Bir sömürü aracı: Süper kahramanlar
Hollywood, sömürgeciliğin artık başka bir boyuta geçtiği yirminci yüzyılda, bir sömürge aracı olarak ortaya çıktı. Amerikan pop kültürünü ve sinemayı, dünyayı yeni sömürme aracı olarak gören Hollywood, insanlara gerçeklikle bağlantısı olmayan kahramanlar sundu. Hâlbuki kahramanlar, hiçbir menfaat beklemeden insanları koruyan kimselerdir. Hollywood'un ortaya koyduğu, Hristiyan ve Yahudi inancından beslenen ve asla yenilmeyen "süper kahramanlar" acaba neyi koruyorlar?
Giriş Tarihi: 07.09.2021
18:44
Güncelleme Tarihi: 20.06.2023
11:01
Sesli dinlemek için tıklayınız.
Bir misyonerlik faaliyeti olarak Amerikan sineması
➡ Misyonerlik zaman içerisinde şekil değiştirdi. Sinema sayesinde artık misyonerlerin uzun seneler boyunca farklı ülkelerde gezip dinlerini anlatmalarına gerek kalmadı. Bir noktada Hristiyanlık ve Yahudiliğin dünya görüşlerini kendi içerisinde harmanlayan Amerika, Hollywood yoluyla bu kimliği kitlelere empoze etti. Amerikan kültür çalışmalarının ne anlama geldiğini ve Hollywood endüstrisini Turkuvaz Kitap'tan çıkan "Suç Ortağı Hollywood, Kaan'ın Kitabı" isimli eserinde ele alan Alev Alatlı;
"Hristiyan Apolojetiği 'nin yerini Amerikan 'Cinema Industry'sinin aldığını düşünürüm. Amerikan inançlarını savunan, Amerikan yaşam biçimini akılcı temellerle açıklamaya çalışan, kendi inançlarını dünyanın geri kalanına dayatan Hollywood müesses nizamı, kapitalizm, yayılmacılık, yaşam biçimi, kültür emperyalizmi gibi olgulara yönelen itirazlara uygun açıklamalar getirmeye, sosyalizm gibi, İslam gibi dünya görüşlerinin aksayan yanlarını ortaya dökmeye çabalar. Hal buyken 'sanat hayattan esinlenir, hayatı doğrudan ya da sembolik düzeyde taklit eder ya da etmelidir' diyorsak, Amerikan sinemasına sanat demek olası değildir. Amerika'da hayat Hollywood tarafından biçimlendirilmekte olup, şedit, trajik, grotesk, kaba gülünçlüklerden tuhaf ve olmayacak şakalardan yararlanan, bağdaşmaz durumları birleştiren, gülünç ve abartılı üslupta zengin manzaralar sunarak akıp gider. Bu bağlamda ABD her telden çalan bir 'sanat reprodüksiyonu'dur adeta…" sözleri ile Amerikan kültürü ve Hollywood'un kafa kâğıdını çıkarıyor.
Bir misyonerlik faaliyeti olarak Amerikan sineması
➡ Alatlı'nın argümanları sayesinde sanatın Amerikan toplumundan uzak olduğunu ve Hollywood'un bir estetik ölçüden ziyade sanatı bir kitle imha silahı olarak kullandığını görüyoruz. Bu anlayış neticesinde Amerika sadece kültürünü ihraç edemediği ülkeleri işgale başlamış, kendi kültürünün taşıyıcılığını yapan diğer devletlere iyi davranmıştır. Çünkü manevi bir bakışı olmayan anlayış ortaya güzel bir eser, düşünce koyamaz.
(x) Alev Alatlı'nın Amerikan kültürünün büyük imgesi olan Hollywood'u anlattığı "Suç Ortağı Hollywood / Kaan'ın Kitabı" başlıklı eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın
(x) Hristiyan Apolojetiği : Hristiyanlığın temelleri üzerine çalışan metot olarak akılcılığı kullanan teoloji dalı. (x) Cinema Industry : Sinema endüstirisi, Hollywood'u ifade etmek için kullanılan bir terim. (x) Superman: Farklı bir gezegenden gelerek dünyayı kurtaran Hollywood süper kahramanı. (x) Spiderman: Örümcek ısırması sonucu örümcek içgüdülerine sahip olan Hollywood süper kahramanı. (x) Batman: Yarasa imgesi ile suçluları kendi yöntemleriyle yakalayan Hollywood süper kahramanı.
