Barok Mimarisinin Osmanlı Coğrafyasında İntibası
Barok olarak bilinen sanat dönemi, on yedinci yüzyılın tamamı ile on sekizinci yüzyılın ilk yirmi yıllık sürecini kapsamaktadır. Barok sanat, on yedinci yüzyıl başlarında papalık Roma'sında özellikleri açıkça belirlenmiş bir üslup olmaktan çok, tüm sanat kollarında görebileceğimiz gibi, bir eğilim, bir zevk kısacası bir moda şeklinde ortaya çıkmıştır.
Giriş Tarihi: 27.04.2018
23:09
Güncelleme Tarihi: 27.04.2018
23:20
Rönesans'ın toplumsal ve ekonomik bunalımına karşı bir tepki olarak İtalya 'da ortaya çıkan barok üslup soyluların kültürel ve sanatsal alanda egemenliğini ilan ettiği bir tarz olmuştur.
BAROK'UN ÖZELLİKLERİ
Klasiğin sakin ve durgun figürü, barokta hareketlenmektedir.
Barok genel olarak simetriye karşı asimetriyi, geometrik biçimlere karşı eğrisel biçimleri, durağanlığa karşı hareketi ön plana çıkarmıştır. Rönesans'taki düz karşılık Barok'ta yerini girinti çıkıntı, cephelerde dalgalanmalara bırakmıştır. Barok üslubu, klasiğin sağlam açık ve kesin hatlı formlarının gevşemesi ve biçimlerin bir kompozisyon içinde erimesi ve birbirleriyle kaynaşmasıdır. Klasiğin sakin ve durgun figürü, barokta hareketlenmektedir. Klasik eserler belli kural ve prensiplere bağlıdır ancak barok kural ve prensipleri reddeder.
BAROK MİMARİ VE HEYKEL SANATI
Barok üslubu mimari ve heykel sanatını etkilemiştir. Bu üslupta heykel ile mimari yapı birbirine kaynaşmış olarak görülür ve figürlerin hareketleri teatraldir. Bu dönemde yapılan heykeller genellikle şehir meydanlarına, kiliselerin içine, saray bahçelerine, büyük çeşme ve havuzlara süsleme amacıyla yerleştirilmiştir.
Heykeller, merdivenler, mimarinin vazgeçilmez ögesi durumunda yapıların içinde ve dışında "Y" şeklinde düzenlenmiştir. Fransa'da Versailles (Versay), Louvre (Luvr) sarayları, Roma'da Trevi Çeşmesi ile İspanya 'daki Compestela (Kompestela) Katedrali bu dönemin tanınmış yapılarındandır.
Mermer malzemelerin kullanıldığı bu dönem heykellerinde elbise kıvrımları ışık ve gölgeyi oluşturacak şekilde işlenmiştir. Figürlerin genellikle hareketli bir şekilde verildiği heykellerde, yüz ifadelerinde ve vücut hareketlerinde istenilen duygu başarılı bir şekilde verilmiştir. İtalyan sanatçı ve mimar Gian Lorenzo Bernini Barok üslubunun bir simgesidir. Nanova meydanında yer alan Dört Irmak Çeşmesi de Bernini'nin bu üslupla inşa ettiği önemli bir eserdir. Eser de yer alan çeşmeler dünyanın dört büyük ırmağı olan Nil , Rio de la Plata , Ganj ve Tuna 'dan ilham alınarak tasarlanmıştır.
Barok mimarisi önce İtalya 'da daha sonra İspanya ve Portekiz de yapılan yapılarda görülen bir tarzdır. Almanya ile Fransa 'yı daha az ölçüde de İngiltere 'deki mimariyi etkilemiştir.