Çölün ortasında masalsı şehir Hive’deki tarihi yapılar
Orta Asya'da 2500 yıllık tarihi geçmişi bulunan Hive, asırlar boyunca Türk-İslam medeniyetinin önemli merkezlerinden biriydi. Biruni, Harizmi gibi önemli alimlere ev sahipliği yapan şehir, Harezm bölgesinin incisi olarak bilinir. Medrese, minare ve mescitleriyle ünlenen Hive, Türk Dünyası 2020 Kültür Başkenti ilan edildi. Sizler için Hive'deki önemli tarihi yapıları derledik.
Giriş Tarihi: 03.12.2019
15:44
Güncelleme Tarihi: 30.03.2022
15:36
10. yüzyılda inşa edilen Cuma Mescid külliyesi, Orta Asya'daki en eski camidir. Külliye, cami tavanını ayakta tutan, çeşitli usullerle işlenen 212 adet ahşap sütunu ile ahşap işleme sanatının en güzel örneklerini barındırır. Mescidin içindeki hiçbir sütun bir diğerine benzemez ve bunlar ayetlerle bezelidir.
Sütunlar o kadar muntazam yerleştirilmiş ki minberden bakıldığında hiçbir sütun bir diğerini kapatmaz ve cemaatin her ferdi imamı görebilir. Caminin içinde ayrıca küçük kubbeli bir şadırvan da bulunuyor.
2 BİN KİŞİ AYNI ANDA NAMAZ KILABİLİYOR
Cuma Mescid, İçankale'deki diğer yapıtlar arasında, kendine özgü yapısı ve güzelliği ile ayrı bir mimari sergiler. Kubbesi ve avlusu bulunmayan caminin, düz ve ahşap olan çatısında aydınlatma için açıklıklar bırakıldı.
Endülüs'teki Kurtuba Camisi'ne benzeyen yapı, 50 metreyi aşkın büyük bir minareye sahiptir. Yaklaşık 2 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği bu büyük cami, günümüzde müze olarak kullanılıyor.
Hive'nin en eski yerleşim bölgesi olan Köhne Ark ya da Eski Saray, 17. yüzyılda yaptırıldı. Hanedanın yaşadığı sarayın içinde yazlık ve kışlık olmak üzere iki cami, mutfak ve muhafızların barındığı odalar bulunur.
Önceden kale olan bu yer, zamanla saray büyünce iç kaleden yüksek bir duvarla ayrıldı. 18. yüzyılda Köhne Ark, şehir içinde bir şehir görünümü kazandı. Sarayda yer alan sütunların dayanaklığının artırılması için yapımında deve yünü de kullanılmıştı.
14. yüzyılda yaşamış olan Pehlivan Mahmud'un türbesi, 1701 yılında yaptırıldı. Mavi tonlarda çinilerle süslenmiş bu türbe, şehrin en büyük türbesidir. Aynı zamanda şair ve yazar olduğu bilinen Pehlivan Mahmud'un katıldığı hiçbir müsabakada sırtının yere değmediği, hiçbir güreşi kaybetmediği rivayet edilir.
Türbenin taç kapısı 17. yüzyıla, çinileri ise 19. yüzyıla ait. Pehlivan Mahmud'un ve bazı hanların mezarının yer aldığı türbenin bahçesinde, bir de su kuyusu bulunur.