Cezeri’nin olağanüstü makineleri ve Kitab-ül Hiyel
Müslüman bilim adamlarından El Cezeri'nin 13'üncü yüzyılda kaleme aldığı Kitab-ül Hiyel'deki makine çizimlerinin çalışır makinelere dönüştürüldüğü, Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri sergisi ziyarete açıldı. 'Kitab-ül Hiyel' adlı kitaptan yola çıkılarak hazırlanan sergide mekanik tarihinin hikâyesi ilham verici şekilde sunuluyor. Gelin 'Kitab-ül Hiyel'in ilham veren hikâyelerinden derlediğimiz bilgiler neticesinde kısa bir El Cezeri yolculuğuna çıkalım.
Giriş Tarihi: 19.02.2019
19:45
BİR MAKİNEDE HİKÂYE ANLATMAK
İçine su ve değişik renklerde şarap konan, bunları ayrı ayrı akıtabilen ibrik.
Ortaçağın en önemli mühendisi El Cezeri 1200'lü yıllarda yaklaşık 800 sene önce Diyarbakır ve Hasankeyf'te, Artuklu Sarayı'nda başmühendis olarak çalıştı. Makinelerinin önemli bir kısmını kısaca Kitab-ül Hiyel olarak bilinen ama asıl adı Kitâb el-câmi' beyn el-'ilm ve el-'amel en-nâfi' fi sınâa'ti'l-hiyel isimli eserinde, Artuklu hükümdarı Nasireddin Mahmud'un (1200-1222) isteği üzerine topladı. Kitabın tam ismi "Mekanik Biliminde Bilgi Ve Uygulamanın Bağdaştırılması " olarak çevrilebilir.
Kitabı 1206 yılında yazdığı bilinse de, Cezeri'nin ölüm ve doğum tarihleri hakkında elimizde kesin bir bilgi yoktur. Diyarbakır yöresinde yaşamış olan Cezeri, Fırat ve Dicle arasında bulunan bölgeye el-Cezire (ada) dendiği için El Cezeri lakabını kullanmıştır. Eserde 50 makinenin anlatımı yer alır.
Tavus kuşlu ibrik.
El Cezeri sarayın başmühendisi olduğu için, sarayda prestij için bir mekanik geliştirir. Bu mekanikte de en önemli şey hikâyeyi anlatmaktır. El Cezeri'nin bu hikâye anlatma çabası robot fikrini ortaya çıkarıyor. El Cezeri'den önce makinelerde figürler tek tük kullanılmış. Fakat El Cezeri ilk defa makineyi doğrudan bir heykelin içine gizleyerek, insanmış izlenimini veriyor.
13'üncü yüzyılın büyük mühendisi Cezeri , evrensel bilim tarihinin görkemli dehalarından biridir. Birikimi, icatları, bakış açısı ve mühendislik felsefesi itibariyle unutulmaz bir bilim insanı olan Cezeri, elliden fazla makine ve aracın teknolojik tasarımlarını yapmış ve bu makineleri teorik planlamada bırakmayıp üretmiş ve çalıştırmıştır. Bilimsel ve pratik mirası 21'inci yüzyıl dünyası için hala güncel ve ilgi çekicidir. Özellikle zaman kullanma ve yönetme biçimine odaklanmış makineleri ile kendisinden sonraki birçok doğulu ve batılı mekanisyene ilham vermiştir.
Dönemin hükümdarının abdest alması için yapılan, pirinçten yapılan ve otomatik su akıtan ibrik.
Cezeri, çalışmalarına dair ön araştırmalarını şöyle anlatır; "Benden çok evvel gelen âlimlerin kitaplarını ve onları takip edenlerin çalışmalarını gözden geçirdim... Nihayet nakillerden kurtuldum, başkalarının yaptıklarından sıyrıldım ve problemlere kendi gözümle bakabildim... Uygulamaya dönüştürülemeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında muallakta kaldığını gördüm."
Kefe.
Tam adı Bedi'uz-zemân Ebû el-'İzz b. İsmaî'l b. el-Rezzâz el-Cezerî olan, Artuklu Sarayında kesintisiz 25 yıl (1181-1206) saray mühendisi görevini sürdüren Cezeri, Helenistik dönemde Pnömatik ve İslam Medeniyetinin gelişmiş döneminde Hiyel olarak bilinen bir geleneğin güçlü bir temsilcisidir. Hiyel ise şekil bakımından hukuka uygun bir işlemi vasıta kılarak yasaklanmış bir sonucu elde etmek amacıyla yapılan muamele anlamındaki fıkıh terimidir. Arapça'da "değişmek, maksada ulaşıncaya kadar fikir değiştirmek " manasında ve "çare, kurnazlık, iyi düşünce, işlerde tasarruf kudreti " anlamında isim olarak kullanılan hile kelimesinin çoğuludur.
Hile Kur'ân-ı Kerîm'de "çare", "çıkış yolu" manasında bir yerde (en-Nisâ 4/98), aynı anlamda mahrec de yine bir yerde (et-Talâk 65/2) geçmektedir. Ebû Süleyman el-Cûzcânî gibi bazı âlimler hile yerine özellikle mahrec (çoğulu mehâric) kelimesinin kullanılması gerektiğini söylemişlerdir.
Dört çıkışlı iki kefeli fıskiye.
Bugüne ulaşan en eski hiyel kitabına da el-Meḫâric fi'l-ḥiyel adı verilmiştir. Joseph Schacht 1930 yılında Leipzig'de neşrettiği bu kitabı İmam Muhammed'e nisbet etmekte, bazı araştırmacılar da bu görüşe katılmaktadır. Bazılarına göre ise bu eser Ebû Yûsuf'a aittir. Ancak kitabın müellifiyle ilgili olarak henüz kesin bir karara varmak mümkün görünmemektedir.
Buhârî'nin el-Câmiʿu'ṣ-ṣaḥîḥ'i hiyele yer veren tek hadis kitabıdır. Buhârî bu konuya on beş bab ayırmış ve hiyel taraftarlarını eleştirmiştir. Onun eserine yazılan şerhler içinde Kirmânî'nin el-Kevâkibü'd-derârî, Kastallânî'nin İrşâdü's-sârî, İbn Hacer'in Fetḥu'l-bârî, Aynî'nin ʿUmdetü'l-ḳārî, Keşmîrî'nin Feyżü'l-bârî adlı eserleri, hiyele dair bilgilerin yanı sıra Buhârî'nin görüşlerinin değerlendirilmesi açısından da önemlidir.