Alev Alatlı’dan altın değerinde öğütler
Alev Alatlı, ekonomist ama hepsinden önce bu dünyaya bakış açısıyla zihinlerimizde iz bırakan bir isimdir. Yazdıkları, söyledikleri ile Batı ile olan kadim hesabımızı gören Alatlı; milletini küçümsemediği, halkının meselelerini kulak ardı etmediği ve ortaya kalıcı çözümler koyabildiği için gerçek bir münevverdir. Onun 21'inci yüzyıla ışık tutan altın değerindeki öğütlerini sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 10.07.2019
17:56
Güncelleme Tarihi: 12.06.2022
09:03
🔸 Ey, Oğul! Bir şeye ille de benzeteceksen her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzet tarihi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğeri meyve vermekte, bir diğeri ise kurumaktadır. Bir çağda birden fazla çağ yaşanır.
🔸 Ey, Oğul! Sen sen ol çağdaş sözcüğünü insanlık tarihinin en ileri aşamasıdır belleme. Kimi medeniyet yükselirken, kimi çiçeğe durmakta, bir diğeri gerilemekte, beriki çökmektedir. Tek bir sürgüne takılıp kalma, bütüne bak. Ekolojiyi kolla ki, tarih çalısı sürgün vermeyi sürdürebilsin. Bir şeyden korkacaksan, soğuyan Güneşin seni yarı yolda bırakmasından korkmalısın.
🔸 Ey, Oğul! Tarihin olanı değil, "olması gerekeni" kaydetmesi gerektiğini vaaz eden, Aristo. O gün, bugün, tarih yazıcılarının kısmı azamı kendilerini yandaş sürgünlerin geçmişini asilleştirmekle yükümlü hissederler. Eski çamların bardak olmaları da bundandır, ne Osmanlı, ne de Cumhuriyet tarihinin hakkıyla yazılamamış olması da bundan.
🔸 Ey, Oğul! Güneşin balçıkla sıvanmadığı söylemi, zamanın ruhuna yenik düşenlerin avuntusudur. Tarih şahittir ki, güneş balçıkla sıvanabilir, gerçeklerin üstü örtülebilir. Hakikat sükût suikastına kurban gidebilir, hiç söylenmemiş, dile getirilmemiş gibi olabilir. Umumun zihniyetine ters düşen gerçek, öfke uyandırır. Sapkınlıkla, sapıklıkla suçlanır, savunmasız kalır.
🔸 Ey, Oğul! Hakikatın bu yüzyıldaki en yaman hasmı, dünyanın yeni düzenine revaç veren "doğru"lardır. Dünyaya çeteler hükümran olduğunda evrensel kamuoyuna hitap eden ahkâm, insana dair hakikatı yansıtmaz olur. Hakim kültüre ters düşen toplumlar düşkün ilan edilir, milletler camiasından sürülürler.