Türkiye'nin devlet eliyle kurulan ilk kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi, 24 Haziran 1884 tarihinde, Beyazıt Külliyesi'nin İmaret kısmında hizmete açıldı. Açıldığında 'Kütüphane-i Umûmî-i Osmanî' olan adı, 1961 yılında toplanan VII. Milli Eğitim Şûrasında alınan kararla 'Beyazıt Devlet Kütüphanesi' olarak değiştirildi. Türkiye'de bir Millî Kütüphane kurma fikri ilk defa Tahir Münif Paşa tarafından seslendirildi. 1871 yılında, Maarif Meclisi başkanlığında bulunduğu sırada bu konuda bir de lâyiha kaleme almıştı. On yıl sonra, aydınlar ve bazı devlet adamları, devlet eliyle, geniş kitlelere hizmet sunabilen, ülkede basılan bütün eserlerin toplanabileceği, satın alma ve bağışlarla sürekli zenginleşebilecek bir kütüphane kurmak için harekete geçtiler (27 Eylül 1882) Büyük bir kütüphaneye duyulan ihtiyacı ve bu doğrultudaki talepleri gören Sultan II. Abdülhamid'in girişimleriyle kurulan Kütüphane-i Umumi-i Osmani, bugünkü adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi, ülkenin devlet eliyle kurulan ilk kütüphanesi. İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Camii ve tarihî Sahaflar Çarşısı arasında, Beyazıt Meydanı'na bakan tarihî binada 1884 yılından beri hizmet veren Beyazıt Devlet Kütüphanesi, devlet eliyle kurulan ve oluşum şartları bütün ayrıntılarıyla bilinen ilk kütüphanemizdir. Beyazıt Devlet Kütüphanesi, koleksiyonunda bulundurduğu, 11 bin 120 adedi yazma olmak üzere 40 bin'in üstünde nadir eser, 26 bin çeşit dergi, Türkiye'de çıkan bütün gazeteler, 500 bini aşkın yeni harfli kitap, harita, afiş, banknot, nota, posta kartı, pul, plak, ses kaseti, CD, film olmak üzere dünyanın sayılı, Türkiye'nin ise en önemli kütüphanelerinden biri konumuna ulaşmıştır. Kütüphanedeki toplam doküman sayısı 1.000.000'a yakındır. Bunlardan 513.128 adedi kitaptır. Kitaplardan 11.120 adedi yazma, 28.300 adedi Arap harfli basma, 66.389 adedi diğer dillerdedir. Çeşit olarak Süreli yayın sayısı 26.386'dir. Ayrıca 34.641 adet kartpostal ve fotoğraf, 165 adet banknot, 2157 adet pul, 550 adet taş plak, 393 harita, 7055 adet afiş bulunmaktadır. Aynı anda yaklaşık 400 kişi kütüphaneden yararlanabilmektedir. Kuruluşunun üçüncü yılında kitap sayısı 4164, otuzuncu yılında ise 23.320'e ulaşan bu kütüphanenin önemi, Türkiye'ye matbaanın girişinden Harf Devrimi'ne kadar geçen 200 yılda 40 bin kadar kitap basıldığı göz önüne alınırsa, daha iyi anlaşılır. Toplam doküman sayısı 1 milyonun üzerinde olan ve gece gündüz kapılarını kapatmayan kütüphaneden, sadece 2017 yılında 100 bin 900 kişi yararlandı.