Amerika rüyasının yıkıcı yüzünü gösteren ‘istenmeyen adam’ Charlie Chaplin
Çoğu filmini yazan, yöneten, başrol oynayan ve bazen de müziklerini besteleyen Chaplin'in kariyeri, deneysellikten sanatkârlığa geçişi simgeledi. Fiziksel görünüşünü, dans adımlarının zarafeti ve komik hareketleriyle birleştirebileceğini keşfetti. Sesli yapımlara kadar filmlere, en popüler tür olan Slapstick yani "fiziksel komedi"ler egemen olmuştu. Chaplin de slapstick komedileri dramla harmanladı. Sesli filmlerin geçici bir heves olduğunu düşünen Chaplin , Modern Times üzerinde çalışmaya başladığında gerçeği kabullendi. Ses sinemaya geliyordu!
Giriş Tarihi: 25.12.2018
12:17
Güncelleme Tarihi: 25.12.2018
13:11
16 Nisan 1889'da Londra'da doğduğunda ailesinin ona verdiği isim, Charlie Spencer Chaplin'di . 19'uncu yüzyılın sonlarında dünyaya gelen Charlie Chaplin, sessiz sinemanın en önde gelen isimlerinden biriydi. Onu esas önemli kılan ise sinema üzerinden modern topluma yönelik geliştirdiği eleştirilerdi ... Filmlerinde Avrupa ve Amerika'nın toplumsal gerçekliklerinin insanı ne denli zor durumlara düşürdüğünü ironik bir şekilde işleyen Chaplin , Amerika rüyasının yıkıcı yüzünü gösterdiği için bir zamanlar ABD'de istenmeyen adam ilan edildi. Ancak buna rağmen iki kere Oscar Onur Ödülü kazandı ve 1975 yılında "Sir" unvanı aldı. Sinemadaki bütün ihtişam, Lumière Kardeşler'in ilk deneyimiyle başladı. 1920'lerde ise yeni, incelikli bir düzeye erişti. Sesli yapımlara kadar filmlere en popüler tür olan Slapstick yani "fiziksel komedi"ler egemen olmuştu. Charlie Chaplin'in kariyeri, deneysellikten sanatkârlığa geçişi simgeledi.
70. YAŞ GÜNÜNDE KENDİNE YAZDIĞI ŞİİR
Charlie İsviçre'ye yerleştikten 5 sene sonra 25 Aralık 1977'de uykusundayken hayata veda etti. Ölümünden sonra 1 Mart 1978'de vücudu Polonyalı ve Bulgar bir grup tarafından ailesine şantaj yapmak amacıyla çalındı. Olaydan 11 hafta sonra bu kişiler yakalandı ve Chaplin'in vücudu mezarına yerleştirildi. Her zaman yazmanın değerini bilen bir adam olan Chaplin, yetmişinci yaş gününde kendine şöyle bir şiir hediye etmişti:
"Kendimi gerçekten sevmeye başladığımda anladım ki; Duygusal acılar ve keder bir uyarıydı bana, Kendi gerçeğime karşı yaşadığımı anımsatan. Biliyorum, bugün buna 'Özgün olmak' diyorlar..."
Charlie ne kadar çok filmde oynamış olsa da en özeli "Kid Auto Races at Venice" olmuştur. Çünkü Charlie 11 dakikalık bu kısa filmde melon şapkasını takmış, bastonunu eline almış, dar ceketi, bol pantolonu ve büyük ayakkabılarıyla gerçekleştirdiği penguen yürüyüşüyle ilk kez Şarlo (Chorlat) olarak görünmüştü. Bundan sonra da artık bu karakterle anılmaya başladı. 2 sene sonra Mutual Film Corporation şirketi ile bir seri komedi için anlaştı ve bir buçuk sene içinde 12 film çekti.
Özellikle Amerika'nın büyük buhran içerisinde olduğu dönemde çektiği, kapitalizme ve sanayileşmeye ağır eleştiriler getiren Chaplin; 'Modern Zamanlar' filminde aslında şöyle der: "Makineleşmeyle geliştirdiğimiz hızın içinde sıkışıp kaldık. Bereket bizi terk etti, bilgimiz bizi alaycı kıldı. Aklımız ise anlaşılmaz ve kaba. Çok düşünüp az hissettik. Teknolojiden çok insanlığa, zekâdan çok nezakete ihtiyacımız yok mu?"
Sinema 1920'lerde yeni, incelikli bir düzeye erişti. Charlie Chaplin'in kariyeri deneysellikten sanatkârlığa geçişi simgeledi. Kısa slapstick (fiziksel komedi) tarzı filmlerde yıldızlaşan Chaplin , The Kid 1921 gibi uzun metrajlarda drama duyduğu sevgiyle toplumsal meselelere duyduğu ilgiyi harmanlayan komediler yapmaya başladı. Vizyona giren son sessiz filmlerden City Lights , sessiz çağın son yıllarında yönetmenlerin ulaştığı ustalığın en iyi örneklerindendi.