Anadolu'ya Selçuklu'dan miras 5 medrese
Cacabey Medresesi'nin, dünyadaki ilk gözlemevi olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Çifte Minareli Medrese'nin Anadolu'nun en büyük medresesi olduğunu? İslam coğrafyasındaki ilmi ve kültürel mirasın Osmanlı'ya aktarılmasında önemli bir köprü olan Selçuklular'dan yadigâr 5 önemli medreseyi sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 06.11.2018
09:22
Güncelleme Tarihi: 05.05.2020
08:15
Kırşehir ilindedir.
Kırşehir kent merkezinde bulunan medrese, Selçuklu döneminde Kırşehir Emiri Nurettin Cibril Bin Cacabey tarafından 1271-1272 yıllarında bir medrese olarak yaptırıldı. Eser bugün cami olarak kullanılmaktadır.
Türk-İslam kültür ve medeniyetinin en muhteşem mimari özelliklerini yansıtan Cacabey Medresesi, Selçuklular döneminde dini ilimler yanında müspet bilimlerin de öğretildiği bir fakülte olarak kullanılmış; gökyüzünün, güneşin, ayın ve yıldızların hareketlerini inceleyen bir gözlemevi olarak yıllar boyu ayakta kaldı.
Medreseden ayrı yapılmış olan minare erken dönem örneklerden birisidir. Minarede uygulanan üç farklı tuğla örgü sistemi Anadolu'da tek örnektir.
Günümüzde cami olarak hizmet veren medresenin kubbesi açık ve altında su kuyusu vardır. Bu kuyuya eşlik eden yıldızlar tetkik edilirdi. Döneminde "astronomi yüksekokulu" olarak hizmet veren medrese, dünyada gayesine uygun gözlemevi olarak yapılan ilk yapıttır.
Taç kapının en üstünde yer alan tek satırlık kitabede, besmele ve Nahl sûresinin 90. ayetinin baş kısmı vardır. Binanın ortasında toprak altında kalmış bir havuz mevcuttur. Kuyu şeklindeki bu havuza akseden yıldızlar yüksekokulda incelenirdi. Böylece yurdun çeşitli yerlerinden gelen öğrenciler burada astronomi araştırmaları yaparlardı.
Tokat ilindedir.
Yağıbasan medresesi, Danişmentliler'den Nizamettin Yağıbasan'ın Tokat ve Niksar'da yaptırdığı iki medreseden biridir. Tokat' taki Yağıbasan medresesi ''Çukur medrese'' olarak anılır. 1152'de yaptırılan bu medrese, kapalı avlulu Anadolu medreselerinin ilk örneklerinden biri olması açısından önemlidir.
Kazanılan bir zaferin peşinden doğduğu için babası tarafından, "Düşman Basan" anlamına gelen Yağıbasan ismi verildi.
Bir bölümü Niksar kalesi'nin duvarlarına yaslanan medresenin Doğu ve Kuzey'inde iki eyvan, Batı'sında beşik tonozlu küçük mekânlar vardır. Her iki medrese de yalın, süslemesiz örneklerdir. En önemli özelliği Anadolu'nun ilk medreselerinden biri olmasıdır.