Ahmet Hamdi Tanpınar'ın satır aralarındaki müzik
İnsan ruhunu zenginleştirecek eserler kaleme alan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sanatının ve estetiğinin oluşumunda musikinin çok önemli, işlevsel bir rolü vardı. Onun eserlerinin anahtar kavramlarından biri olan musiki, bir çağrışım aracıydı. Tanpınar romanlarında bir olayı veya durumu betimlemek yerine besteye atıfta bulunurdu. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın satır aralarında yer alan müzikleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 24.01.2020
15:26
Güncelleme Tarihi: 24.01.2020
16:05
Dede'nin Ferahfezâ ayini sadece bir dua, inanan ruhun Allah'ını aradığı bir çırpınış değildi. Mistik ilhamın vasfı olan geniş hamleyi, sırrı, doğrudan doğruya zorlayan büyük ve dinmez hasreti, hiç kaybetmeden eski musikinin belki en oyunlu eserlerinden biriydi. Dede alaturka musikinin makamlar arasında küçük gösterişler, değişmeler ve kararlarla dolaşmaktan ibaret olan gelişmesini o şekilde ifade etmişti ki, ayin kendiliğinden bir sembol oluyordu ."
Tanpınar, Huzur romanında, müziğin insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi uzun uzun anlatır. Tüm bu anlatışlarda, o uzun tasvirlerde bütün bir eserin parçaları vardır. Roman başkahramanı Mümtaz, bütün bir eserden, ilkten başlayarak her şeyi anlatacak bir destan yazmaktan bahseder. Bu nedenle insan Huzur'u okurken, uzun bir müzik parçası dinliyor hatta nota okuyor gibi hisseder.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın romanında yer alan
'neva kar'ı dinlemek için tıklayın.
"Bir Beethoven, bir Wagner, bir Debussy, bir Liszt, bir Borodin ne kadar ayrı insanlardı. Onların çılgın hiddet ve kinleri, bütün hayatı kendisi için hazırlanmış bir sofra zanneden iştihaları ve bunları tek başına yüklenebilmek için imkânsız bir Atlas gayretiyle gerilmiş gururları, hiç olmazsa şahsiyetlerini değişik planda göz önüne koyan bir yığın nazariyeleri, garabetleri, yumuşaklığı bile etrafındaki her şeye bir arslan pençesi gibi geçen mizaçları vardı ."
BİR SENFONİYİ ANDIRAN ROMAN
Huzur romanındaki "İhsan ", "Nuran ", "Suat " ve "Mümtaz "dan oluşan dört bölüm, bir müzik yapıtındaki bölümleri çağrıştırır. Bu bölümleri tahlil ederken edebiyat eleştirmeni Berna Moran "Ukalaca bir kesinlik iddiası gütmeden diyebiliriz ki, birinci bölüm sıkıntılı, ikincisi neşeli, üçüncüsü melankolik, dördüncüsü çok sıkıntılı." olarak yorumlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın romanında yer alan
'taksim'i dinlemek için tıklayın.
Eski musikiye gelince, o kadar sıkı nizamlar içinde kıvranan, fırtına ve gül yağmurlarını boşaltan diyonizyak cümbüşüyle, insana telkin ettiği bütün ömrünce tek düşüncenin, tek ihtirasın avı ve nezri olmak, onun ocağında yanıp kül olduktan sonra tekrar yanıp tekrar kül olmak için dirilmek fikri ve birbirini çok eski adeta unutulmuş güzelliklerin içinden arayıp bulmak zevkiyle bu hazır ve türlü ihtimali karşılayacak derecede zengin hayat çerçevesini doldurmaya teşvik ediyor, bunu yapabilmenin yolunu gösteriyor, onu yaşamaya içten olanlara hazırlıyordu.