Arama

Boğaziçinin mihenk taşı

Coğrafi konumu itibariyle tarih boyunca bir deniz kenti olan İstanbul'da vapur işletmeciliğinin gelişmeye başladığı 19. yy. ortalarına kadar, denizyolu ulaşımının yegâne araçları kayıklardı. Kayıkçılık yasal düzenlemelerle belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilen örgütlü bir iş koluydu. Osmanlı döneminde İstanbul' un içi ve yakın çevresinde İstanbul–Mudanya, İstanbul–Üsküdar, Eminönü–Karaköy arasında, Haliç ve Boğaziçi'nde kayık, pereme ve mavnalarla yolcu ve yük taşımacılığı yapılırdı.

Boğaziçinin mihenk taşı

Osmanlı Devleti'nde ilk buharlı gemi 1827' de satın alınarak işletilmeye başlandı. II. Mahmut döneminde Tersane-i Amire tarafından satın alınan, İngiliz Kaptan Kelly' nin yönetimindeki Swift adlı bu vapur, halk arasında Buğ Gemisi adıyla anıldı.

Boğaziçinin mihenk taşı

19. Yüzyılda Osmanlı toplumsal ve ekonomik yapısındaki dönüşüm ve tüketim alışkanlıklarındaki değişime paralel olarak sayfiye alışkanlığının gelişmesi ve yaygınlaşması, özellikle İstanbul ile hemen yanı başında bulunan Boğaziçi arasındaki ulaşım gereksinimini artırdı. Hem seyir güvenliği bulunmayan, hem de toplu ulaştırma aracı niteliği olmayan kayıklar, giderek artan kent içi ulaşım talebini karşılayamaz oldu.

Boğaziçinin mihenk taşı

Bu süreçte Boğaziçi'nde artan ulaşım talebini karşılamak üzere, önce yabancılar buharlı gemi işletmeye başladı. 1837' de biri İngiliz diğeri Rus bandıralı gemilerle yapılan taşımacılık işi kısa bir süre sonra yasaklandı, ancak devlet bu kez artan gereksinimi gidermek üzere harekete geçti. 1838 yılında Osmanlı sularında yolcu ve yük taşımak üzere işletilen ilk Osmanlı bandıralı buharlı gemiler olan Tersane-i Amire' ye ait Mesir-i Bahri ve Eser-i Hayır adlı vapurlardan biri İstanbul'da diğeri ise Marmara Denizi'nde İstanbul, Bandırma, İzmit ve Tekirdağ arasında işlemeye başladı.

Boğaziçinin mihenk taşı

KURULUŞ AMAÇLARI

Şirket-i Hayriye'nin kuruluşunda güdülen amaçlarına başında XIX. yüzyılın ortalarından itibaren İstanbul ile Boğaziçi arasındaki ulaşım talebinin artışı ve buna bağlı olarak geleneksel ulaştırma araçların olan kayıkların gerek güvenlik ve rahatlık gerekse taşıma kapasitesi açısından gereksinimi gidermekten uzak kalmasından kaynaklanan gereksinimi gidermek üzere bir vapur işletmesinin kurulması düşüncesi bulunur.

Boğaziçinin mihenk taşı

Kayıkların yanında daha güvenli, rahat ve hızlı bir ulaşım aracı olan buharlı gemi işletmeciliği gündeme gelir. Dolayısıyla Şirket-i Hayriye, Osmanlı Devleti'nde Tanzimat ile başlayan reform girişleri sürecinde tüketimin düzenlenmesi ve rasyonelleştirilmesi, bunun yanında üretimi rasyonel kılma gereğine bağlı olarak üst gelir gruplarının taleplerini gidermek amacıyla kurulur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN