Çizimleri kağıtta kalan mimar: Nazimi Yaver Yenal
Nazimi Yaver Yenal, mimarlıktaki yeteneğiyle ve çağdaşlarından önde olmasıyla kendini yıllar boyunca kabul ettirdi. Ancak mimarlık alanında emsallerinden çok farklıydı. Çünkü Yenal, üretken bir mimardı ama inşa etme anlamında değil çizim anlamında üretkendi. Çizimlerini sadece kendisi için yapıyordu. Tasarımlarında kendine özgü bir dünya kurmuştu. İşte, bir kağıt mimarının hayattaki yolculuğu…
Giriş Tarihi: 10.05.2019
16:32
Güncelleme Tarihi: 10.05.2019
17:11
Yenal’ın gerçekleşmiş hangi projeleri vardı?
1948 yılında Fındıklı'da yer alan Güzel Sanatlar Akademisinde büyük bir yangın çıkmış ve bina ile beraber bütün mobilyaları yanmıştı. Ancak eğitime devam etmek gerekiyordu. O nedenle günümüzde de kullanılan banklar Yenal tarafından tasarlanarak, akademinin mobilya atölyelerinde üretildi.
Kırk seneye yakın eğitimcilik kariyerine rağmen, hiçbir zaman proje hocası olmadı ve okulun yönetim kadrosunda yer almadı. Akademideki atölyesinin arka odasını, gitgide artacak biriktirme tutkusuna ayrılan, kendisine ait bir dünya olarak şekillendirdi. Mimari çizimlerinden mobilya tasarımlarına kadar pek çok projeyi içeren bu dev arşiv, emekliliği sonrasında evinde özenle korunmaktadır.
Yenal’in projeleri neden gerçekleşmedi?
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nde yer alan Nazimî Yaver Yenal sergisinin küratörü Büke Uras'a göre, Yenal'ın projelerinin gerçekleşmemesinin sebebi karakterinden kaynaklanıyor. Çünkü ünlü mimarı tanıyanların anlattıklarına göre, kendisi son derece içe kapanık ve mütevazi biriydi.
Yenal, projelerinin gerçekleşmesini istedi mi?
Yenal, bazı projelerinin gerçekleşmesi için çabaladı. Ancak bazı projelerinde inşa düşüncesi yoktu. Yarışmalara katıldı, dereceler aldı ama projeleri hayata geçirilmedi. Bunların dışında kendisi için çizimler de yaptı. Böylelikle yaptığı çizimlerle kendine alternatif bir üretme alanı yarattı. Yenal, üretken bir mimardı ama inşa etme anlamında değil çizim anlamında üretkendi.
Kağıt mimarlığı terimi nasıl ortaya çıktı?
Yapılan araştırmalara göre kağıt mimarlığı terimi, Sovyet kökenli olduğu ortaya çıktı. Bolşevik Devrimi sonrası avangart üretim dönemi kağıt üzerinde kalmış. Tatlin'in Kulesi de bu terimin mağdurlarından bir tanesi. Stalin önderliğindeki devlet mekanizması da bu avangart üretimi küçümsemek amacıyla kağıt mimarlığı terimini ilk kez kullanıyor. Barok terimi de ilk olarak benzer bir küçümseme amacıyla kullanılmış ancak zaman içerisinde dönüşüm geçirerek saygınlık kazanmıştı.
(Derlenmiştir.)