Babalar Günü'nü en iyi anlatan filmler
İçinde baba-çocuk ilişkisi barındıran ya da baba-çocuk ilişkisine odaklanan en iyi filmler hangileri? İşte 'Babalar Günü'nde babanızla birlikte seyredilebileceğiniz en güzel filmler...
Giriş Tarihi: 17.06.2018
16:22
Güncelleme Tarihi: 17.06.2018
17:36
Ben Cash, ABD'nin Kuzeybatı Pasifik ormanlarında, 6 çocuğu ile beraber bir kabinde medeniyetten izole bir hayat yaşar. Bu izole ortamda ebeveynlik, kendi doğrularını yaratır ve çocuklar moderniteye karşı bir bağışıklık kazanamazlar. Ben, kendini çocuklarını büyük bir titizlikle hem fiziksel hem de entelektüel olarak yetiştirmeye adar. Fakat karısı Leslie'nin ölümü ormandaki "düzeni" de sarsar. Zira çocuklar annelerinin cenazesine katılmak için şehre ve medeniyete dönmek isterler. Ev eğitimi ile yetiştirdiği çocuklarının hem annesi hem babası olan Ben için bundan sonrası ormandaki hayattan daha zor olur.
Bir balıkçı olan Ali, hayatını küçük oğlu Efe'ye adar. Ali'nin bu hayatta tek tutunduğu dal oğlu Efe olsa da, Efe diğer çocuklardan farklıdır. İletişim sorunu olan Efe, gülüp oynayan, duyduklarına tepki verebilen bir çocuk değildir. Oğluyla bağ kurmaya çalıştıkça daha da yalnız hisseden Ali'nin en büyük isteği ise oğlunun onu anladığını bilmek. Babasının, annesinin ve sevdiği kadının anılarının yükünü de içinde taşıyan acılı babanın oğluna duyduğu sevgi, ikisinin de hayatını şekillendirir.
Dünyaya gelir gelmez annesini kaybeden Nemo, babası tarafından büyütülür. Artık ilkokul çağına geldiğinde babasının ilgisinden sıkılmaya başlar. Bir süzgeci küçük olduğu için babası okyanusta yüzmeyi Nemo'ya yasaklar. Bir gün Nemo, okyanusta yüzebileceğini ve o sırada yüzeyde duran cisme dokunabileceğini iddia eder ve kendini bir anda bir insanın ellerinde bulur. Oğlunun insanlar tarafından yakalanıp götürüldüğünü gören babası, çok kararlıdır ne olursa olsun Nemo'yu bulacak ve eve geri getirecektir.
1950'li yıllarda, Orta Batılı bir aileyi merkezine alan film ailenin en büyük oğlu Jack'in, çocukluk masumiyetinin kaybolmasından başlayarak buruk bir yetişkinlik evresine geçişini konu alıyor. Tam bu geçiş sürecinde de babası ile yaşadığı çalkantılı baba-oğul ilişkisi, öykünün merkezine oturuyor. Jack'in olgunluk hali artık modern çağda yolunu yitirmiş bir bireydir. Kaderin varlığını ve çıkmazlarını sorgularken, diğer yandan yaşamın anlamını bulmaya çalışır...