Alev Alatlı’dan altın değerinde öğütler
Alev Alatlı, ekonomist ama hepsinden önce bu dünyaya bakış açısıyla zihinlerimizde iz bırakan bir isimdir. Yazdıkları, söyledikleri ile Batı ile olan kadim hesabımızı gören Alatlı; milletini küçümsemediği, halkının meselelerini kulak ardı etmediği ve ortaya kalıcı çözümler koyabildiği için gerçek bir münevverdir. Onun 21'inci yüzyıla ışık tutan altın değerindeki öğütlerini sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 10.07.2019
17:56
Güncelleme Tarihi: 12.06.2022
09:03
🔸 Ey, Oğul! Bu dünyaya dair senin tecrüben birse, beşerinki bindir. İslâm'ın, Zen'nin, eski/yeni Hıristiyanlığın kendini bilmeni öğütleyen kadim korosuna kulaklarını tıkamayasın. Fikirlerini, inançlarını, duygularını, davranışlarını, türdaşlarınla ilişkilerini, bıkmadan, usanmadan, sürgit irdelemekten geri durma. Kendinle yüzleşmekten korkma.
🔸 Ey, Oğul! Herkes yanlış bir ben doğru inancı ne kadar saçmaysa, herkes doğru bir ben yanlış hükmü da bir o kadar saçmadır. Meğer ki, kendinde keşfettiğin fıtri gücü, kabul, itiraf ve ilân etmekten kaçınıyor olasın, sayısız olumsuzlukla bir başına halleşebilecek donanıma sahip olduğundan zinhar kuşku duymayacaksın. Çünkü, insansın ve bu dünya seninle başlar, seninle biter. Ataleti teslimiyyetle karıştırma. Yüreğindeki savaşçıyı uyandırmaya üşenme ki, 21.yüzyılın dayattığı ahval ve şeraitte kendine mukayyed olabilesin.
🔸 Ey, Oğul! Zulmet, meçhul karanlıktır, kaostur. Lâkin, içeni Kıyamet'e dek diri kılan efsanevi ab-ı hayat/bengisu da zulmette gizlidir. Her kim ki, bu dünya ile kifayet etmez, Büyük İskender misali dirilik suyunun peşinde, Zulmet'e dalmaktan geri durmayacaktır.
🔸 Ey, Oğul! Sibernetik organizmaların çağdaş yaşamın dirilik suyu olduklarını gözden kaçırma. "Cyborg" dediğin, ihtiyar güneş kızıl deve dönüşüp Dünya'yı yutmaya durduğunda insanoğlunu ölümsüz kılacak sonsuzluk tasavvuru, kadim Yaratılış mitlerindeki bengisunun yüksek teknoloji uyarlaması. Heyhat, 21. yüzyılda kimse yatağında ölmeye razı değil.
🔸 Ey, Oğul! Sen sen ol, fizikle, matematikle iyi geçin. Bir gözün de hep astronominin üstünde olsun ki yeni bulguları ıskalamayasın. Evren ve Dünya'ya dair algılarımıza, fizik ile matematik ayar verirler. Sosyal bilimler, sanat, edebiyat, hukuk, hatta müzik, bunların yasaları doğrultusunda şekillenir. İtikada dair kaziye ve hükümler dahi fizik kurallarıyla desteklenmez, fen ile terbiye edilmezlerse, ibadet etkisiz kalır.