➡ Her kahraman bir toplum içerisinde ortaya çıkar. Aynı şekilde toplum da yeri geldiğinde kahramanlar ortaya çıkarır. Kahraman ve toplum ilişkisi bu noktada ortaya çıkan zihni yapıyı görebilmemiz açısından önemli. "Kendini Bilmek "te süper kahramanların kaynağı meselesine değinen Doç. Dr. Kemal Çelik , "Kahraman aslını gücünü temsilden alır. Kahraman tıpkı toplum gibi olsa, topluma benzese zaten kahraman olamaz. Toplumu temsil edecek, dönüştürecek ve bir yere taşıyacak kişi, toplumun kahramanıdır. Toplum neye ihtiyaç duyuyorsa, kahraman odur. Bazen toplum yozlaşır ve bu yozlaşmadan memnundur. Bu minvalde kahraman, topluma rağmen toplum için mücadele eder. Kahraman kitle için bir belayı bertaraf edecek kişidir." cümleleri ile kahramanlığın kaynağına vurgu yaparak, kahramanın toplumun menfaatleri için yeri geldiğinde toplumu karşısına almaktan çekinmeyeceğini izah etmiştir. ➡ Süper kahraman filmlerinde de önümüze bu tarz sahneler çıkar. Zamanında kahramanın yaptığı iyiliği anlayamayan toplum , hikmetli bir an da kahramanın aslında kendileri için neler yaptığının idrakine varır. Hâlbuki kahraman yıkıcı değil yapıcı bir gerçekliğ i ifade eder. Bizim kahramanlarımızın yaptıklarını halk sonradan öğrenmiştir. Medeniyetimizde kahramanlar dikkat çekmek için değil ümmet faydası için çabalamışlardır.
(x) Programın tamamını izlemek için tıklayın
Kahraman imgemiz ve gerçek kahramanlarımız
➡ Bizim kahramanlarımız suni, yapmacık ve bir amaca binaen oluşturulmuş değildir. Onlar ihtiyaç halinde ortaya çıkarlar. Herkesin çekindiği bir anda kendisini düşünmeden ortaya atılan şahıslara biz, kahraman diyoruz. Kahramanlarımız bir değerler bütününü temsil eder. Onların uhdesinde bir medeniyet yatar. Medeniyetlerin kahraman algılarına değinen Prof. Dr. Ali Büyükaslan , "Kahramanlar bir millet için en büyük değer taşıyıcısıdırlar. Her halkın muhafaza ettiği, toplumsal belleğinde yer alan kahramanları vardır. Kahramanlar milleti bir arada tutan değerleri temsil ederler. Gerçek kahramanlar hayatın olağan akışı içerisinde ortaya çıkmışlardır. Mesela Seyit Onbaşı bir kahramandır. O gemiyi Çanakkale boğazından geçirmeyecek şekilde olağanüstü yararlılık gösteren bir kahramandır ve bir gerçekliği vardır." sözleri ile bizim için kahramanlığın ne anlama geldiğini izah etmiştir. Bizim kahramanlarımızı süper kahramanlardan ayıran en önemli özellik gerçekliktir . Kahramanlarımız insanlar içerisinden çıkmış, süper güçleri, uçma gibi yetenekleri olmayan normal insan lardır. Bir kahramanlık yaptıklarında ölebileceklerinin farkında oldukları için kahramandırlar.
(x) Programın tamamını izlemek için tıklayın
➡ Zülkarneyn hakkında çok fazla ihtilaf olan bir hükümdardır. Genel olarak ilim ve hikmet sahibi, mümin bir hükümdar olduğu hususunda ittifak bulunur. Batı ve doğu üzerine iki sefer yaparak zalimleri ortadan kaldırması Zülkarneyn'i mazlumların savunucusu, büyük bir kahraman yapar. ➡ Zülkarney'in peygamber olup olmadığı bir tartışma konusudur. Razi ve Elmalılı gibi âlimler O'nun peygamber olduğunu söylerken Mevdudi gibi âlimler tam aksini iddia eder. Zülkarneyn'e Allah tarafından büyük bir güç bahşedilir. Ye'cuc ve Me'cuc'den şikâyetçi olan bir kavimle onlar arasına demirden bir set çekerek insanları ferahlatır. Bu olaylarda Zülkarneyn, Allah Teâla'nın (CC) rahmetini umarak insanların ihtiyaçlarını gözetmiş, zalimleri cezalandırmış bir kahraman olarak tebarüz eder.
Kehf Suresi 83-98 ayetler arasında Zülkarneyn kıssası anlatılmaktadır. (x) Kehf suresini okumak için tıklayın (x) Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın (x) Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın
(x) Ye'cuc Me'cuc kimdir? (x) Hızlı hareket eden, etrafa yayılan; ateş gibi yakıp yok eden kimse veya topluluk anlamına gelir. Zülkarneyn'in çektiği seddin arkasında yaşarlar. (x) Zülkarneyn kimdir? (x) Zülkarneyn çift boynuzlu anlamına gelir. Doğu ve Batıya sefer yaptığı bilinen bir hükümdardır.