatti ve Hititlerin kültürel mirasına ev sahipliği yapıyor.
"Tarihi Milli Park" ilan edilen Boğazkale ilçesindeki Hititlerin başkenti Hattuşa, antik şehri çevreleyen 6 kilometrelik surları, anıtsal kapıları, 71 metre uzunluğundaki yer altı geçidi, Büyükkale'deki sarayı, bugüne kadar açığa çıkarılan 31 tapınağı, kentin kuzeydoğusundaki Büyükkaya sırtlarında açığa çıkarılan çok büyük boyuttaki buğday siloları ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı ile görülmeye değer mekanlar arasında yer alıyor.
Hattuşa, şehir kalıntıları ile Aslanlı Kapı, Kral Kapı ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı'nın eşsiz bir sanatsal başarıyı temsil etmesi, milattan önce ikinci ve birinci bin yılda Anadolu ve Kuzey Suriye'deki medeniyetler üzerinde önemli hakimiyet kurması, saray, tapınak, ticaret merkezlerinin başkentin kapsamlı görüntüsünü oluşturması, yıkılan Hitit medeniyetinin tek şahidi olması, kral sarayı, tapınaklar ve temellerden oluşan bazı yapı ve mimari toplulukların kusursuz biçimde korunması nedeniyle UNESCO tarafından 28 Kasım 1986'da "Dünya Mirası Listesi"ne dahil edilmişti.
Bilinen en eski Hint-Avrupalı dili temsil eden çivi yazılı tablet arşivleri de barındırması sebebiyle 2001 yılında da UNESCO'nun "Dünya Belleği Listesi"ne dahil edilen Hitit Medeniyeti'nin başkenti, UNESCO'nun her iki listesinde de yer alan tek antik şehir unvanına sahip antik şehir olarak dikkat çekiyor.
Milattan önce 1280'de Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan ve tarihte bilinen ilk yazılı antlaşma Kadeş Antlaşması'nın da imzalandığı başkent olarak da bilinen Hattuşa, 111 yıldır sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları, tarihi yapıları, bakım ve onarım çalışmalarının yapılması için Almanya'ya götürülen ve 94 yıl aradan sonra doğduğu topraklara getirilen Boğazköy Sfenksini de barındıran Boğazköy Müzesi'ndeki eserleriyle görsel bir şölen sunduğu ziyaretçilerini adeta tarihte de yolculuğa çıkarıyor.