Çizgi roman sanatçılarına üstadından altın öğütler
Görsel hikaye olarak da bilinen çizgi romanlar, bir dönem edebiyatta en çok tercih edilen türlerden bir tanesiydi. Resimler ve hikayelerin birbirlerini takip etmeleriyle oluşturulan bu tür, meraklıları için hala odak noktası olmaya devam ediyor. Çizgi romanın en büyük isimlerinden olan Jean Henri Gaston Giraud, bilinen ismiyle Mœbius, çizerler için altın öğütlerini sıraladı. İşte, görsel hikaye anlatıcılığının değerli ipuçları…
Giriş Tarihi: 25.12.2018
16:46
Güncelleme Tarihi: 25.12.2018
18:04
“KÜÇÜK KUSURLAR SIKLIKLA KARAKTERİ OLUŞTURUR”
Sevgiyle kucaklanacak bir başka şey, insan vücudunun anatomisi, konumları, vücut tipleri, ifadeleri, yapısı ve insanlar arasındaki farkların incelenmesidir. Bir erkeği çizmek, kadını çizmekten çok farklıdır. Erkeklerle, betimlemelerinde daha gevşek ve daha az hassas olabilirsiniz; küçük kusurlar sıklıkla karakteri oluşturur. Bununla birlikte, bir kadını çiziminiz mükemmel olmalı. Tek bir kötü yerleştirilmiş çizgi, onu büyük ölçüde yaşlandırabilir veya sinir bozucu ya da çirkin gösterebilir. O zaman kimse çizgi romanınızı satın alamaz!
Okuyucunun hikâyenize inanması için, karakterlerinizin kişiliği ve gerçek hayatta yaşadığı hissedilmeli. Karakterlerin fiziksel hareketleri kusurlarından, güçlü ve zayıf yönlerinden kaynaklanıyor gibi gözükmelidir. Bedene hayat verildiğinde dönüşüm geçirir; yapısında, yağ oranında, yüz ve vücuttaki her kas, kıvrım ve buruşuklarda bir mesaj vardır. Bu hayatın bir çalışması hâline gelir.
“HİKAYENİZ İLERLEDİKÇE NOTLAR ALIN”
Hikâye oluşturmaya kalkıştığınız zaman, her şeyi bilmeden başlayabilirsiniz. Lakin hikâyeniz ilerledikçe tasvir ettiğiniz dünyanın ayrıntılarına ilişkin notlar almalısınız. Bunun gibi detaylar okuyucuların merakını yukarı çekecek özellikler sağlar.
Bir karakter bir hikayede öldüğünde, karakter kendi kişisel hikayesini yüzünün, bedeninin ve kıyafetinin çiziminde bir şekilde ifade etmemişse, okuyucu umursamaz. Bu durumda okuyucunun hikayeyle herhangi bir duygusal bağı kalmayacaktır.
“SANATÇI, HER ŞEYİ GÖREBİLEN BİR AYNA OLMALI”
Sizin insan doğasına (sanatçının kapasitesiyle birlikte) dair yaptığınız derin çalışmalar sonucunda oluşturduğunuz ölü, yaralı, zarar görmüş veya herhangi başka bir problemi olan gerçek karakteri eğer okur hissederse duygu oluşacaktır. Bu çalışmalarla birlikte hem ilgi görecek hem de gelişeceksiniz. Aynı zamanda insanlık adına sevgi ve şefkat geliştireceksiniz.
Bu bir sanatçının gelişimi için çok önemlidir. Eğer sanatçı toplumun ve insanlığın aynası olarak işlev görmek istiyorsa, bu aynası tüm dünyanın bilincini taşımalı; her şeyi görebilen bir ayna olmalı.
AMERİKALILAR BU SEBEPLE SÜPER KAHRAMAN ÇİZİYORLAR
Uyuyan bir vücut veya terkedilmiş birisini çizmek çok zordur. Çünkü çoğu çizgi roman her zaman üzerinde çalışılan eylemdir. İnsanları dövüştürmek çok daha kolay. Bu yüzden Amerikalılar neredeyse her zaman süper kahraman çiziyorlar.
Konuşan insanları çizmek çok daha zor, çünkü bu çok küçük bir hareketler dizisidir. Küçük ama gerçek önemi olan da bunları çizebilmektir. Çizgi romanda küçük şeyler hayatı ve kişiliği aktarır. Çoğu süper kahramanın herhangi bir kişiliği yoktur; hepsi aynı mimik ve hareketleri kullanırlar.
KARAKTERLERİN GİYİMİ VE YAPILDIĞI MALZEMELER
Karakterlerin giydirilmesi ve hangi malzemeden yapıldıkları, diğer unsurlar kadar mühim. Bu dokular, karakterlerinizin deneyimlerinin, yaşamlarının ve maceranızdaki rollerinin, kelimeler olmadan söylenebilecekleri bir vizyon yaratır. Elbisede bin kat var; sadece iki ya da üç tane seçseniz yeter, hepsini çizmeyin. Sadece iyi olan o iki ya da üç taneyi seçtiğinizden emin olun.