Dil konusunda Yeni Lisan izinden yürüyen Nafiz, eserlerinde yalın ve akıcı bir dil kullandı. "Ana Dili" adlı dörtlüğünde, Türkçe sevgisini ve saygısını şöyle belirtir:
"Hangi sözlerle ninem gönlünü açmışsa bana,
Ben o sözlerle gönül vermedeyim sevgilime.
Sözlerim ninni kadar duygulu olmak yaraşır,
Bağlıdır çünkü dilim gönlüme, gönlüm dilime.
Faruk Nafiz'in yeni sanat anlayışını, 1926'da Hayat mecmuasında yayımlanan "Sanat" şiirinde bir beyannâme haline getirir. Bu memleketçi edebiyatımızın ilk bildirisi olarak kabul görülür. Burada Batı edebiyatı yok farz edilir ve cemiyete yönelme esas alınır. İstanbullu aydın ile Anadolu'daki halk arasında olumlu bir ilişkinin kurulması gerektiği belirtilirken Batı hayranlığı ve taklitçiliğinin karşısına da Anadolu insanı ve kültürü çıkarılır. Şiirde yerli ve ulusal sanat anlayışımızı, Batı sanat zevkinden üstün görülür ve Batı taklitçisi sanatçılar eleştirilir.
…"Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu'muz
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz"