Anadolu'ya Selçuklu'dan miras 5 medrese
Cacabey Medresesi'nin, dünyadaki ilk gözlemevi olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Çifte Minareli Medrese'nin Anadolu'nun en büyük medresesi olduğunu? İslam coğrafyasındaki ilmi ve kültürel mirasın Osmanlı'ya aktarılmasında önemli bir köprü olan Selçuklular'dan yadigâr 5 önemli medreseyi sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 06.11.2018
09:22
Güncelleme Tarihi: 05.05.2020
08:15
Doğusunda yer alan taç kapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir.
Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "Ayet-el Kürsi'' ve El-Mülkü-Lillâh" yazılıdır.
Klasik formların dışında oluşuyla dikkat çeken kapı, Anadolu'da Selçuklu döneminde yapılmış en ihtişamlı taç kapılardan biridir. Dışta köşelerde iri bir düğümle bağlanan üçlü kaval silmelerle, cephede ise kıvrık dallı rûmîli, geometrik, Feth sûresinin yazılı olduğu kitâbe kuşağından oluşan üç bordürle iki yandan sınırlandırıldı.
Karatay Medresesi'ne göre çok sadeleştirilmiş olan bu iç mekân, taç kapının zenginliğiyle âdeta tezat teşkil eder.
1901 yılında yıldırım düşmesi yüzünden yıkılan minare, mescidin kubbesine zarar verdi ve yapı tamire muhtaç bir durumda on sekiz yıl ayakta durdu. 1929 yılında tamamen yıktırılarak ortadan kaldırıldı. Medresenin öne çıkıntı yapan taç kapısıyla aynı hizada olan minare kaidesi arasında vaktiyle bir Sıbyan mektebi bulunuyordu. Cephesinde dikdörtgen açıklıklı iki pencereye sahip olduğu eski fotoğraflardan anlaşılan mektebe medresenin avlusundan geçiş sağlanmaktaydı.
Mescidin yıktırılmasından sonra bu mektep ortadan kaldırıldı. 1876 ve 1899 yıllarında tamir gördüğü bilinen medrese, son yıllarda yeniden elden geçirildi ve bugün ''Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi'' olarak kullanılmaktadır.