15 Türk ressamının tuvalinde neşv-ü nema bulan İstanbul
Çalışmalarıyla hem Türk hem dünya sanatına önemli katkılar sunmuş, bazıları uluslararası sanat dünyasında buradakinden daha çok tanınan önemli isimler arasından 15 ressamın eski İstanbul'un semt ve sokaklarını resmettikleri en önemli tablolarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 24.04.2018
23:32
Güncelleme Tarihi: 25.04.2018
14:56
Halil Paşa'nın 1900'lerden sonra yaptığı çoğu resminde empresyonist özellikler görülür. Fakat sanatçı bu tür resimlerinde bile nesnelerin ayrıntılarından, çizgiden, hatta modelden vazgeçmek istemez. O, akademik gerçekçilikle izlenimcilere özgü nitelikleri, renk tazeliğini, suların, havanın saydamlığını, parıltısını, güneş tadını ve boya hamurunu birleştirmek ister. Bostancı Sahili'nde Gezinti, bu tür çalışmalarına yani güneş ışığının nesneler üzerindeki etkisini yansıtan eserlerine örnektir.
ALİ SAMİ BOYAR (1880 – 1976)
Ali Sami Boyar, suluboya eserlerinin büyüklüğü ile tanınıp eserlerine duygu ve düşüncelerini kendine özgü bir sanat karakteri ile yaratmış olan gerçekçi bir ressamdır.
Suluboya, karakalem, pastel, tarama, yağlı boya teknikleriyle yapılmış pek çok eser veren ve eserlerinin büyük bir kısmı tarihi belgesel değer taşıyan Ali Sami Boyar'ın portre, peyzaj ve natürmort başta olmak üzere hemen her türde resim yaptığı bilinmektedir. Halide Edip Adıvar 'ın kız kardeşi Belkıs Hanım'la evlenir. 1925 yılında Cumhuriyet'in ilk pulları ve 1926'da ise ilk paralarının her ikisinin de ressamı, açılan yarışmada birinci olan Ali Sami Boyar'dı.
NAZLI ECEVİT (1900 – 1985)
Bülent Ecevit'in annesi Nazlı Ecevit, Meşrutiyet Dönemi'nde kızlar için açılan Sanayi-i Nefise Mektebi 'nin ilk öğrencilerindendi. Ankara ve İstanbul'da resim öğretmenliği yapan Ecevit, tarzını özgün fırça darbeleriyle tuvale aktarmıştır.
Mesleği ile ilgili derneklerde başkanlık yapmış, manzara, portre ve ölü doğaları ile tanınmıştır. 1922-1947 yılları arası verdiği aradan sonra tekrar resme başlamış. Eserleri çoğunlukla yağlıboya, suluboya, pastel ve karakalemdir.