Bilgi ve belge merkezi niteliğindeki Abdülmecid Efendi Kütüphanesi
Tüm dünyanın tarihinde yer alan bir imparatorluk. Yüzyıllarca üç kıtaya hükmetmiş bir medeniyet. Bu medeniyet içerisinde sultanlar, sadece yönetimle ilgilenmemiş; bunların yanında birçok zanaat ve sanatta isimlerini duyurmuşlardı. Osmanlı'nın son halifesi Abdülmecid Efendi de bunlardan bir tanesiydi. Abdülmecid'in kendi adını taşıyan kütüphanesi yerli ve yabancı kitap, süreli yayın ve görsel malzemenin dönemin tarihini çok yönlü ve açık bir biçimde yansıtması özelliği ile son dönem tarih ve saray araştırmaları için önemli bir bilgi ve belge merkezi niteliği taşıyor. Kütüphane adeta Osmanlı Devleti'nden Cumhuriyet devrine geçişi gözler önüne seriyor.
Giriş Tarihi: 17.03.2019
17:05
Güncelleme Tarihi: 30.03.2019
11:38
DOĞU VE BATI LİTERATÜRÜNE HAKİMDİ
Abdülmecid Efendi çok iyi derecede Fransızca ve Almanca, yayınları takip edebilecek derecede de İngilizce öğrenmişti. Kütüphane kataloğunda Fransız Edebiyatı konu başlığında bulunan 204 adet eserin içinde Victor Hugo, Anatole France, Emile Zola gibi ünlü yazarların cilt cilt kitapları bulunuyordu.
Alman Edebiyatı konu başlığında ise 99 adet eserin içinde de Goethe, Henrik İbsen, Schiller gibi ünlü edebiyatçıların kitapları yer almakta. Abdülmecid Efendi bu kitapları sadece bir koleksiyoner mantığıyla biriktirmemiş, bizzat okumuş ve incelemiş. Kütüphanede bulunan pek çok kitap; altları çizili cümleler, sayfa kenarlarına alınmış notlar, çeşitli yerlerinde yazılı tarihler ve atılan imzalarla okumuşluğun izlerini taşıyor.
KİTAPLARI SATIN ALAN BİR HALİFE
Kütüphanedeki kitapların bir kısmı da yazarları tarafından imzalanarak Abdülmecid Efendi'ye hediye edilmiş. Ancak kütüphane koleksiyonunun büyük çoğunluğunu Abdülmecid Efendi'nin yurt içi ve yurt dışındaki yayınevlerinden satın aldığı eserler oluşturuyor. Librairie S. H. Weiss ve Gerard Freres gibi yabancı Kitabhane-i İbrahim Hilmi, Tefeyyüz Kitabhanesi, Vatan Mücellidhanesi gibi yerli yayınevlerinden kitap satın aldığı, ciltleme ve abonelik bedellerini ödediğine dair faturalar arşiv belgeleri arasında bulunuyor.
Kütüphanedeki kitaplar genellikle 1840–1920 yılları arasına tarihleniyor. Bununla beraber Hicri 1039 tarihli Kur'an, 996 tarihli Manzum Siyer gibi yazma eserler de kütüphane koleksiyonu içinde yer alıyor.
CİLT SANATINA AİT EN ÖZEL ÖRNEKLER
Kütüphanede bulunan eserlerin birçoğu ciltleri açısından da önemlidir. Cilt malzemesi olarak deri, kumaş (atlas, kadife gibi), ahşap, mermer kullanılmış. Ciltlerin üzerleri altın yaldızlı Osmanlı Arması, tuğra, ay yıldız formu ve 19. yüzyıl motifleri ile süslü. Kütüphane koleksiyonunun önemli parçaları arasında Abdülmecid Efendi ve ailesine ait fotoğraflar ve çeşitli albümler de bulunuyor.
Bu fotoğraf ve albümler gerek geçmiş imparatorların güç ve görkemini yansıtması bakımından etkileyici, eski manzaraların keyfini yansıtması bakımından nostaljik, çeşitli kişi ve mekânların anlaşılmasına katkıları bakımından da tarihi belge özelliği taşıyor.
KÜTÜPHANE DE MÜZİĞE DAİR PARÇALAR DA BULUNUYOR
Abdülmecid Efendi'nin resim ve müziğe olan yakın ilgisi kütüphane koleksiyonuna da yansımış. Müzikle ilgili koleksiyonun hemen hemen tamamı Schuman, Haydn, Mozart, Beethoven gibi klasik batı müziğinin önemli bestekârlarının eserlerinden oluşuyor.
Resim sanatı ile ilgili kitapların arasında Preziosi'nin "Stamboul Souvenir D'Orient" isimli eseri ve Adolphe Thalasso'nun "L'Art Otoman; Les Peintres de Turquie" (Osmanlı Sanatı; Türkiye Ressamları) adlı eserin Abdülmecid Efendi'ye ithaf edilmiş olan bir numaralı nüshası dikkat çekiyor.
KÜTÜPHANEDE ATATÜRK’TEN İZLER DE YER ALIYOR
3 Mart 1924'te halifeliğin kaldırılması ve Halife Abdülmecid Efendi'nin ailesi ile birlikte yurt dışına gönderilmesinden sonra Dolmabahçe Sarayı'nda saltanat ve halifelik dönemi kapandı. 1 Temmuz 1927'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'na gelişiyle birlikte yeni bir dönem başladı. Abdülmecid Efendi Kütüphanesi de Atatürk'ten ve Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'nda bulunduğu dönemden izler taşıyor.